Aile ve toplumun ıslahı için çalışmak herkesin görevidir
Aile ve evlilik konusunda, Kur`an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye`deki emir ve örneklerin yeteri kadar işlenmediğini düşünen okuyucumuz şöyle soruyor:
“Altı yıllık çok zor ve yıpratıcı bir evlilikten sonra boşandık. Bir çok kişi aracı oldu, nasihat etti ama faydası olmadı. Bu süreçte şunu gördüm. Aile ve evlilikle ilgili konuşanlar ilginç şeyler söylüyorlardı ancak bizde sanki fazla bir etkisi olmadı. Madem ki, ‘elhamdülillah Müslümanız` diyoruz o halde dinimizin aile ile ilgili yani evliliğin huzuru, kadın ve erkeğin birbirleriyle uyumu ve sorunlarının çözümüyle ilgili söyledikleri daha net, daha detaylı ve daha yaygın biçimde anlatılmalı değil mi? Hocalarımız, okullarımız, kurslarımız, üniversitelerimiz imanın esaslarını, Allah`ın sıfatlarını, elif ba`yı, duaları öğretirken ailede iyi geçinmenin şartlarını da okuma yazmayı, toplama çıkarmayı öğretir gibi öğretmeli değiller mi? Kimse kusura bakmasın ama hocaların, evvela benim yaşadıklarımdan ve bu konuda ne kadar sıkıntı yaşayanlar varsa hepsinin vebalinden pay sahibi olduklarını düşünüyorum. Aile evlilik mevzusuna bu pencereden bakılması umuduyla sizleri Allah`a emanet ediyorum.”
Her şeye rağmen boşanmanın helal olması, evlenen çiftler arasında hocaların, kitapların veya hatırlatmaların çaresiz kalmasıyla veya yeteri kadar açıklanmamasıyla değil, gönüllere ülfeti, ünsiyeti, muhabbeti, şefkat ve merhameti yalnız Allah-ü Teala`nın vermesiyle, kalpleri de yalnız O`nun birbirine ısındırmasıyla alakalıdır.
Ancak okuyucumuz kendi muhasebesini yaparken, her ne kadar biraz şahsi iradesiyle ilgili kısmı atlamış gibi olsa da siteminde tamamen haksız değil.
Kafirleri, müşrikleri, şeytan ve taraftarlarını kendine düşman ilan eden İslam dini, her zaman, her yerde ve her mevzuda bunların saldırısına maruzdur.
Onlar, İslam dünyasına sadece sömürü, işgal, katliam, darbe, kardeşi kardeşe düşürme ile, mezhepçiliği ve milliyetçiliği körükleme ile ve zorla dikta ettikleri zulüm rejimleriyle ve satın aldıkları uşaklarıyla hücum etmiyorlar aynı zamanda İslami kaynakların gündem yapılmaması ve sürekli güncellenmemesi ile hücum ediyorlar, cehaletin toplumun tüm damarlarında dolaşması için, ailedeki manevi, ahlaki ve geleneksel değerlerin hızla unutulması ve etkisinin kırılması için de bütün imkanlarıyla yoğun bir gayret sarf ediyorlar.
Adeta bir tufan gibi İslam coğrafyasına fuhşiyat, bencillik, kibir, kin, haset, yalan, faiz, içki, korku, ümitsizlik, kardeşsizlik, komşusuzluk, akrabasızlık, gayretsizlik, tembellik, savurganlık, hıyanet gibi nice günahları yağdırıyorlar, fitne fesat tohumları saçıyorlar.
Kendilerine karşı duracak olanları basit ve gereksiz meselelerle meşgul ediyorlar, enerjilerini, vakitlerini ve himmetlerini aralarındaki ihtilafa harcamalarını sağlıyorlar. Haramlardan uzak durma ile ilgili hassasiyetlerin yaşamın her alanından kalkması için adeta çırpınıyorlar.
Bu tufana karşı sadece hocalar, alimler, kurslar, STK`lar, kanaat çevreleri filan değil, herkes bulunduğu noktada, ister usta ister çırak, hemen Nuh`un gemisinin inşasında çalışmak zorundadır.
Sadece dünyadaki değil ahiretteki kurtuluş da, insanları hayra çağırmaya, iyiliği emredip kötülükten menetmeye, hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlıdır.
Peygamber Efendimiz(sav), Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur: "Muhakkak ki, insanlara hayrı öğreten kimselere Allah merhamet eder. Melekler, göklerin ve yerlerin halkı, hatta yuvasındaki karıncalar hatta balıklar bile, insanlara hayır ve faydalı şeyler öğreten kimseye dua ederler.” (Tirmizî, İlim, 19; Dârimî, Mukaddime: 17)
Bahsettiğiniz gibi Kur`an ve Sünnette aile başlığıyla bir çok eser mevcuttur. Tefsir, Hadis, Siyer, Fıkıh, Akaid gibi temel İslami kaynaklarda da yeri geldiğinde zaten evlilik, nikah, eşlerin hakları, talak gibi bir çok konuda teferruatlı bilgiler verilmektedir.
Tabi ki, müstakil bir ilim ve program halinde ve dediğiniz gibi tüm eğitim ve medya imkanlarıyla, sosyal ve kültürel sahanın bütününde İslamın aile ve evlilikle ilgili prensipleri ayet ve hadislerin ışığında, Peygamberlerin(asm), Efendimiz(sav) ve ashabının hayatından bol bol misallerle dersler çıkararak yoğun, örgün ve yaygın biçimde işlenmelidir.
Tabi Mevdudi(rh)`nin dediği gibi, “İslam, içinde bir çok çarkın döndüğü saat gibidir.” İnancımızda her mesele bir diğeriyle alakalıdır. İmanın esasları elbette ki aile ile ilgilidir, mesela namaz; evlilikteki huzurla alakalıdır, oruç; eşlerin birbirine karşı sabır ve tahammülüyle bağlantılıdır, zekat infak; geçimsizliğin çözümüyle çok yakından ilişkilidir.
Dolayısıyla ailenin ıslahından söz edilecekse, herhalde ilmihalden başlanacak, Kur`an hem tecvidiyle hem tefsiriyle okunacak, Hadis-i Şerifler hem metniyle hem usulü ile okunup ezberlenecek, pratiğe aktarılacaktır.
Rabbim hepimize bu yolda azim, kararlılık şevk ve heyecan versin..
Dua bekleriz..