• DOLAR 34.542
  • EURO 36.53
  • ALTIN 2892.412
  • ...

Dünya çok zorlu bir salgın sürecinden geçiyor. Her ne kadar vaka sayılarındaki artış düşüş eğilimine geçmiş ve yeni normalleşme başlamış olsa da salgının küresel etkisi hala devam ediyor.

Salgının ortaya çıkmasından sonra toplumların sosyal yaşantıları tamamen değişti. Mart ayı öncesine kadar da insanlar toplu olarak etkinlikler yapıyorlardı, çok kalabalık ortamlarda bulunuyorlardı.

Ancak salgının çok hızlı bulaşması ve yayılması neticesinde alınan önlemlerle artık insanlar kalabalık ortamlarda bulunamıyor, istedikleri anda dışarı çıkamıyor, her saatte markete gidip alışveriş yapamıyor…

Ülkeler vatandaşlarını koruyabilmek adına çok sıkı tedbirler aldılar ve çoğu ülkede alınan tedbirler bir kısım gevşetilmiş olsa bile hala devam ediyor.

Olması gereken de budur. Zira küresel bir etkisi olan salgınla mücadele etmek için evvela daha fazla yayılmasına engel olmak gerekir.

Salgının bundan böyle insanlar için yeni bir yaşam şeklini getirdiği muhakkaktır. Toplum olarak zorlansak da yeni yaşama alışmak gerekir.

Salgın tamamen sona erse bile, salgın sonrası süreçte alınan tedbirler ve sosyal hareketliliği azaltan kısıtlamaların ne kadar süreceğini şimdiden kestirmek zordur.

Hal böyle olunca artık yeni şekil yaşamda nelerin yapılabileceği konusunda ciddi bir araştırma yapmak icap etmektedir. 

Yeni şekil yaşamda internet olmazsa olmazların başında gelecektir. Ki 2000’li yıllarla birlikte internetin hayatın bir parçası haline geleceğinin işaretini zaten almıştık. Sonraki dönemlerde yaşanan gelişmeler bunu destekler mahiyetteydi.

Salgın öncesi dönemde internet insan hayatında çok ciddi bir yer kaplıyordu. İnternetin sosyal yaşama kattığı gelişmelerle hayat sürdürülüyordu.

Akıllı telefon kullanma yaşı ilkokul seviyelerine düşmüştü. Hatta küçükler, akıllı telefonları, bilgisayarları ve dolaysıyla interneti büyüklerden daha fazla ve daha iyi kullanıyorlardı.

Tüm bu gelişmelere rağmen bütün hanelerde internet yoktu, yani olmayabilirdi. Evet, internet kolaylıktı ancak kullanmak istemeyenler isterse kullanmayabilirdi.

Ancak yeni dönemde internet zaruri ihtiyaçların başında olacak. Birçok sektörün çalışanları salgın sürecinde evde çalışarak işlerini sürdürdü. “Evden çalışma” “uzaktan çalışma” “çevrimiçi/online dersler” bu dönemde çok fazla kullanılan kavramlar oldu.

Eğitim alanı için, yeni normal yaşamda internetin önemiyle ilgili sadece bir örnek vereyim: Eğer çocuğunuz varsa ve okula gidiyorsa internetinizin de olması gerek.

İnternetiniz yoksa, öğretmenlerin online olarak verdiği derslere çocuğunuz katılamayacak ve verilecek ödevler takip edilemeyecektir.

Elbette yeni dönemde yüz yüze yaşam olacaktır. Öğrenciler fiziki olarak sınıflarına gidip öğretmenlerinden ders alacaktır.

Ancak tüm bunlarla birlikte uzaktan eğitim, online ders, online ödevler, dijital materyal gibi hususlar da hayatın bir parçası haline gelecektir.

Hatta eğitim kurumları, dijital eğitim sistemi için alt yapılarını oluşturmak adına ciddi harcamalar yapmak zorunda kalacaklardır. Aynı şekilde diğer kurumlar da online çalışma konusunda ciddi yatırımlar yapacaklardır.

Yeni normal yaşamın topluma getirileri olacağı gibi, bazı kişi ve kesimlerde ise adaptasyon sorununu ortaya çıkaracaktır. Bu da daha fazla sorun, daha fazla sıkıntıyı beraberinde getirecektir.

Umarız yeni yaşam insanlık ailesinin daha huzurlu, daha mutlu, daha başarılı, daha sağlıklı, daha uyumlu, daha insancıl bir hayat sürmesine vesile olur. Kalın sağlıcakla…