Sultanlık günleri bitmiştir!
ABD`nin israildeki büyükelçiliğini Kudüs`e taşıyarak Kudüs`ün israile ait olduğu hamlesine Cumhurbaşkanı Erdoğan yerinde ve sert bir yanıt verdi.
“Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir” diyen Erdoğan`a yanıt israil Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı Yisrael Katz`dan geldi.
“İsrail egemen bir devlettir ve Kudüs başkentidir. Sultanlık ve Osmanlı İmparatorluğu'nun günleri bitmiştir.” İfadelerini kullanan Katz`ın cevabı beni oldukça düşündürdü.
Ey Osmanlı düşmanları bakınız israilli bakan ne diyor: Sultanlık ve Osmanlı İmparatorluğu'nun günleri bitmiştir.
Siyonist bakanın cümlesi üzerinde dünyanın tüm dillerinde düşünmek gerek diye düşünüyorum ve bu siyonist azgınlığa tüm dillerde cevap vermek gerekir.
Bakanın sözlerinin Türkçe karşılığı sanırım şu:
“Kaşınıyoruz, kudurduk, birilerinin bizi iyice silkelemesi gerek fakat siz hala bağımsızlık mücadelesi verdiğiniz için bunu başaramazsınız. Hem zaten karşımızda Abdulhamid mi var sanki… İstediğiniz kadar bağırabilirsiniz.”
Siyonist Bakanın sözlerinin Farsça karşılığı “bakın iyice azdık, İsraili haritadan sileriz diyorsunuz ya buyurun deneyin. Durdurabiliyorsanız bizi durdurun. Kudüs`ün israilin başkenti olması Hayber`in intikamıdır.”
Suud lehçesine çevrildiğinde çeviri cuk diye oturuyor.
“İsrail ile savaşmak caiz değildir diyen müftüye selam olsun. Yemen ve Suriye`deki şanlı direnişinizi selamlıyoruz. Hem Şerif Hüseyin`e layık evlatlar olduğunuzu ziyadesi ile gösteriyorsunuz.”
Elbette sözün bir de Kürtçe çevirisi var.
Bir Kürt israilli bakanın sözlerinden şunu anlamalı.
“Hani Selahaddin! Nerede! Siz Selahaddinin çocuklarıydınız değil mi? Bakın işte Kudüs`ü geri aldık, şimdi tapu işlemleri ile uğraşıyoruz. Durdurabiliyorsanız durdurun”
Almanca`ya çevirildiğinde “Adolf sen çok yaşa e mi… Senden öğrendik katletmeyi… Senden öğrendik katlederken nasıl haklı olunuru…sen bizim en yüce öğretmenimizsin”
İngilizce çevirimiz kırık dökük olabilir ama sanırım şu manaya geliyor.
“100 yıl önce bize yaptığınız büyük iyiliği unutacak değiliz sevgili uzun bacak! Sayende mülk sahibi olduk, şimdi tıpkı senin gibi ev sahibini yerinden etmenin eşiğindeyiz”
Amerikan İngilizcesine çevirmeye gerek yok!
Zira Amerika çeviriye ihtiyaç olmayacak derecede net ve tüm onurlu, şerefli insanların anlayabileceği açıklıkta konuşuyor.
Rusça malumunuz az söz ile çok şeyin ifade edilebileceği bir dil.
Bu sözün Rusçası şu: ”Ben kârıma bakarım, umurumda mı dünya”
Bölgesel ve küresel güçlerin diline çevirdik ama metinde kendisinden bahsedilen Osmanlı`dan bahsetmemek doğru olur mu ?
Elbette olmaz.
Osmanlıca çeviri için Sultan Abdulhamid Han`ın kendisinden Filistin topraklarında yurt isteyen siyonist lider Theodor Herzl`e verdiği cevap kâfidir:
“Bu yerler bana ait değil milletime aittir. Bu yerlerin her karış toprağı için şehit verilmiştir. 93 Harbi'nde Orduy-u Humayun'umun Filistin Alayı'nın askerleri, bir tanesi dönmemek üzere şehit olmuşlardır. Ben canlı vücud üzerinde paylaştırma yapamam. Filistin'e ancak cesetlerimiz üzerinden girilebilir.”
Evet, üç aşağı beş yukarı insanların kullandığı lisanlarda çeviri bu.
Bir de vahyin dili var değil mi? Vahyin bu konuda ne dediğini öğrenmek istiyorsanız İsra Suresi`nin 4, 5, 6, 7 ve 8. ayetlerine bakın derim.