Yine aynı senaryo
İslam aleminin durumu ortadayken bazen heyecanlanıyorum, elimde değil. Gazze bir tarafta, bizler bir tarafta. Şimdi Lübnan da eklendi… Yarın ne olacak o da belli değil… Gelişen olayları takip etmekten ve dua etmekten başka elimizden de bir şey gelmiyor. Bazen ne yapabiliriz diye düşünüyorum ama; aklıma bir şey gelmiyor… Yine mercimek göndermeye devam! 7 Ekim’den sonra bu ümmet uyanıyor, yüz yıldan beri devam eden siyonizmin sonu bu sefer kesin geldi diye düşünüyordum ama; her geçen gün böyle olmadığını düşünmeye başladım… Ne yazık ki İslam dünyasında gelişen olaylar Müslümanlara sorulmuyor. Bize sorulmadan bizim topraklarımızda savaşlar çıkarılıyor. Ekonomi ve siyasi darbeler yapılıyor, hatta askeri darbeler de. Bizler yüz yıldan beri seyrediyoruz ve elimizden ne gelir ki diyerek devam ediyoruz… Neyse olan oldu zaten! Şu anda konumuz o değil, alışkanlıklardan kurtulmak ta o kadar kolay değil…
Hatırlayın… Yarın Gazze savaşının yıl dönümü… israil terör devleti bir senedir dünya alemin önünde ademoğlunu öldürmeye, katletmeye devam ediyor. israil orantısız güç kullanarak Gazze’yi yerle bir etti, on binlerce sivil insanı ve on binlerce çocuğu katletti. İlk günlerde çıkardığımız gürültüden bir eser kalmadı. İstanbul’da Fatih Camisi’nden Beyazıt Meydanı’na sloganlar atarak yürüyüp durduk. Attığımız tek bir sloganın karşılığı olsaydı bugün israil diye bir şey olmazdı. O kadar yüksek sesle bağırdık ki duyan şaşırdı! Evet… Bu sefer olacak galiba… Evet … Bu sefer başaracaklar, demişlerdir! Fakat, bilmiyorlardı ki bizim attığımız sloganlar sadece slogan idi. Karşılığı yoktu, içi boştu … Bizler bağırırken israil bombalıyordu. Biz bağırdıkça israil kuduruyordu. Adeta bağırarak israili daha da kudurttuk ve şimdi Lübnan’a ve tüm Ortadoğu’ya saldıracağını söylüyor. Yapar mı, yapar… Çok bağırmaktan sesimiz kısıldı, artık kimse de duymuyor, yerdekiler de… Mehmet Fatih Konstantinopolis’i kuşattığı sırada Aya Sofya’daki papazların meleklerin cinsiyeti hakkında tartıştıklarını söylerler, doğru mu bilmem ama; şu anda bizler aynısını yapıyoruz… israil tüm Ortadoğu’yu kuşattı.. Türkiye’yi bile tehdit ediyor… Bizler 2028’de kimin cumhurbaşkanı olacağını tartışıyoruz… Yarın ne olacak bilmiyorum ama; bugün halimiz çok kritik… İsrail, Lübnan’ı vuruyor… Suriye’yi vuruyor ve İran’ı vurmaya hazırlanıyor… israil için sen Sünni misin, Şii misin hiç önemli değil ve olmayacak… Sesini çıkaranı sırayla vuruyor… Bizler yine aynı senaryoya başladık… BM’de konuşuyoruz… Acil toplantılar yapıyoruz… Fatih Camisi’nden Beyazıt Meydanı’na kadar yürüyüş yapıyoruz. Dün değil evvelsi gece bir habere rastladım ve gerçekten heyecanlandım… Haberin başlığı şu şekilde, “Katar'dan son dakika Lübnan kararı! Katar Emiri Al Sani resmen emir verdi”. Gerçekten heyecanlandım, Allah’a şükür ettim hemen besmele çekerek habere tıkladım ve derin bir nefes alarak ‘yine mi’ dedim… Haber de şu: Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani, israilin abluka altına aldığı Lübnan'a acil insani yardım gönderilmesi talimatı verdi. Evet… Lübnanlılar da aç ölmeyecek, tok ölecekler… Aynı senaryo devam ediyor… İçimizdeki israil ve ABD’li ajanlar bayram ediyor… Bugün bunların icraatlarını Lübnan’da ve Tahran’da görüyoruz ama; yarın nerede göreceğiz meçhul… Bu da benim sloganım: Gazze’ye selam, Direnişe devam!