• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Rusların İdlib’te Türkiye’ye yönelik saldırısı ülkede infiale neden oldu? Elbette kolay bir durum değil.

NATOculuk görevi verilenler; Türkiye, Ruslarla olan bu politikasını terk etmeli ve Amerika’ya yanaşmalı diyeceklerdir.

Avrasyacılara göre ise Türkiye, Rusya’nın bir karakolu olmalı.

Oysa tarihsel derinlik ve tarihsel hafıza, Türkiye’nin yanaşma olmasına da karakol olmasına da izin vermez. Vermiyor.

Öncelikle İdlib’te bir vahşet yaşandığı, kadınların çocukların BAAS Rejimi ve 500 yıldır yayılmacı politika güden Ruslar tarafından bombalandığı gerçeği bir tarafta not olarak dursun.

Türkiye Rus/Esed saldırısına rağmen bulunduğu politik çizgiden savrulmamalıdır. Yeni bir yol oluşturma çabası güdenlerin karşısına tarih boyunca bedel vermek çıkmıştır. Amerika ağır bedeller vererek bugünkü gücüne ulaşmıştır, keza Ruslar da öyle.

Her iki tarafın da Türkiye’den istediği şey bir Almanya olmasıdır. Politik söylemleri olmayan ama sanayiileşmiş… Liderlik özellikleri taşımadan ve –benden yana tavır takınan- bir Almanya…

Şuraya bir not bırakalım: Türkiye ABD’nin politikalarına teslim olsaydı Amerika PYD ile dirsek temasına girmeyecekti.

Türkiye İdlib’i bir başına bıraksa yarın Azez-Cerablus hattı için risk ortaya çıkacaktır…

Net olarak anlaşılamasa da Türkiye’nin kendi ajandası var. İstiyorlar ki Türkiye bu ajandadan vazgeçsin ve Ortadoğu’nun sıradan kabile devletlerine dönüşsün.

İstiyorlar ki “Yurtta sulh cihanda sulh” sistematiği devam etsin. Muhtemelen içimizde hatırı sayılır bir kesim de bunu istiyordur.

Tüm bu yaşananlara rağmen radikal bir politika değişikliğine gerek yoktur. Zira Türkiye 3. Yol olabilecek pozisyon ve güçte değildir. Fakat taktik manevra olarak ABD ve NATO’nun sembolik olarak ifade ettiği “yanındayız” mesajlarını da önemsemeli ve Ruslara terazinin başka bir kefesinin daha olduğunu hissettirebilmelidir.

Bu süreçte Amerika’dan Türkiye’ye gelip gitmeler artacaktır. İyi niyet ve müttefiklik vurgulu cümleler havada uçuşacaktır. Şu durumda samimiyet sorgulamasında bulunmadan inanmış gibi davranmak gerekir.

Hatırlanacağı üzere bundan 10 gün önceki bir Rus saldırısında ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Türkiye’ye gelmiş ve  "Şehidimiz var" demişti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Jeffrey'nin burada 'şehidimiz' demesi bizim için inandırıcı değil" demişti.

Bu cümleyi söylemeye gerek yok. Denge politikasına ters bir cümle bu. Siz Amerika için “inandırıcı değilsin” dediğiniz an Rus’un iştahı kabarır; Rus’a “inandırıcı değilsin” dediğiniz an ABD’nin iştahı kabarır.

Bazen inanmış gibi davranmak gerekir.

Misal Ruslar Türkiye’ye biz saldırmadık, rejim saldırdı diyor ya; inanmış gibi davranmak gerekir.

Çünkü devlet yönetenler zor zamanlarda zehir içebilmelidirler. İnanmış gibi davranmanın da zehir içmekten farkı yoktur.