Türkiye'de savaş mağdurları…
Türkiye'ye son dönemde çok sayıda savaş mağduru geldi… İlk gelenler Çeçenler oldu… Çeçen-Rus savaşından mağdur olan Müslüman Çeçenler, Rus zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığındı… Türkiye'ye sığınan Çeçenler birkaç binden ibaret… Çoğu Avrupa ülkelerine göç etti… Türkiye, BM Mülteci anlaşmalarına göre Çeçenleri mülteci olarak kabul edemiyordu. Türkiye, Asya ülkelerinden gelenleri mülteci olarak kabul ediyor… Çeçenleri, Avrupa mülteci olarak kabul etmek zorunda… Çalışma izni verilmeyen, herhangi bir sosyal yardımı da alamayan Çeçen mültecilerin çoğu Avrupa'ya gitti… Avrupa'ya gitme fırsatı bulamayıp Türkiye'de kalanların sorununu ise Hükümet vatandaşlık vererek kökten çözdü… Yani, kendi başınızın çaresine kendiniz bakın, denildi… Çalışın, Türkiye'deki şartlara kendinizi entegre edin, denildi… Sonra daha büyük bir göç başladı Suriye'den… Suriye savaşı patlak verdi… İlk başta Suriyeliler Türkiye'ye lazım idi… Uzun hikaye, burada anlatmak istemem… Politika değişti… Suriyeliler artık lazım değil… Fakat milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye sığındı, savaş mağduru… İlk başta Türkiye'deki ticaret katlanarak devam etti… Diğer Arap ülkelerden de akın oldu… Gayrimenkul satışları patladı… Arap görünce herkes seviniyordu… Çünkü ülkeye para getiriyordu… Üçkâğıtçılık başladı… Araplar para kaybetmeye başladılar… 100 liralık şey 1000 liraya satılıyordu… Emlakçılar şımardı… Arsalar, daireler, villaların fiyatları yükseldi… Sınır ticareti başladı… Her şey istendiği gibi gidiyordu… Sonra Libya, Yemen gibi ülkelerden de geldiler… Bunlara Afrika ülkeleri de katıldı… Ardından Rus-Ukrayna savaşı başladı… Yine aynı senaryo…. Oh… Canına değsin dediler… Yeni göç başladı Rusya'dan ve Ukrayna'dan… Onlar daha zengin mağdurlar idi… Yine yerel tüccar saldırdı… Yeni para dalgası… Kiralar patlak verdi, daireler, arsalar ve villaların fiyatlarını yine yükselttiler… Rusları ve Ukraynalıları daha çok seviyorduk… Öyle değil mi?! Savaş mağduru ama cebinde para ile gelmiş… Burada emlakçı, taksici, bakkalcı, lokantacı hepsi nemalandılar… 100 liralık şey bin liraya… Bin liralık şey 10 bin liraya satmaya kalkıştılar… Bunlar savaş mağdurları olabilirler ya da ülkelerindeki siyasetin mağdurları da olabilirler ama yine de bunlar insan, bizim gibi insanlar! Bizler fırsatçılık yaptık, mağdur, mülteci demedik… Biz de o insanları mağdur etmeye başladık… Mültecileri kullanarak siyaset yapmaya başladık… Türk vatandaşa bir fiyat yabancıya farklı fiyat uygulamadık mı? Elinizi vicdanınıza koyun öyle cevap verin, Türkiye'de bunlar yaşandı ve yaşanıyor… Türkiye'de savaş mağdurlarına asgari ücretin yarısı verilerek çalıştıranlar Çeçenler, Suriyeliler, Rus veya Ukraynalı değil… Vergi vermek istemeyen Türk vatandaşıdır… Türkiyeli gençlerin asla çalışmayacağı şartlarda çalışanlar kimlerdir? Savaş mağdurları ve Türkiye'ye sığınan mültecilerdir… Türk vatandaşı 5 bin liraya bir avukat tutarken mülteci 25 bine tutuyordu… Savaşların sebep olduğu insan dışı muameleleri ise burada anlatmaya gerek yok… Şikayet etme hakkın yok, hakkını aramaya bile hakkın yok… İstanbul Beylikdüzü’nde bir Ukraynalı 16. katta 120 metrekarelik daireyi aylık 35 bine tuttu ve bir senelik peşin ödedi. Yabancı olduğu için ayrıca emlakçıya da iki aylık komisyon verdi… Yeminli tercümana 30 dakika için 2500 lira verdi… Ardından ikamet başvurusunda bulundu. Beylikdüzü yabancıların ikametine kapandığı için alamadı… Ev sahibinden parayı geri isteyince ev sahibi parayı geri vermedi… Avukat tuttu Avukat 30 bin istedi ve 6 ay dava sürecek dedi… Şimdi kendinizi o Ukraynalının yerine koyun… Ülkede kaçak kalıyor… Her gün dışarıda beslenmek zorunda… Her görüşmeye giderken tercüman ile gidecek… Suriyelinin, Rusyalının, Çeçenin, Arapların, Afrikalının durumu da aynı… Ne oldu? Ben söyleyeyim ne olduğunu… Geçen Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Ruslardan ve Ukraynalılardan şikayetçi oldu… Korsan taksicilik ve emlakçılık yapıyorlar imiş… Taksiciler fazla para isteyince, emlakçılar abartılı fiyatlar söyleyince insanlar ne yapsınlar… Rus-Ukraynalı, Çeçen, Suriyeli veya Afrikalı fark etmez hala insanlıklarını yitirmemişler, yerel esnaflar kimseyi bu zor günlerde kandırmasın, mağdur etmesin diye birbirine yardımcı oluyorlar… Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı şikayetçi olmadan önce kendi dükkanını kontrol etsin… Ayrıca esnek davranmasın diyor… Fakat 100 lira yerine 1000 lira alandan şikayetçi değil… Herkes dürüst olsun, insan muamelesi göstersin. Türkiye'de hiçbir yabancı korsancılık da yapmaz, emlakçılık da… Türk vatandaşlarına yönelik güveni sarsılan Arap ta Rus ve Ukraynalı da kendi işini kendi yapmaya çalışıyor… Savaş mağduru olarak buraya gelenler maalesef daha çok burada mağdur oluyor…