• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

İslam âleminin durumu gerçekten vahim! İki milyarı aşkın Müslüman bir avuç Siyoniste karşı hiçbir şey yapamıyor… Bu resmi gördüğümüz halde hala utanmadan konuşuyoruz… Muhalefetteyken mücahit olanlar eline güç ve iktidar geçince ‘müteahhit’ oldu… Son 30 yıl içinde Müslümanların başlatıp ta sonuç alınan hiçbir ayaklanma veya kazanan bir direnişini görmedim… Tüm ayaklanmalar, bağımsızlık savaşları ve ilan edilen cihatlar mağlubiyetle sonuçlandı… Birileri çıkıp farklı izahatlar ve elde edilen kazanımları anlatabilir ama durumumuz izahat gerektirmeyecek şekilde ortada… Birbirimizi kandırmayalım ve artık kendimizi avutmayı da bırakalım… Yıllarca birlik ve beraberlikten bahsedip duruyoruz ama bölünmekten başka bir sonuç alamıyoruz… Her türlü siyasi, dini, ticari örgütler kurduk ve kuruyoruz ama iki kişiyi bile bir araya getiremiyoruz… Söylemlerimiz, sloganlarımız çok radikal ama fiillerimiz çok pasif ve içi boş… Dualarımız semada duyulmaz oldu, niyetlerimiz hile ve fesat ile karışmış gibi geliyor bana yoksa neden bu kadar başarısız olsun her şeyimiz… Mazlum değil miyiz, annelerimizin duaları susmak bilmiyor… Ümmet kan ağlıyor ama mazlumun duası bir türlü kabul görmüyor… Ne diyordu âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın Resulü: “Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah'la bu beddua arasında perde mevcut değildir." (Buhari, Zekât 1, 41, Sadaka 1, 63, Mezalim 9, Megazi 60, Tevhid 1; Müslim, İman 31, (19)).  Ahmed İbnu Hanbel'in bir rivâyetinde: "Mazlumun duası makbuldür, facir bile olsa, zira onun fücûru kendini ilgilendirir." buyrulmuştur. Hz. Peygamberimiz asla (hâşâ)yalan söylemiş olamaz. Dolayısıyla problem bizlerde… Mazlum değiliz ya da doğru yolda değiliz ya da samimi değiliz ya da eline güç geçince fitneyi ortadan kaldırıp adaletin sağlanması değil de intikam almayı düşündüğümüz için mi dualarımız kabul olmuyor?

Bizim istediğimizi biliyorum… Burnumuz kanamadan, işlerimiz bozulmadan, sıcak yatağımızdan kalkmadan bizim yerimize (haşa) bizzat Allah’ın savaşıp düşmanlarımızı mağlup etmesini istiyoruz… Bu konuda tamamen İsrailoğullarına benziyoruz, öyle değil mi? Şu ayeti hatırlayalım, “(İsrailoğulları) “Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın! Biz burada oturacağız!” demişlerdi.”(Mâide Suresi 24. Ayet) Aynı şey yapmıyor muyuz? Tüm dualarımız, Allah’ım israil’i ve Siyonistleri kahr-ı perişan eyle, diye değil midir? Bir de bu dualarımızı karnımızı doyurup, sıcacık camilerimizde oturup yapıyoruz… Başta Türkiye olmak üzere, Arabistan’da, Katar’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ve diğer İslam ülkelerinde ABD üsleri yok mu? ABD Siyonistlerin yardımcısı ve koruyucusu değil midir? Siyaseti bıraksak mı ne dersiniz? Ben sadece Gazze konusu için konuşmuyorum… Gazze’de zaten cihat devam ediyor… Bizim halimiz daha vahim… Biz gelişiyoruz derken batıyoruz… Gazzeliler, ABD ne der ekonomimiz ne olur demeden kurtuluş savaşını veriyor… Siyaset yapıp kıvıranlar biziz… Sözüm, önderimiz kim diye sorsan “önderimiz Hz. Peygamber” diyenleredir. Hz. Peygamberimizin yanında kimse yoktu, tüm Mekkeli zenginleri karşısındaydı, tüm kabileler karşısındaydı… 23 yıl içinde nübüvvetin başında doğan çocukları yetiştirerek bir devrim yaptı. Bu ayet ona indi, “[Fitne] (zulüm ve işkence) kalmayıncaya ve kulluk da yalnızca Allah’a oluncaya kadar onlarla (saldıranlarla) savaşın! Vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.” (Bakara Suresi 193. Ayet). Bizler 23 sene sonra Galata köprüsünde miting yaptık onunla övünüp duruyoruz… Irak yıkıldı, Suriye yıkıldı, Yemen, Tunus, Libya yıkıldı, Çeçenistan, Bosna yıkıldı. Afganistan, Doğu Türkistan, Keşmir ve diğer İslam beldeleri zulüm altında… Bizler futbolu tartışıyoruz, patates fiyatını tartışıyoruz… Hangi ayetin hükmünü yerine getiriyoruz… Bence siyaseti bırakalım kendimize gelelim… Bu siyaset bizi batırıyor… Gazze için yapılan mitinglerimizde yapılan konuşmaların içinden siyaseti çıkarır isek geride boş laflar kalacak… Bu ümmet bunu hak etmiyor… Şu ayet ile bitirelim, “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”(Ra’d Suresi 11. Ayet). Allah bizi affetsin, işimiz hakikaten vahim… Gazze’ye selam, direnişe devam!