• DOLAR 34.648
  • EURO 36.616
  • ALTIN 2936.593
  • ...

PKK, Kürtlerin hak (!) ve özgürlükleri (!) için mücadele ettiğini belirten bir örgüt.

PKK, Kürtlerin gasp edilmiş anayasal haklarının iade edilmesi için uğraş verdiğini söyleyen bir örgüt.

PKK, Kürtlerin asimilasyona maruz kaldığını ve ana dili engellendiği için mağdur edildiğini iddia eden bir örgüt.

PKK, Kürtlerin rahat (!) ve serbestçe yaşayamadığını, imkân ve güzelliklerden mahrum bırakıldığını sürekli anlatan bir örgüt.

Ayrıca

Alışkanlık haline getirdikleri üzere her yürüyüş ve eylemlerinden sonra mütedeyyin insanların ev ve işyerlerine zarar verendir, PKK.

Belirli aralıklarla, özellikle Hakkâri, Adana, Mersin ve Diyarbakır başta olmak üzere İslami derneklere saldırılar yapandır, PKK.

İslami yaşayışıyla çevresindekilere örnek olan Yüksekovalı Ubeydullah Durna`yı şehit edendir, PKK.

Yapılan zulümlere yeteri kadar baş kaldırılamamasının, İslamiyet`i seçen Kürtler yüzünden olduğunu söz ve eylemlerinde gösterendir, PKK.

Yani, özelde Müslüman Kürtlere, genelde ise tüm Müslümanlara karşı ön yargılı ve tahammülsüzdür, PKK.

Nasıl olur canım! PKK bir halk örgütüdür ve Müslüman`dır, diyebilirsiniz. Onlarında dini çalışmalar (!) yaptığını, emekli imamların öncülüğünde dini dernekler açtığını, sohbetler yaptığını söyleyebilirsiniz. Hatta BDP/PKK öncülüğünde açık alanlarda kılınan Cuma namazlarını örnek bile verebilirsiniz.

Ama vereceğiniz örnek ve söyleyeceğiniz sözlerle, sadece kendinizi inandırabilirsiniz. Bilinçli ve inançlı milleti inandıramazsınız. Sizler bunları söylediğiniz vakit, halkta sizlere öncü ve önder kabul ettiklerinizi örnek verecek. Onların İslamiyet ve Müslümanlarla ilgili açıklamalarını gösterecek. Allah-u Teâlâ, Hz. Muhammed (s.a.v) ve Kur`an-ı Kerim ile ilgili yazmış oldukları kitap ve yazıları okumanızı, okumuşsanız bir kez daha göz gezdirmenizi tavsiye edecek.

Sonra sizlere şunu söyleyecekler; Bir örgütün benimsediği zihniyet ve takip ettiği yol, o örgütün lider ve üst düzey yöneticilerinin söz ve eylemlerinde ortaya çıkar. Lider neyi savunuyorsa, fertleri de o fikri savunuyor demektir. Çünkü fert onu öncü ve önder kabul etmiştir.

Yok! Onların fikri onlara ait, benim fikrimde bana ait diyorsanız, sizlere bazı sorular sorup, bir teklifte bulunacaklar. O halde neden onları önderiniz kabul ediyorsunuz? Fikirlerini benimsemiyor ve yanlış görüyorsanız, neden onları takip ediyorsunuz? Sizler illa birilerinin arkasında gidecek ve birilerini takip edecekseniz; kendiniz gibi düşünen, hak ve batılı iyice ayırt edebilen, söyleyecek ve yapacaklarından emin olduğunuz kişileri takip etsenize..

Sizler bir cevap ver(e)meden sukut edeceksiniz. Meselenin nereye gideceğini düşüneceksiniz. Aslında konunun kapanmasının daha iyi olacağını aklınıza getirdiğiniz vakit.

Sizlere söyleyecekleri bitmemiş olacak ki, konuşmaya devam edecekler, PKK`nin çalışmalarının, eylemlerinin, basın açıklamalarının, aldığı kararların halkın menfaati için olduğunu söylüyorsunuz değil mi? Amaçlarının kesinlikle halka zarar vermek olmadığını savunuyorsunuz öyle mi?.

Sizler `Evet` demek istemenize rağmen, bu soruya da cevap ver(e)meyeceksiniz.

Devam edecekler, Aslında PKK`nin savaşı halk ile, Halkın üzerinde hegemonya kurma peşinde. Bir korku imparatorluğu inşa etme düşüncesinde. Görüyorsunuz yıllardır yaptıklarına. Halka, esnafa, savunmasız insanlara verdiği zararları bir düşünün! Bir oyun haline gelen kepenk kapatmayı hatırlayın. Esnafın zararını, beddualarını, mazlumiyetini, çaresizliğini aklınıza getirin. Biliyor, görüyor ve kendinizde yaşıyorsunuz. Hatta her seferinde sizlerde bu durumu eleştiriyorsunuz. Kepenk kapattırılmasının halka zarar verdiğini söylüyor, sadece bazı oburların ceplerini biraz daha şişirdiğini belirtiyorsunuz.

Sizler örgütü yönetenleri hiçbir konuda eleştir(e)mezken, maddi menfaat söz konusu oldu mu, hemen başlıyorsunuz eleştirmeye, Bizim zararımızı kim karşılayacak diye, Dükkânlarımız kapalı olmasına rağmen neden camlarımızı kırdılar diye, Neden marketlerimizi yağmalayıp, yaktılar diye.

Aslında sizlerde her şeyin farkındasınız, sizlerde her şeyi görüyorsunuz. Biliyorum, sizlerde bir volkan misali patlamak üzeresiniz. Sabrınızın sınırlarını zorluyorsunuz. Halka karşı yapılan/dayatılan bu kirli savaşın halkı perişan ettiğinin düşüncesindesiniz.

Molotof atmaların, araç yakmaların, kepenk kapattırılmasının, kepenkleri kapalı olmasına rağmen taşlanan camların, insanları tehdit etmelerin PKK`ye hiçbir fayda vermediğini biliyorsunuz. Aksine yaşanan bu ve bunlara benzer olayların halkı BDP/PKK`den tamamen soğuttuğunu düşünüyorsunuz. Böyle giderse ki öyle devam edeceği görülüyor, PKK yakın zamanda hiç beklemediği bir son ile karşılaşacaktır, öyle değil mi?.

Sorulan soru karşısında vicdanınızın sesine kulak verecek .Evet öyledir, diyeceksiniz. Yâda eski söylemlerinizi tekrar edecek, PKK`nin propagandasını yapmaya devam edeceksiniz.

Tercih sizin, kararı verecek siz olacaksınız. Tabi kararı verirken vicdanınızın sesine kulak vermenizi tavsiye ederim. Buyurun öyleyse.

Muhammet Şerif/Doğruhaber

Diğer Köşe Yazarları