• DOLAR 34.924
  • EURO 36.146
  • ALTIN 3014.722
  • ...

Artık gevşek davranmanın, oyalamanın, içi boş nutuklar atmanın, pratiğe geçmeyen söylemlerle zaman harcamanın sırası değil. Başkenti Kudüs olacak büyük israil’i kurma projesi adım adım hayata geçiriliyor. İslam dünyası, İslam ümmeti Siyonist çetenin esaretine girmeden bir şeyler yapmak lazım. Müslümanların, Müslüman halkların birbirlerini kavimlerinden, mezheplerinden ötürü kınamanın, ötekileştirmenin, birliği geciktirecek gafletin sonucu çok korkunç olacak.

Adamlar büyük israili kurmak için hiçbir alçaklıktan çekinmiyorlar ve çekinmeyecekler. Bu uğurda İslam dünyasını, Müslüman ülkeleri ateşe atmaktan çekinmiyorlar ve çekinmeyecekler. Görüyorsunuz her yer yangın yeri, her taraf harap… Yangın bütün bir İslam âlemini sarmış ve gittikçe daha da büyüyor. Hiç kimse ateş bana dokunmaz diye hayal kurmasın. Her yer Suriye olmaya aday…

Merhum Erbakan Hocanın bir konuşmasını bizzat izlemiştim. Yanılmıyorsam 2003’te idi. Suriye’yi harabeye çeviren iç savaştan yaklaşık 8 yıl önceydi. Şöyle diyordu Erbakan Hoca: “ Emperyalistler büyük israili kurmak istiyorlar. O yüzden tek tek İslam topraklarını işgal edip israilin önünü açıyorlar. Bugün Irak işgal altında, yarın sıra Suriye’ye gelecek. Suriye’yi de işgal edecekler. Suriye’nin işini bitirdikten sonra sıra Türkiye’ye gelecek. Sonra İran’ı ele geçirmeye çalışacaklar.”

Erbakan Hocanın öngörüsü ne yazık ki gerçekleşti. Bu konuşmadan 8 yıl sonra Suriye adeta viraneye döndü. İslam uygarlığının en kadim kentleri yakılıp yıkıldı. Suriye harabeye döndü. İç savaş ve büyük şeytani güçlerin saldırıları Suriye coğrafyasını yiyip bitirdi. Suriye halkının üçte biri muhacir oldu. O kadar korkunç bir yıkım yaşandı ve yaşanıyor ki artık kim haklı, kim haksız tartışmasının da bir anlamı kalmadı. Suriye’de Batılı emperyalistlerin dışında ne yazık ki herkes kaybetmek üzere…

Şimdi sıra Türkiye’de… Büyük israilin önündeki büyük engellerden biri Türkiye… Türkiye’yi karadan ve denizden sarmaya, çökertmeye çalışıyorlar. Bugün AK Parti iktidarı değil de başka bir iktidar olsaydı yine aynısını yaparlardı. İşgalci israil’e direnebilecek, direnme ihtimali olan hiçbir İslam ülkesinin ayakta durmasını istemiyorlar. Türkiye’yi siyasi, askeri ve ekonomik olarak çökertmek için uluslararası kuralları hiçe sayıyorlar. Denizlerdeki, sınırlardaki hakkını kullanmasını engellemeye çalışıyorlar. Fırsatını buldukları zaman eğitip örgütledikleri yapılarla bizzat iç savaş çıkarmaya çalışıyor, Türkiye’nin en büyük kentlerini uçaklarla bombalamaktan çekinmiyorlar. Bütün bunları işgalci israilin önünü açmak için yapıyorlar.

Ama hala başımızı kuma gömüyoruz. Canımıza kast eden düşmanlarımıza zavallıca dostluk ellerimizi uzatmaya çalışıyoruz. İçi boş bağırıp çağırmalarla günü kurtarma derdine düşüyoruz. Ta ki bıçak boğazımıza dayanana kadar…

Ne zaman uyanacağız? En büyük düşmanımız Amerika ve işgalci israile karşı gerçek direnişe ne zaman başlayacağız? Ne zaman onların pis ellerini bu topraklardan keseceğiz? Onlar bizi imha etmek isterken biz onların çıkarlarına ne zamana kadar hizmet etmeyi sürdürecek, birer fitne yuvası olan üslerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz?

Mazlum Filistinliler tüm imkânsızlıklarına rağmen bizim için savaşıyorlar. İslam ümmetinin özgürlük ve bağımsızlığı için ölüyorlar, şehit oluyorlar. Mazlum Filistin halkı, Türkiye halkı, diğer mazlum halklar boş vaatler ve nutuklar dinlemek istemiyorlar artık. Amerika ve işgalci israil’in bize zarardan başka bir faydaları olmadı. Onları kovmanın ve şimdiye kadar onlara sağlanan imtiyaz ve ayrıcalıkları Filistinli mücahitlerin, Filistin davasının hizmetine sokmanın vakti… Korkuya gerek yok. Gevşeklik ve ürkeklik asıl korktuğumuz şeyi başımıza getirecek.

Onlara kaptırdığımız kolu kurtaramazsak tüm vücudumuzu kaptırmak zorunda kalırız. O zaman da Türkiye diye bir şey kalmayacak. Zavallı Körfez krallıklarının başına gelen bizim de başımıza gelecek.

Evet, haydi Türkiye! Sen büyük Osmanlının mirasçısısın! Asırlarca dünyaya hükmetmiş bu büyük uygarlığın anavatanını bir avuç çeteciye, birkaç züppe Haçlı artığına teslim olmak yakışır mı?

Bu şeytani güçlerin tehdidi altında olan Türkiye, İran ve Filistin’in diğer dostlarıyla birlikte bu hayâsız akına karşı durmaları için daha neyin olması bekleniyor!