• DOLAR 34.647
  • EURO 36.606
  • ALTIN 2937.81
  • ...

Kimi Kemal Burkay`ı, hükümetin iflas eden Kürt sorunu politikasının yeni bir versiyonu olarak tanıtıyor.

Kimi, birkaç yıl önce başlayan ama şimdiki durumunun ne olduğu belirsiz olan Kürt açılımına katkıda bulunabileceğinden dolayı dönüş yaptığını ifade ediyor.

Kimi, PKK/BDP`nin yıllardır süregelen yanlı, yanlış ve silaha dayalı politikalarına karşı, Kürt sorununu silahsız bir yol ile çözüme kavuşturabileceği için büyük bir öneme sahip olduğunu belirtip, Burkay`ın uluslararası siyasi tecrübelerinden faydalanılacağını belirtiyor.

Yine "hükümet" ve "cemaat" yanlısı kimi yazar ve gazetelerde Kemal Burkay`ı, "mütevellit olağanüstü bir öneme sahip" olduğunu ve dönüşünün "sıra dışı önem arz eden" bir durum olduğunu yazıyorlar. Hatta bunları yazan yüksek tirajlı gazetelerden biri de Kemal Burkay`a köşe yazarlığı teklifi götürdüğü bile konuşuluyor.

PKK/BDP/KCK ise, Kemal Burkay`ın dönüşünden pekte memnun kalmamış gibi gözüküyor. Her ne kadar Selehattin Demirtaş, Kemal Burkay`a telefonla `hoş geldin` dediğini ve daha sonralarda ise yüz yüze görüşüp fikir ve düşüncelerinden faydalanmak istediğini açıkladıysa da, işin aslının böyle olmadığını İmralı sakininin haftalık avukat görüşmelerinde yaptığı açıklamalardan ve KCK konseyinin değerlendirmelerinden anlıyoruz.

Kemal Burkay`ın dönüşünün AKP`nin bir planı olduğunu söyleyen İmralı sakini, bu dönüşün demokratik yollar ile mücadele eden Kürt hareketlerine yarardan çok zarar vereceğini açıklamış. KCK konseyi de konuyla ilgili, hiç kimsenin Tayyip Erdoğan`nın politikalarının figüranı olmaması gerektiğine işaret etmiş.

PKK, KCK ve Abdullah Öcalan`ın tehditvari ve küçümseyici sözleri dolaysıyla polemiğe girmek istemediğini belirten Kemal Burkay, özellikle Abdullah Öcalan`ın sözlerini önemsemediğini, çünkü Öcalan`ın huyunun böyle olduğunu geçmişten bildiğini söyleyip, dönüş gerekçesini ise AKP iktidarı ile birlikte yaşanan olumlu gelişmelere bağlayarak, özellikle Kürt sorunu sürecinde hükümete yardımcı olmak istediğinden dolayı dönüş kararı aldığını açıklamış.

Zaten daha öncelerde Başbakan Erdoğan ve diğer bazı hükümet yetkilileri Kemal Burkay`ın dönmesi için çağrılarda bulunduğu herkesçe aşikârdır. Tayyip Erdoğan Almanya`da yaptığı bir konuşmasında Kemal Burkay ismini anarak, Türkiye`ye dönmesini istediğini ve özellikle Kürt sorununa katkıda bulunması gerektiğini belirtmişti.

Kürt aydın diye tanıtılan Kemal Burkay bugün Türkiye`de ve geldiği günden beridir el üstünde tutuluyor. Valilik hemen kendisine 4 koruma tahsis ediyor; bakanlar onu çiçeklerle karşılyor; Bülent Arınç `hoş geldin yüce insan` diyerek saygı ve hürmetlerini sunuyor; yazarlar, çizerler onu Kürt sorununu çözecek bir insan olarak okuyucularına takdim ediyor; siyasi arenada Kürtleri temsil etme iddiasında bulunanlara muhalif aydınlar da, asıl onun Kürtleri temsil etmesi gerektiğini televizyon ekranlarından beyan ediyorlar...

Öyle görülüyor ki hükümet Kemal Burkay ile bir kez daha açılım atağına geçecektir. Daha önceki açılım tamamen başarısız olmasına rağmen hatta iflas etmesine rağmen, bir güne bir gün başarısızlığın sebeplerini kamuoyuyla paylaşmayan hükümet bu seferde yanlış tercihlerle yanlışlığa doğru gidiyor. Çünkü çözümü sosyalistlerin önerilerinde arıyor.

Kemal Burkay`ın dönüşü elbette ki bazı müspet olayların gelişmesine sebep olacak, fakat beklenildiği gibi bütün sorunların çözümü olmayacaktır. Çünkü Kemal Burkay`da çözüme İslami yönden yaklaşan, yaklaşabilecek olan bir kişi değildir. Hak ve hakkaniyet çizgisinden uzak, çıkar ve menfaate dayalı bir yol izleyecektir. Yani sorunlara sosyalizmin çözüm politikasıyla yaklaşacaktır.

Sorunları sosyalizmin çözüm önerileriyle çözmeye kalkıştıklarında göreceklerdir ki, sorunlar; ne sosyalizmle ne de başka bir ideolojiyle çözülür. Gerçekte sorunlar sadece İslami bir politika ve İslami düşünceyle çözülür. İşte o zaman bunu hem hükümet, hem halk, hem de sosyalistler anlayacaktır.

Sorun ve problemleri İslami önerilerle çözmeye çalışanlardan olmak dileğiyle...

Sevgiyle kalın.

Muhammet Şerif / Doğruhaber