• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Anne-babaların en çaresiz kaldıkları durumlardan biri de  çocuklarının öfkeleri ile başa çıkamadıkları zamanlardır. İstediği yapılmayan her çocuk; bağırma, ısırma, vurma ve kendini yere atma yöntemlerine başvurabilir. Öfkeyi bir iletişim dili olarak kullanabilir, isteklerini yerine getirtmede bu davranışını sürdürebilir. Özellikle 1.5-2 yaş civarındaki çocuklar, bağımsızlaşmak ve her şeyi tek başına yapmak ister. Fakat becerileri kısıtlı olduğu için bu mümkün olmamaktadır. Bu durum çocuklarda hayal kırıklığı ve öfke yaratır. Çocuk, duygularını konuşarak ifade etmek istiyor bunu yapamayınca vurma, kırma davranışı baş gösteriyor.

Çocuklarda öfkeyi artıran nedenlere baktığımızda karşımıza; yorgunluk, açlık, tutarsız disiplin, aile içi sorunlar, kaygı, hastalık, çok korumacı, serbest veya ihmalkâr ebeveynlik, kardeş kıskançlığı, boşanma veya çocuğa yönelik yoğun eleştiriler öfke davranışını tetikler.

Öfke nöbeti geçiren küçük bir çocuğun ebeveyni olmak, gerçekten zordur. Bazen çocuğunuzun bunları kasten, sizi sinirlendirmek için yaptığını hissedersiniz. Her zaman en kötü anı seçerler – yorgun ya da hasta olduğunuz veya sokakta olduğunuz bir anı. Utanırsınız, sinirlenirsiniz, kendinizi çaresiz hissedersiniz.

Ebeveynler neler yapabilir:

*Çocuğun öfkeli tutumlarına karşılıklı tepki vermek onun gerginliğini daha da artırmaktadır.(çivi çiviyi söker taktiği burada işe yaramıyor) Sakin kalmalı ve kriz anı geçince çocukla konuşarak durumu değerlendirerek duyguların dışa vurulmasını sağlamak her iki tarafı da rahatlatacaktır. Öfke anında beynin sağ tarafı, yani duyguları yöneten kısmı aktif oluyor bu yüzden öfke anında mantıklı konuşmak, nasihat vermek işe yaramamaktadır.

* Herhangi bir öfke davranışında çocuğu sadece tutmak ve onunla göz kontağı kurarak kararlı bir ses tonu ile bunu bir daha yapmamasını söylemek doğru olacaktır.

* Öfke nöbeti ne kadar uzun sürerse sürsün, makul olmayan taleplere boyun eğmeyin ve çığlıklar atan çocuğunuzla müzakere etmeye çalışmayın. Özellikle insanların içinde gerçekleşen nöbetlerde, tüm talepleri karşılamak çok çekici gelebilir. Başkalarının ne düşündüğüne çok fazla takılmamaya çalışın – çocuğu olan herkes aynı durumdan geçmiştir.
Taleplere boyun eğerseniz, çocuğunuza öfke nöbetlerinin istediklerini alması için iyi bir yöntem öğretmiş olursunuz. Dışarıda iseniz sakin bir yere geçin ve “Kızdığının farkındayım, sakinleşmeni bekliyorum ancak sonrasında bir çözüm bulabiliriz” diyerek bekleyin.
 
*Çocuğun çevresinde zarar verebileceği, kırıp dökebileceği şeyleri kaldırın
* Çocuğunuza sık sık duygularını ifade edin ki çocuk duygularını ifade etmede sizi model alsın siz öfke patlamaları yaşıyorsanız çocuktan duygularını konuşarak ifade etmesini beklemek abes olur.

* Öfke nöbetine çok fazla ilgi göstermek bu davranışı pekiştirir, sakince bekleyin. Bazen görmezden gelin çocuk dikkat çekmek için bu yola başvuruyorsa sakin zamanlarında çocuğa özel ilgi gösterin ki çocuk ilgi için olumsuz davranışlara başvurmasın.

* Kabul edilebilir alternatifler gösterin  “Kızdıysan bu yastığı yumruklayabilirsin.”

sonuç olarak rabbimiz bizi evlatlarımızla imtihan ediyor. Çocuklarımız robot değiller muhakkak öfke davranışlarını gösterecek bizim görevimiz öfkeyi yok etmek değil, çocuklarımıza öfke kontrolünü öğretmeli ve onlara duygularını konuşarak ifade etmelerini sağlamaya çalışmalıyız.

Vesselam…