Paket İyi Ancak Eksik ve Yetersiz
Yetmiş altı milyonu kapsayacak denilen ‘Demokratikleşme Paketi`nin hazırlanış aşamasındaki gizlilik ve özellikle açıklama öncesindeki durum ve de kamuoyunda oluşturulan olumlu hava, beklentilerin çıtasını çok yükseltmişti. Dolaysıyla da her kesim, kendince bazı değişiklikler, iyileştirmeler bekliyordu. Tabi bazı kesimler ise bu paketten bir şey beklemediklerini, çünkü Ak Parti`nin bunu “seçim yatırımı” olarak kullanacağını ifade etmişlerdi.
Doğrusu, Ak Parti`nin bu demokratik açılımları seçim yatırımı olarak kullanacağından endişe edenler çok da haksız değillerdi. Zira uzun süreden beri kimi sivil toplum örgütleri, halkın gasp edilmiş/el konulmuş temel hakları konusunda Ak Parti hükümetinin adım atması gerektiğini belirtiyorlardı. Bunun içinde imza kampanyaları başlatanlar, platformlar kuranlar, panel ve konferanslar düzenleyenler, yürüyüş ve basın açıklamaları yapanlar bile olmuştu. Ancak hükümet o zamanlar halkın sesine kulak vermemiş, kendi bildiğini okumaya (ve ileriye matuf hesaplar yapmaya) devam etmişti.
Gelinen son süreçte ve belki de yaklaşan seçimler sebebiyle hükümet, halkın yararına olacak ve tüm kesimleri memnun edecek (Başbakan`ın ifadesiyle 76 milyonu kapsayacak) bir demokratikleşme paketi hazırlığında olduğunu ve yakında bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını duyurmuş; daha sonra ise bütün kamuoyu paketin içeriğinin ve detaylarının neler olacağını merak etmeye ve tartışmaya başlamıştı.
Özellikle anadilde eğitim, andımızın kaldırılması, başörtüsünün ilköğretim, lise ve kamu alanlarında serbest olması, isimleri değiştirilen yerleşim yerlerine eski adlarının verilmesi, bugüne kadar yapılan zulümlerden dolayı devlet adına özür dilenmesi, yurdun muhtelif yerlerindeki ‘Ne mutlu Türküm diyene` gibi ırkçılık kokan yazıların silinmesi, 28 Şubat dönemi mağdurlarının tekrardan yargılanması, şiddete karışmamış mahkûmlara ceza indirimi, din ve inancın önündeki engellerin kaldırılması, TCK`daki terör suçlarının ve TMK`daki bazı maddelerin değiştirilmesi…
Mezar yerleri gizli tutulan Kürt İslam âlimlerinin (Said Nursi, Şeyh Said) mezar yerlerinin açıklanması ve iade-i itibarlarının sağlanması, medreselerin iyileştirilmesi, eski fonksiyonlarına kavuşturulması ve medreselerde verilen icazetlerin resmi statüde tanınması, Ergenekon gibi yapıların üzerine gidildiği gibi Kürt halkına büyük acılar yaşatan Jitem ve benzeri yapıların da üzerine gidilmesi ve yaptıkları insanlık dışı uygulamaların ve hukuksuzlukların derinlemesine soruşturulması gibi konular halkın öncelikli çözülmesini beklediği sorunlardı.
Bahse konu maddeler, yıllardır mağdur edilen ve faşist dayatmalara maruz kalan halkın en temel haklarıydı. Ötelenmeden, pazarlık konusu yapılmadan yıllar önce çözülmesi gerekiyordu. İktidarda olması/‘Devlet`in imkânlarının elinde olması hasebiyle, halkın hak ve hürriyetini korumayla ve garanti altına almayla yükümlü olan Ak Parti de, kurulduğu günden ve iktidara geldiği 3 Kasım 2002`den beri halkın temel hak ve hürriyetlerini kısıtlayan ve faşist bir zihniyetin devamı olan uygulamaları değiştireceğini ifade etmişti. Yani halka bu konuda vaatlerde bulunmuştu.
Demokratikleşme paketi de; temel hak ve hürriyetlerin önündeki engellerin kaldırılması, yıllardır dayatılan uygulamaların sona erdirilmesi, işlenen hukuksuzlukların soruşturulması ve benzeri konular açısından çok büyük önem arz etmekteydi. Ancak beklentilerin çok yüksek tutulması, açıklama öncesinde hükümet çevresi tarafından oluşturulan olumlu hava sebebiyle paket istenilen etkiyi yaratmadı. Kimisine göre dağ fare doğurdu, kimisine göre ise dağ fare bile doğurmadı.
Öncelikle paketle ilgili şunu ifade edelim: Pakette açıklanan maddeler küçümsenecek maddeler değil. ‘Andımız`ın kaldırılması, kamu alanlarında başörtüsü özgürlüğü, farklı dil ve lehçelerde eğitim, isimleri değiştirilen yerleşim yerlerine eski adlarının verilmesi, yaşam tarzına saygının güvence altına alınması, yasaklı harflerin alfabeye eklenecek olması, siyasi partilerin farklı dillerde propaganda yapabilmesi, oy kullanabilen herkesin siyasi partilere üye olabilmesi, teşkilat zorunluluğunun kalkması gibi maddeler iyi. Ancak İYİ ve OLUMLU olmakla beraber EKSİK ve YETERSİZ!
‘Andımız`ın kaldırılması iyi, ancak okul müfredatının değişmemesi eksiklik. En kısa sürede okul müfredatının da değişmesi gerek... Başörtüsünün kamu alanlarında serbest olması çok iyi, ancak hâkim ve savcıların bu uygulamanın dışında bırakılması büyük bir eksiklik… Yaşam tarzına saygının güvence altına alınması iyi, ancak ilköğretim ve liselerde kız öğrencilerin başlarını örtmesi yasal olarak suç ve bu bir çelişki oluşturuyor. Bu tezatlığında en kısa sürede giderilmesi ve ilköğretim ile liselerde de başörtünün serbest olması gerekir... Farklı dil ve lehçelerde eğitimin serbest olması iyi, ancak bunun sadece özel okullarla sınırlandırılması kabul edilecek bir durum değil. Zira daha öncelerde dile getirildiği gibi, ana dilde eğitim haktır ve bu hak en kısa sürede verilmelidir... Siyasi partilere hazine yardımının yüzde 3`e çekilmesi de bir anlam ifade etmiyor. Zira bu güne kadar meclise giren partilerden hariç hiçbir parti yüzde 3 almış değil. Dolaysıyla bu kanunun değişmesi de pek bir anlam ifade etmeyecektir…
Bunlarla beraber pakette olması beklenilen ancak olmayan başka konularda/sorunlarda var. Özellikle Said Nursi, Şeyh Said, Seyid Rıza gibi öncü şahsiyetlerin mezar yerlerinin açıklanması ve iade-i itibarlarının sağlanması, medreselerin eski fonksiyonlarına kavuşturulması ve medreselerde verilen icazetlerin resmi statüde tanınması, Jitem ve benzeri derin oluşumların yaptıkları insanlık dışı uygulamaların ve hukuksuzlukların derinlemesine soruşturulması, ‘Ne mutlu Türküm diyene` gibi ırkçı yazıların silinmesi, şiddete bulaşmayan mahkûmlara yönelik değişiklikler, 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanması, köy yakma ve zorunlu göç olaylarının hesabının sorulması, TCK ve TMK değişiklikleri de halkın çözülmesini beklediği sorunlardı. Maalesef bu saydıklarımızın hiçbiri açıklanan demokratikleşme paketinde yer almadı.
Hâsılı uzun süreden beri merakla beklenen ‘Demokratikleşme Paketi`nde kısmen de olsa olumlu maddeler var. Ancak maalesef beklentilerimizi (ve beklediklerimizi) karşılamadı. Paket daha kapsamlı, daha doyurucu ve bazı maddeleri daha net olmalıydı.
Nihai çözümün adresi Kuran ve sünnete sarılmak temennisiyle…
Muhammet Şerif / Doğruhaber