• DOLAR 34.657
  • EURO 36.458
  • ALTIN 2951.697
  • ...

Yarın 14 Mayıs 2023.

Türkiye’nin ikinci yüzyılı için tarihi bir seçim olacak.

Önemine binaen hem Türkiye hem de komşu ülkeler başta olmak üzere birçok ülke bu seçim sürecini dikkatle takip ediyor ve sonucunu da aynı dikkatle takip edecekler.

Çünkü bu seçim; Türkiye ikinci yüzyılının yol haritasını belirleyecek.

Bunun için sandığa giden seçmenler; İnancını ve medeniyetini bilen bir neslin ilim, bilim ve sanatta söz sahibi olup olmamasını, aile yapısını koruyarak sapkın guruplara geçit verip vermemesini, aziz İslam dinimize “ortaçağ karanlık zihniyeti” diyen bilumum İslam düşmanlarına fırsat verip vermemesini seçecekler.

Ekonomik kalkınma ve Savunma Sanayi hamlesinin devam edip etmemesini, petrol ve doğalgaz aramaya devam edip dışa bağımlılığı minimize edip etmemeyi, Togg gibi dev yatırımlara devam ederek dünya devleriyle yarışıp yarışmamayı seçecekler.

 Kürt meselesini sürüncemede bırakıp ya da kalıcı çözüm getirerek emperyalist ülkelerin bu mesele üzerinden kardeşliğimize halel getirip getirmemesini, yüz yıllık ret, inkâr ve asimilasyon politikaların sonlanıp sonlanmayacağını, kendilerini devletin asıl sahibi gören azgın bir azınlığın intikam dolu hayallerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini seçecekler.

Türkiye’nin Dünya’da söz sahibi bir ülke olup olmamayı, İslam coğrafyası başta olmak üzere dünya mazlumların beklenti içinde olacağı bir liman durumuna girip girmemeyi, Ortadoğu başta olmak üzere emperyalist ülkelerin emrinde müstemleke bir devlet gibi davranıp davranmamasını seçecekler.

Elhasıl, 14 Mayıs seçimi hem Türkiye hem de Ortadoğu’nun yeniden dizaynı için çok ciddi önem arz ediyor. Bunun için her seçmen büyük fotoğrafı görerek, iyi düşünerek tercihini yapmalıdır. Yoksa yarın çok geç olabilir.

O halde ne yapmalıyız?

1- Bizim dinimizi, kitabımızı ve ezanımızı yasaklayanları düşünerek oy kullanmalıyız.

2- Camilerimizi ahırlara çeviren, dedelerimizin sarığı ve nenelerimizin tesettürünü yasaklayan ve eline imkân geçti mi bunu tekrar yapmaktan tereddüt etmeyecek olan zihniyeti tahayyül ederek oy kullanmalıyız.

3- İnanç ve medeniyetine sahip çıktığı için yakın tarihte katledilen Şeyh Said ve İskilipli Atıf hocaları, hayatının büyük bir bölümünü sürgün ve zindanlarda geçiren Bediüzzaman’ları hesaba katarak oy kullanmalıyız.

4- Devlet eliyle yapılan Zilan, Dersim ve bilumum katliamların mimarlarını ve bu düşüncenin günümüzün devamı olan anlayışı göz ününe bulundurarak oy kullanmalıyız.

5- Dilimizi, nesebimizi, kimliğimizi inkâr eden ve kendileri dışında kimseye hayat hakkını tanımayan azgın azınlığın zulüm dolu uygulamalarını hatırlayarak oy kullanmalıyız.

Evet, oy kullandığımızda yukarıdaki beş maddeyi ve daha sıralanacak yüzlerce maddeyi düşünerek tercihimizi yapmalıyız.

Sakın ha! “Bu anlattıkların eskiden kaldı, artık değiştiler” diye bir düşünceniz olmasın. Çünkü her fırsatta mazileri ile gurur duyduklarını kamuoyuyla paylaşan ve bu düşünce ile hareket eden bir zihniyet var ortada. Bunlardan yaldızlı cümleler kuranlar ise sadece takiyye yapıyor ve köprüyü geçene kadar kendilerince bir hesap yapıyorlar.

Bunun için “tercihimizi nasıl yapmalıyız?” sualine cevap bulup ona göre kararımızı şimdiden vermeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları