Mustazaf Der'e yapılan kumpas çöktü-10
Hem PKK hem de devletin içindeki derin yapıların hedeflerine aldıkları Mustazaf Der camiasının İslami STK ve cemiyetlerce yalnız bırakıldığı ve kardeşlik hukuku gereği kardeşlerine sahip çıkmadıklarıyla ilgili kısa bir değerlendirme yaparak yazı dizimizi tamamlayacağız inşaallah.
Evet, bu konuya değinmeden yazı dizimizi bitirmek istemedik. Çünkü iki ateş arasında kalan Mustazaf Der camiası, bireysel istisnalar hariç rableri dışında dayanacağı, dertleşeceği ve destek alacağı kimseyi bulamadılar.
Doğu illerinde PKK bizi şehit ederek doğup büyüdüğümüz yerlerden sürmeye çalışıyordu, batı illerinde devlet eliyle her türlü hukuksuzluğa maruz kalıyorduk. Böyle bir ortamda İslami STK ve cemiyetler de kaynağından bilgi alıp destek vermeleri yerine işin kolayına kaçarak kulaktan dolma bilgilerle bizi insafsızca eleştirip dışlıyorlardı.
Bu satırları yazmaktaki kastım, islami STK ve cemiyetleri kötülemek değil sadece kardeşçe sitemde bulunmaktır.
O dönem de yaklaşık 10 yıl boyunca yoğun olarak islami STK, kanaat önderleri, yazar ve cemiyet yetkililerini ziyaret edip durumumuzu anlatmamıza rağmen kardeşlik hukuku gereği bir destek bulamadık.
Ne haftalık dernek sohbetlerinde ne konferans ve seminerlerinde ne de yerel-ulusal yazılı ve görsel medyalarında sahiplenen olmadı.
PKK, müslümanları şehit ediyor, devlet içindeki karanlık yapılar kumpas kuruyor, bu iki karanlık yapının medyası zulme uğramış müslümanları zalimmiş gibi medyaya servis yapıp algı oluşturuyordu. İslami çevreler ise ya onların algılarına kapılıp onların haber dilleriyle yorum yapıyorlardı ya da sessiz kalıyorlardı.
Türkiye'deki İslami çevreler; Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Irak, Suriye, Arakan... gibi İslam coğrafyalarındaki küresel emperyalistlerin zulümlerini gündeme getiriyorlardı, binlerce km uzaklıktaki bu coğrafyalarda şehit olan Müslümanlar ile ilgili sık sık seminerler veriyorlardı. Ancak her ne hikmetse bir türlü yanı başlarında olan şehit Yasin'i, Yasin'i şehadete hazırlayan hocası şehit Aytaç'ı, Aytaç'ı şehadete hazırlayan hocası şehit Ahmet'i ve Ahmet'i şehadete hazırlayan diğer aziz şehitlerden kimse bahsetmiyor.
Yine farklı ülkelerde zulme uğrayıp hukuksuzca zindanlarda olan Müslümanlar sık sık gündeme getirilip azad olmaları için çeşitli girişimlerde bulunulurken, daha beter zulümlere maruz kalan ve yanı başlarında olan Mustazaflara sahip çıkan olmadı maalesef. Binlerce Yusufi, onbinlerce mağdur edilmiş aile fertleri, evlerinden ve yurtlarından çıkmak zorunda kalan binlerce mazlum muhacir Müslüman'ın sesini kimse duymadı.
Ez cümle; Türkiye'de İslami STK ve cemiyetler Mustazaf Der camiası konusunda kardeşlik görevlerini yerine getirmediklerini düşünüyorum. İster medyadaki algıdan etkilenmiş olsunlar istersen kendilerine göre bazı düşünce ve gerekçeleri olsun bunların hiç biri onları haklı çıkarmaz.
Çünkü gidip kaynağından ve bizzat işin muhataplarından doğru bilgi almadan değerlendirmede bulunmanın ya da karar vermenin hem beşeri hem de ilahi hukukta yeri yoktur.
Rabbim istikametimizi muhafaza etsin ve bizleri sırat-ı müstakimden ayırmasın.