• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Cumhurbaşkanlığının düzenlediği Yeditepe konserleri ciddi bir tepkiye neden oldu.

30 milyon harcama oldu mu olmadı mı bilemiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 30 milyon lira iddiası için gerçeği yansıtmıyor dese de ne kadar harcama yapıldığını da açıklamadı.

Neymiş! “sanat camiasına yardım amaçlı” yapılmış bu organizasyon!

İletişim başkanlığı açıklamasında “Cumhurbaşkanımızın talimatı ile” denilerek şarkıcıların bu üç ayda sahne alamadığını ve Koronavirüs sürecinde devletin tüm sektörlere yardımda bulunduğunu bundan mütevellit böyle bir yardımda bulunulduğunun altı çizilmiş!

Gel de yanma! millete SMS at 10 lira bağışla de sonra git Ajda Pekkan’a sponsor ol.

Öyle ya sanat camiamız 3 ay konser vermese acından ölür.

O zaman bir bakalım konser verenlerin mal varlığına.

Mecburen internet sitelerine konu olmuş haberlerden faydalanacağız.

Konser veren/verecek olanlardan biri Sibel Can. 2010 yılındaki bir habere göre devletin destek çıktığı Can’ın o dönemde 50 dairesi 2 villası varmış. Ayrıca yurt dışında da daireleri varmış.

Konser vereceklerden biri Demet Akalın. Buyrun gazete haberi…

“1.5 milyon TL değerinde Ulus’ta 3 daire, Çeşme’de yaklaşık 600 bin TL değerinde bir villa, Acarkent’te 18 milyon TL değerinde bir villa, Nişantaşı’nda bir daire, Maslak’ta bir daire, Gölcük’te 5 ev, Gölcük’te 2 arsa. Hatırlarsanız Demet Akalın, kızı Hira köpeğini özleyince, özel araçla İstanbul'dan Bodrum'a kızının köpeğini getirtmişti! “

Yazı için araştırma yaparken Ajda Pekkan’ın 50 milyonluk villasını öğrendik!

Bu kadar magazin yeter!

Bütün şarkıcıların mal varlığını araştıracak değiliz.

Bu cümleler İletişim Başkanlığının açıklamasının inandırıcı olmadığı bilinsin diyedir.

Milyonlarca liralık servete sahip kişiler için “zor durumdaydılar, desteklemek istedik” sözleri sizi bilmem ama bana inandırıcı değil!

Denebilir ki devlet vergi aldığı insanları zor zamanlarında desteklemek zorunda değil mi?

Buna ancak fıkra ile cevap verebilirim.

Fıkra bu ya…

50 kişilik bir uçak ıssız bir adaya düşmüştür.

Kurtarma timleri uçağın enkazına ulaştığında her tarafta parçalanmış cesetler görürler, tam herkes ölmüş derken hapur hupur yeme sesi duyarlar.

Uçağın kokpit kısmında bacağı kırılmış pilot bir cesetten parçalar koparmış yemektedir.

Pilot ve kurtarma ekibi göz göze gelince pilot biraz utanır ve:

  • Ne yani yaşamak istediğim için herhalde beni suçlamazsınız. Ne yapayım ölmemek için cesetlerden yemek zorundaydım der.

Kurtarma ekibinin lideri sertçe bağırır:

  • Be kahrolasıca herif uçak 2 saat önce düştü…

Evet korona sürecinde sanatçılara da yardım edilmeli ama yüzlerce dairesi olan sanatçıların 3 ayda iflas ettiğini düşünmezsiniz herhalde.

Bu da son cümle olsun!

Sanat camiası belirlenirken ölçünüz neydi?

İlahi okuyanlar sanatçı değil mi?

Neden o listede tek bir tane ilahi okuyan ses sanatçısı yok?