Çarşaf Tahammülsüzlüğü

Siz ey yeryüzünde zulüm ile iştigal edenler, haksız yere cana kıyanlar!

Masum ve yüreği mahzun insanlara saldırıda bulununlar!

Mazlum ve mağdurları sistemden sonra bir kez daha mağdur edenler!

Yaptıklarınızdan, Cenabı Allah`ın habersiz olduğunu mu sanıyorsunuz?

Hatalarınızın ve günahlarınızın hesabının, Allah tarafından sorulmayacağını mı hayal ediyorsunuz?

Bundan emin olun ki, hayatınız boyunca yaptıklarınız kayıt altına alınıyor. Ve Allah, bunların hesabını gözlerin donup kalacağı dehşetli bir güne erteliyor.

İşte o gün var ya o gün; Müslümanların kurtuluş günü; zalim, zorba, tağut, mürtet, müstekbir ve aynı zihniyette olanların da ‘keşke bir hiç olsaydım` diyecekleri bir gün olacak.

Siz ey İslami düşünceye ve İslami yaşayışa tahammül edemeyenler!

Neden daima İslam`a, Müslümanlara ve mukaddesatlara saldırıda sınır tanımıyorsunuz?

Neden Müslüman Kürt halkına düşmanlık besliyorsunuz?

Yıllardır Müslüman Kürt halkına karşı yaptıklarınızın bir sonu olmayacak mı?

İftira, karalama, zorla kepenk kapattırma, halkı Zerdüştlüğe zorlama, öğrenci yurtlarına ve İslami derneklere saldırma, Molotof atma ve daha birçok cürüm...

Yüksekova Mustazaf Der şubesine yaptığınız saldırıda şehid ettiğiniz can Ubeydullah`ın acısı yüreklerdeki tazeliğini korurken; Diyarbakır`ın Bağlar ilçesinde çarşaflı bacıma karşı yaptığınız kabullenemez saldırının hesabını nasıl vereceksiniz?

Veremeyeceğinizi tahmin ediyorum.

Peki, hesabını veremeyeceğiniz bir yükün altına niye giriyorsunuz? Niye insanların giyim tarzlarından rahatsız oluyorsunuz? Neden insanları guruplara ayırarak bölmek istiyorsunuz?

Ve neden muhafazakâr insanlara -her fırsat bulduğunuzda- zarar veriyorsunuz? Saldırı ve karalamalar yapıyorsunuz. İftira haberlerle onların pak ve temiz geçmişlerine leke sürmek istiyorsunuz. Halkın onlara gösterdikleri teveccühü kırmak için olmadık planlar geliştiriyorsunuz.

Bu mustazaf insanlar sizlerin hayal ettiği demokratik (!) Kürdistan`ın kurulmasına engeller mi?

Yok, bu sebepler değilse nedir, söyleyin Allah aşkına!

Biliyor musunuz?

Yaptığınız bu saldırılar ile başta Müslüman Kürtlerin ve vicdanlı insanların nefretini bir kez daha kazanıyorsunuz.

Merak ediyorum.

Yine çarşaflı bayana karşı yapılan saldırıya da aynı zihniyetle mi yaklaşacaksınız? Yine gençlerimizi kontrol altına alamıyoruz mu diyeceksiniz? Bu saldırıyı da geniş bir biçimde araştıracağız deyip, yine kamuoyunu kandırmaya ve olayı unutturmaya mı çalışacaksınız? Kimlerin yaptıkları araştırılıp, ortaya çıkarıldığı zaman sizlerle ve halk ile paylaşacağız mı diyeceksiniz?

İnanın sizler ne derseniz deyin, artık kimse sizlere inanmayacak. Daha önce verdiğiniz sözleri tutmadığınız için, şimdi söyleyeceklerinizde bir işe yaramayacak.

Artık halkta sizlerden yüz çevirecek. Özellikle Kürtler sizlerin gerçek yüzlerinizi bir kez daha görecek ve asıl amacınızın ne olduğunu bir kez daha anlayacak.

İşte o zaman izzet sahipleri ile zillet içerisindekiler ortaya çıkacak. O zaman kimlerin hak yolda, kimlerin fasit yolda olduğu anlaşılacaktır.

Sizler hiçbir zaman mazlum halkın yanında olmadığınız için, mazlum coğrafyanın mağdur halkı sizleri kabullenmedi. Sizler yıllardır halkın üzerinde inşa etmeye çalıştığınız korku imparatorluğunuzla bir şeyler yapmaya çalıştınız. Ve mazlum coğrafyanın mağdur halkını daima tehdit ettiniz. Zorla kepenk kapattırdınız. Gençleri yozlaştırdınız. İnsanların birbirlerine karşı olan güvenini sarstınız. Savunmasız insanların ev ve işyerlerine zarar verdiniz.

İşlediğiniz bu kadar cürüme rağmen, her fırsatta `Kürt halkının temsilcileriyiz` demekten geri durmadınız. Kusura bakmayın; sizler Kürt halkının temsilcisi değilsiniz. Hele ki Müslüman Kürt halkının hiç değil...

Siz ey yoldan geçen çarşaflı bacıma tahammül edemeyip saldıranlar!

Yaptığınız bu saldırılarla ve izlediğiniz politika ile ne amaçlıyorsunuz, hedef ve gayeniz nedir? Amacınızın Müslümanların sabrını zorlayıp kargaşa ortamı yaratmak ise, hedefinize hiçbir zaman ulaşamayacaksınız. Müslümanları kan ve kaos ortamına çekemeyeceksiniz. Sabırlarını zorlasanız da, yine de karşınızda sabır göstereceklerini göreceksiniz.

Sabrın sonu tükenmeden, samimi adımların atılması dileğiyle...

Allah`a emanet olun.

Muhammet Şerif - Doğruhaber