Bu nasıl bir iş
Geçen gün bir televizyon kanalında İstanbul’daki taksicilerin problemlerini tartışan ve taksi ücretleri konulu bir program seyrettim. Doğrusu fazla seyredemedim çünkü, uzmanlar ve katılımcılar doğru bilgiye sahip değildi ve yollarda yaşananlardan habersiz olduğunun kanaatine vardım... Örneğin, yolda kalmışsın ve çok acil taksiye ihtiyaç var beş taksi boş geçer hiçbiri durmaz. Değişim saatinden bahsetmiyorum... Örneğin, akşam saatlerinde Fatih’ten Bahçeşehir’e gitmek istiyorsan ve yabancıysan şanslısın hemen duracaklar ve alırlar seni... Yabancı değilsen şansın yüzde 30... Neden bunu söylüyorum hemen açıklayacağım... Geçen metroya indim iki kişiyi gördüm sağa sola bakıyor ve hangi taraftan metroya bineceklerini bilmiyorlar idi... Hemen yanlarına gidip, nereye gitmek istiyorsunuz yardımcı olayım, dedim... Sevindiler...! Cevahir AVM’ye gitmek istiyoruz, dediler. Ben de aynı istikamete gittiğim için, ben yardımcı olurum gelin benimle, ben de o tarafa gidiyorum dedim... Beraber bindik metroya ve biraz sohbet etme imkanım oldu. Bahçeşehir’den Laleli’ye gelmişler, ayrıca Bahçeşehir’de daire almışlar ve orada oturuyorlar... İkisi Rus vatandaşı... Uzak bir yer dedim... Evet dediler... Nasıl gidip geliyorsunuz, diye sordum. Taksi ile gidip geliyoruz dediler. Ne kadar tutuyor taksi Laleli’den Bahçeşehir’e, diye sordum... Farklı tutuyor dediler...! Güldüm... Nasıl farklı tutuyor aynı yere gitmiyor musunuz, diye sordum. Evet dediler ama; bazen bin lira bazen 800 lira dediler. Bazen ‘iyi bir taksici’ denk geliyor 750 liraya bile gidiyoruz, dediler... Pazarlık mı ediyorsunuz, diye sordum... Evet, dediler... Bazen 50 dolar veriyoruz, dediler... Adamlara durumu anlattım Bahçeşehir’e giden otobüsün güzergahını, ücretini ve numarasını verdim... Şaşırdılar ve sevindiler... Neyse geçtim şimdi bunu asıl konuya gelelim... İstisnalar mutlaka vardır, bizzat bir taksiciyi tanıyorum her zaman taksimetreyi açar ne yazar ise onu alır... Ama bazıları Taksim meydanından Çırağan Sarayına 50 dolar alır...
Türkiye’de yabancılar bir nimettir! Hele hiç sevmediğimiz ve hep şikayet ettiğimiz Araplar ise Allah’ın bir lütfu! Diğer bir konu... İkamet iznine başvuracak olan yabancı vatandaş evraklarını hazırlamak ve randevu almak için 3500-5000 TL arası para ödüyor... Normalde 1500 TL geçmez o miktarın da çoğu hiçbir işe yaramayan sağlık sigortası için ödeniyor... Randevuyu internetten bedava alabiliyorsun zaten... Diğer bir konu ise daha vahim... İsimlerini zikretmek istemediğim bazı meşhur restoranlar Nusret’ten hiç söz etmiyorum o ayrı bir iş... Normal kebapçılardan bahsediyorum... Örneğin, bir mercimek çorbası 65 lira, bulgur pilavı 85 lira, bir Urfa kebabı 250 lira, bir bardak şalgam suyu 40 lira... En ilginci de bir bardak çay 20 lira... Ne oluyor bize anlamadım... Bu nasıl bir iş? Diğer bir konu yabancılara daire satışı... Yabancı daire alıyor, aracı yüzde 10 kazanıyor... 450 bin dolarlık daireden 45 bin dolar kazanıyor... Ayrıca, dairenin tapusunu aldıktan sonra aracıya yemek ısmarlamak adetmiş! Yabancıları bir VİTO arabasıyla günlük 250 dolara gezdiren sözde ‘emlakçı’ şoför 45 bin dolar para alıyor müşteriden bir de hiç utanmadan ayrıca yemek bekliyor... Türkiye gerçekten cennet gibi bir yer... Neden artan fiyatlardan şikayet ediyoruz ki...? Kim demiş millette para yok... Laleli’de çakma çanta yabancılara 1000-1500 liraya satılıyor, biraz Laleli’den uzaklaşınca aynı çanta 250-300 lira ediyor... Hastaneler’de de durumlar aynı... Yabancılar’dan çok para alıyorlar... Türkiye’ye bu ahlak dışı davranışlar sonradan pahalıya patlamasın... Beddua çok kötü bir şey, yabancı da bir insandır, unutmamak lazım...