Maşeri Vicdan
Sayın Cumhurbaşkanı üç gün önce katıldığı hâkim ve cumhuriyet savcıları kura töreninde; 16 yılda adalet sistemine yaptıkları katkıları sıraladıktan sonra “Kanunlarımızın uygulanmasında milletimizi rahatsız eden hususların bulunduğu bir gerçektir. Son af tartışmaları bu rahatsızlığı daha da artırmıştır. Arkadaşlarımızdan içeriğin ‘maşeri vicdan`a uygun hale getirilmesi için bir çalışma başlatmalarını istedim.” dedi.
Peki, Maşeri vicdan nedir?
Maşer, “İnsan topluluğu, toplum”, vicdan ise, “duyulan manevi hislere” denir.
Dolayısıyla Maşeri vicdan, “Toplumun duyduğu manevi hisler” demektir.
O halde af tartışması konusunda maşeri vicdanı analiz etmeye çalışalım.
Öncelikle şu hususu belirtelim; gerçek anlamda maşeri vicdana göre adım atılırsa adalet yerini bulur ve her hak sahibi hakkına kavuşur. Ancak bu güne kadar maşeri vicdan hiç dikkate alınmadığı için bizler adil kararlara pek şahit olmadık. Bunun için bu kavram bize yabancı geliyor.
Hatırlarsınız maşeri vicdana rağmen ETÖ, JİTEM vb illegal yapılar somut delillere rağmen cezalarını çekmeden cezaevlerinden çıktılar. Enis Berberoğlu davası ve daha nice davalar malumunuzdur.
Sadece onlar mı? Elbette hayır.
Merkel`in müdahalesiyle sözde gazeteci Deniz Yücel, Trump`un müdahalesiyle sözde Papaz Brunson serbest bırakıldı. Nerde maşeri vicdan?
Soruyorum son birkaç ayda yaşanan bütün bu davalarda kim maşeri vicdanı dikkate aldı.
Gündemde olan af tartışmalarına gelince, toplumu zehirleyen uyuşturucudan mahkûm olanlar af kapsamına alınacak, hırsızlar alınacak, katiller alınacak ancak Rabbim Allah`tır dedikleri için türlü türlü kumpaslarla mağdur edilen yusufilerin bu kapsama alınması konusunda bir netlik olmayacak.
Maşeri vicdan denilen şey bunu kabul eder mi?
Hatırlarsınız daha önce de Sayın Cumhurbaşkanı, “Suçsuz yere 10-15 yıldır hapislerde çürüyen vatandaşlarımız var.” demişti. Ancak o günden bugüne maşeri vicdanı zir-u zeber eden nice kişiler tahliye edildi ama yine Yusufiler ile ilgili herhangi bir somut adım atılmadı.
Şimdi söyler misiniz maşeri vicdan nerde kaldı?
Beyler! Şimdiye kadar adalet(!) namına yapılan uygulamalar ile “maşeri vicdan” kavramı hiç bir araya gelecek gibi değildir. Yapılan af tartışmaları da bu şekilde yürürse “maşeri vicdan” kavramı sadece sözde kalır.
Evet, İslami kimliklerinden dolayı çeşitli kumpaslarla mağdur edilen yaklaşık 600 Müslüman hala cezaevlerindeler. Bunlardan 25 yılını dolduran Ahmet Turan Kılıç 84 yaşında, 20 yılını dolduran Mehmet Emin Alpsoy 73 yaşında. Bu hasta ve yaşlı mahkûmlar başta olmak üzere İslami hassasiyetlerinden dolayı Kemalist zihniyetin hışmına uğrayan yüzlerce yusufinin mevcut durumları maşeri vicdanı çoktan zedelemiştir.
Maşeri vicdandan bahsedenleri vicdanları ile baş başa bırakıyoruz.