• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hiçbir konuda ittifak sağlayamamak sadece bizim ülkeye mi has anlamış değilim!

Brunson bırakılır hemen ikiye ayrılırız. Brunson tutuklanmasın diyenler ile Brunson tutuklansın diyenler diye.

Darbe sürecinde de iki kamptık. Kimi darbeye “tiyatro” derken(süreç içinde sayıları azaldı) diğer kesim” bu bir vatan savunmasıdır” çizgisindeydi.

Devletin kurucusu olmakla övünen CHP Afrin harekatına karşı dururken, iktidar bu harekatı doğru bulmaktadır. Muhtemelen iktidarda CHP olsa bu kez muhalefette bulunan parti harekâta karşı duracaktı.

Emeklilik yaşı düzenlemesi konuşuluyor… Yine ikiye ayrıldık.

Kısacası ülkede neredeyse her konuda ikiye ayrılmış durumdayız. Kabaca ben durumu şöyle tarif ediyorum:

  1. İktidarın yaptığı hiçbir şeyi beğenmeyenler ve buna göre konumlananlar.
  2. İktidarın yaptığı her şeyi beğenenler ve buna göre yapılan değişikliklere gerekçe hazırlayanlar.
     

Aslında her iki zümrenin durduğu yer aynı! Fazla düşünme, bizimki diyorsa doğrudur mantığı!

Oysa bu mantık adil şahitlerin mantığı değildir. İktidarın elbette yanlışları da olacaktır doğruları da…sadece yanlışları görenler farkında değiller ama sol yazıcının görevine talip olmuşlar… Sadece günahları yazmak biz insanların işi değil Allah`ın görevlendirdiği meleğin işi… Keza sadece sevapları sayıp dökmek de adil şahitlik değildir. Sol, seküler kesimin sadece hataları saymasını fazla garipsemiyorum. Zira beslendikleri havza böyledir. Meseleye kafa gözü ile bakar.

Peki adil şahitler olması gereken İslamcılara ne oldu.

McKinsey gündemde iken ve henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmamışken –McKinsey`i anlata anlata dillerinde tüy kalmadı. Yani utanmasalar neden biz bu McKinsey`i daha önce keşfetmedik diye birbirlerine gireceklerdi. Ne zaman ki Cumhurbaşkanı Erdoğan McKinsey ile bir anlaşmanın olmayacağını söyledi, onların da sesi soluğu kesildi.

Oysa bizim medeniyetimiz sultanı uyarma medeniyetidir. Özellikle İslam Dünyasının en güçlü olduğu 15. ve 16. Yüzyılda padişahlar devlet erkanını dinler, farklı fikirlerden faydalanarak doğruya daha kısa yoldan ulaşılırdı.

Özellikle İslamcılar bilmelidir ki “mü`min troll olmaz, olamaz”

O, her şart ve durumda doğruyu (velevki yöneticiye yanlış gelse de) edeple, hikmetle dile getirmek zorundadır. Münevver tuzdur; tuz kokarsa ülkenin başına kıyamet kopar.

Benden iyi bilirler ya yine de birkaç ayet ile hatırlatalım:

“Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet Suresi, 33)

“Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.” (İsra Suresi, 53)

Bu arada bir not daha olsun: Güzel söz yalakalık değil; hakikati (kendi doğrunu) söylemektir.