CHP’nin HÜDA PAR’a saldırmasının sebebi
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde en çok konuşulan partilerden biri HÜDA PAR oldu. O süreçte HÜDA PAR’ın almış olduğu kararlar CHP başta olmak üzere bazı kesimleri rahatsız etti. Bu sebepten ötürü her fırsatta HÜDA PAR’a sataştılar, saldırdılar.
Olmadık tezvirat ortaya koyarak HÜDA PAR’ı seçmenin gözünde düşmanlaştırmaya gayret gösterdiler. Demediklerini bırakmadılar, her yola başvurarak HÜDA PAR’a iftiralar attılar.
HÜDA PAR’ın İslami konulara ve Kürt meselesine yaklaşımını eleştirerek olmadık yalanlara başvurdular. O süreçte HÜDA PAR’a saldıranların başında Özgür Özel geliyordu.
Özgür Özel ve taifesi tarafından yapılan onca hakaret ve iftiraya rağmen HÜDA PAR; yalana, iftiraya, hakarete başvurmadan sadece kendisine yönelik yapılan iftiralara ve CHP’nin neden iktidar olmaması gerektiğini vurgulayan cevaplar vermekle yetindi.
HÜDA PAR; CHP zihniyetinin bugüne kadar halka bir fayda sağlamadığını, bundan sonra da sağlamayacağını, dar düşüncesinin değişmeyeceğini dile getirdi.
CHP’nin iktidar olması durumunda kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayacağını, İslam’ın ve Müslümanların CHP iktidarında engellerle karşılaşacağını ve İslami gençliğin çalışmalarının sekteye uğrayacağını belirtti.
CHP ve CHP zihniyetini benimseyen klikler, en fazla da HÜDA PAR’ın meclise girme ihtimaline karşı çıktılar. Ne olursa olsun HÜDA PAR’ın milletvekillerinin mecliste olmaması gerektiğini söylediler. Bunun için her yola başvurdular ancak hedeflerine ulaşamadılar.
HÜDA PAR dört milletvekili ile mecliste temsil edilmeye başlandı. Beklenildiği üzere seçim sürecinde yapılan saldırılar, hakaret ve iftiralar meclis çalışmalarında da devam etti.
Bütçe görüşmeleri yapılırken konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu’na CHP’li milletvekilleri sataştı, hakaret etti.
Sayın Yapıcıoğlu CHP’lilerin hakaretlerine ve söyledikleri yalanlara cevap vermek için ikinci kez çıktığı meclis kürsüsünde HÜDA PAR’ın özerklik, federasyon, eyalet konularına nasıl yaklaştığını anlattı.
Sözü kesilmesine rağmen beyefendiliğinden ödün vermeden CHP’lilere gerekli cevaplar verdi. Verdiği cevaplar çok açık ve anlaşılır olmasına rağmen bu konuşma üzerinden kimi kendini bilmez zevatlar HÜDA PAR’a saldırmaya başladılar.
Öyle anlaşılıyor ki 14 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi CHP, asıl muhalefeti HÜDA PAR üzerinden yürütecektir. 14 Mayıs sürecinde her fırsatta HÜDA PAR’a saldıran CHP, yerel seçim sürecinde de bu stratejisini devam ettirecektir.
14 Mayıs’ta seçmen CHP’ye de, CHP’ye destek veren oluşumlara da gerekli cevabı verdi, öyle ki 31 Mart’ta yapılacak seçimlerde de halk gerekli cevabı verecektir.
Bugüne kadar birçok kesim HÜDA PAR’a saldırdı ancak şimdiye dek hiçbir oluşum gerçek anlamda amacına ulaşamadı; HÜDA PAR’ın sesini kesemedi, siyasetine engel olamadı.
CHP ve CHP gibi düşünen kesimler, hakkaniyetli bir siyasi anlayış ortaya koyan HÜDA PAR’ın siyaset kurumunda söz sahibi olmasını istemezler elbette. Çünkü biliyorlar ki HÜDA PAR siyaset kurumunda söz sahibi oldukça ve mecliste etkin oldukça, aralarındaki siyasi fark ortaya çıkacaktır.
HÜDA PAR hem kendi düşüncelerinin hem de başka siyasi partilerin düşüncelerinin meclis ortamında hak ve hukuk çerçevesinde tartışılabileceğini dile getirirken, CHP ise kendi gibi düşünmeyen kesimlere tahammül etmemekte, seslerinin duyulmasını engellemek istemektedir.
HÜDA PAR’ın siyasi anlayışında kucaklayıcılık varken CHP’nin siyaset anlayışında ise tam tersi vardır. Bu açıdan HÜDA PAR’ın anlaşılması, ülkenin geleceği için bir şanstır. Ancak CHP gibi partiler HÜDA PAR’ın ortaya koyduğu siyasi mülahazanın anlaşılmasını istememektedir.
HÜDA PAR parti programına koyduğu her maddenin ve dahi meşru her düşüncenin tartışılabileceğini vurgularken, CHP ise dayatmacı ve tek tipçi bir anlayışı öne çıkarmaktadır.
Bu hakikatler ortada iken CHP’nin HÜDA PAR’ın etkin olmasını, sesinin durulmasını istememesi doğaldır. Ancak ne CHP ne de başka yapılar bugüne değin hakikatlerin gün yüzüne çıkmasına engel olamamışlardır, bundan sonra da olamayacaklardır.