• DOLAR 34.585
  • EURO 36.435
  • ALTIN 2941.476
  • ...

Bu anneler günü nasıl ortaya çıktı? İslam`da büyük bir öneme haiz ki Cennetle özdeşleştirilen anneler ne ifade eder? Anneyi cennetin merkezine oturtturan İslam kültürü mü yoksa başka kültürler mi hayat tarzı edinilmeli?..

   Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki İslam`da anneler günü ile ilgili ihdas edilmiş bir gün yoktur. Tamamen Avrupa'nın gündeme getirdiği ve gündem yaptığı bir uygulamadır. Başka bir deyişle batının icad ettiği bir gündür. Batı`nın aile mefhumunu irdelediğimizde anneler günü, babalar günü gibi icad ettikleri günlerin arka planını daha net görürüz. 

Batıda aile dağınıktır dolayısıyla akrabalık bağları gevşektir. Ergenlik çağına gelmiş bir erkek ya da kız aileden uzaklaşır yani anne ve baba tek başına kalır. Ya da tek başlarına bırakılır. Bu ayrılık ve uzaklaşma aylar sürer hatta yılları bulan bir ıraklaşmaya kadar varır. En azından senenin bir gününü anneleriyle, babalarıyla buluşmak adına böyle bir uygulamaya gittikleri görülür. Yani Yılın 364 gününü pas geçip 1 gününü anneye ya da babaya ayırma marifeti...

   Bakın bu marifetin(!) nasıl ortaya çıktığıyla ilgili kayıtlarda geçen bir araştırma bilgisi:

''Anneler günüyle ilgili ilk resmi kutlama önerisi, Amerika`da 1872 yılında Julia Ward Howe tarafından barışa adanan bir gün olarak tasarlandı. İlk defa Boston`da bir yürüyüş düzenlenerek kutlandı. 1907 yılında Philadelphia`da Ana Jarvis, annesinin ölüm yıldönümü olan Mayıs ayının ikinci pazarının Anneler Günü olarak kutlanması için bir kampanya başlattı. Bir sene sonra Philadelphia'da kutlanan Anneler Günü Ana Jarvis`in izleyenleri tarafından bakanlara, işadamlarına ve politikacılara ulaştırılarak ulusal olarak kutlanmaya başlandı. 1911 yılına gelindiğinde hemen hemen her ülkede kutlanmaya başlanmıştı. 1914 yılında ABD başkanı Wilson tarafından resmi bir açıklamayla Mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak duyuruldu.''

   Görülüyor ki sağlığında anne hakkından bihaber bir kızın annesinin ölümünden ötürü yaşadığı ıstıraptan mı, can sıkıntısından  mı, vicdan azabından mı...bu anı gündeme taşımanın öyküsüdür bu.

İmdi, nefes alan kişiler olarak bu durumdan ibret mi almalı yoksa dolaylı olarak ismi geçen kişinin annesinin gününü mü kutlamalı...?

  Batıdan ithal edilen bu öykü minvalinden; rant çarkı ''Anneler günü'' diye tabir edilen bu uygulamadan ‘ne kadar hediye satarım`ı devşirmenin derdinde. Yeni nesli kültür yozlaştırmasının çerçöplerine ittiklerinin farkındalar mı acaba.. İslam`da büyük bir öneme haiz olan anneleri sadece mayıs ayının 14'ünde mi hatıra getirmeli? İlla ki somut bir örnek aranacaksa en güzel somut örnek tabiinden (ki Peygamber Efendimizin sevgisine ve övgüsüne mazhar olmuş) Veysel Karani`yi kendimize numune alamaz mıyız...Anne sevgisiyle Peygamber Efendimizin sevgisine muhatab olan Üveys.

  Hani yemen ülkesinin Karan köyünde ikamet eden Üveys'in yaşlı bir annesi vardı. Bakacak kimsesi de yoktu ya. Bir yandan da Medine'de ikamet eden Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimizi görmek en büyük arzusuydu. Neticede annesinin rızasını alarak Peygamberini görmek için günler süren zorlu yolculuğu göze alarak Medine'ye gider. Ama bir şartla ''peygamberin evine gidecek, peygamber evde değilse vakit kaybetmeden geri dönecek...'' İşte Üveys büyük bir aşk ve özlemle Medine'ye varır ama sevgili peygamberini evde bulamaz, hüzünlü bir şekilde annesine döner. Üveys ağlayarak Medine'den ayrılır. Peygamberi görmeyi çok istemesine rağmen, annesine verdiği sözü tuttu. Çünkü o anne hakkının İslâm'da ne kadar kutsal olduğunu biliyordu. Annesini üzdüğü zaman, Allah'ı da üzmüş olacağının farkındaydı. Üveys, bunu hiçbir zaman yapmazdı. O gerçek bir Müslümandı... Peygamber Efendimiz eve vardığında Üveys'in kokusunu aldığını, görüşememenin hüznünü tüm mübarek bedeninde hisseder. Yıllar sonra peygamber efendimizin hırkasını Hz. Ömer ve Hz. Ali Üveys'e ulaştırır. İşte anne hakkı Peygamber hırkasını giydirir insana...

  Anne hakkı ancak İslam kültürüne göre yerine getirilir. Vahiy kültürüyle yakından uzaktan alakası olmayan beşeri-seküler- kültürlerle asla ve asla yerine getirilemez.Bir Müslümanın batının ihdas ettiği kültürden beslenmesi beklenemez.Bir günü değil her günü anneler günü olarak görür.Bizde dinen daha zengin olan bayramlarımız var. özellikle bu günlerde nerede olursak olalım annelerimizi, baba larımızı,akrabalarımızı görmenin sürurunu yaşayabilmeliyiz.Yoksa başka kültürleri idol edinmek aşağılık duygusu değil midir?

Unutulmamalı ki "Kim bir kavme benzerse (onlar gibi davranıp, onlar gibi yaşar)o kimse o kavimden sayılır"