• DOLAR 32.505
  • EURO 34.821
  • ALTIN 2487.432
  • ...

Şark vilayetlerimizden birinde yoksul aileler ve öğrenciler yararına İslami sivil toplum kuruluşlarından Bilge Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği (BİLGE DER) 8 Mayıs günü itibariyle açmış olduğu hayır kermesine ilişkin izlenim ve gözlemlerime ilişkin âcizane birkaç kelamı paylaşmak istiyorum.

Hakikatten dayanışma büyük bir güçtür. Bire on,ona yüz,yüze bin katar. Belki bir kişinin 1 ayda yapacağı işi yaklaşık 7-8 kişi bir gün gibi kısa sürede yapma kolaylığını gösterir. İşte bu anlamda toplumumuzun eskiden beri “imece” “salma”diyeceğimiz bir kültürü vardır. Bu kültürün yaklaşık 15-20 yıl öncesine kadar popülaritesi vardı. Özellikle de Anadolu toprakları zemininde daha çok yaşanıyordu. Örneğin köyün korusundan ağaçlar kesilecek, cami inşaatı yapılacak,köyün kanalizasyonu yapılacak, köy halkı toplanıp el birliğiyle işe koyulur; bu dayanışmayla pek çok iş imece kültürü ile yapılmış olurdu. Bu işlerin maddiyatı gerektiren kısmını ise yine maddi bağışlar diyeceğimiz salma kültürü ile giderilirdi. Bu kültür tamamen İslam medeniyetinin bir ürünüdür. Yani Peygamber Efendimizin uygulamalarına dayanıyor. Bizatihi kendisi en büyük numuneyi göstermiştir. Hendek savaşı öncesi Medine şehrinin çevresine hendek kazılması,Mescid-i Nebi`nin inşaatının yapılması gibi işlerde Sahabeyi Kiramın dayanışması sonraki nesillere bir örneklik teşkil etmiyor mu? Hatta bu durumlarda Allah resulü özveriyle çalışmıştır. Kendisine çalışmayıp sadece yönetici olarak kalınması teklif edildiğinde, bunu kabul etmeyip işi idare etmekle birlikte günlerce bedenen çalıştığı olmuştur.

İslami sivil toplum kuruluşlarımızın eğitim ve kültürel yönde medeniyetimizin git gide yok olmaya yüz tutan değerlerini diriltme adına çok hayırlı faaliyetlerine şahit oluyoruz. Bilge Der`in sadece bir örneğini teşkil ettiği hayır dayanışmasına gelince; bu hayırlı faaliyete ‘`kermes`` demek ne kadar isabetli bir tabirdir bilmem ama ben ‘`Hayır Çarşısı`` diyeceğim. Genellikle bir hafta süren bu hayırlı faaliyetin merkezinde yine kadınlar yer aldı. Mutfağın vitrininde hamaratlıklarını gösterdikleri gibi…

Bu hayırlı faaliyetlerin başı gönüllülük esasına dayanır. Yani Allah`ın rızasından başka bir şey düşünülemez.Mahalle mahalle yapılacak işler sıraya konulmuş, her muhit yiyecek, içecek, şarküteri vs. listesini önceden belirleyip kendi becerilerini ortaya dökerek büyük bir emekle sabahın erken saatinden akşama değin yorulmak nedir bilmeden çalıştılar. Kadınların kimileri evde türlü türlü yemekler hazırlayarak; kimileri hayır çarşısında bizatihi varlığını ortaya koyarak büyük özveriyle katkıda bulundu. Kimileri taşıtlarıyla sabahın erken saatlerinden mahalle mahalle büyük itinayla hazırlanan yemekleri, içecekleri taşıyıp bu hayra dâhiloldu. Genç öğrencilerin günün büyük bir bölümünü koşuşturarak, satışı titizlikle yapmaları takdire değerdi. Hayırsever beyefendilerin maddi katkılarla dışarıdan eksikliklerin giderilmesi cihetinde varlıklarını hissettirmeleri kadirşinas örneği göstermiştir. Çevredeki esnaflar, öğrenciler, gelen geçen halkın bu hayır çarşısında satış yaparak sirkülasyonu sağlaması açısından bu hayra umut ediyorum ki dâhil olmuşlardır.

Günlerce tesirinde kaldığım bir hususu belirtmeden geçemeyeceğim; hayır çarşısında bizatihi etkin olarak katılan erkek ve kadınların yeme ve içme gibi ihtiyaçlarını kendi paralarıyla yapmaları işin hassasiyetini göstermesi bakımından ne kadar güzel bir şey…

  Toplumumuzda bu tür dayanışma örneklerini arttırmanın yollarını geliştirmeliyiz. Lüks ve israfın etkisini bu tür hayırlı faaliyetlerle azaltabiliriz. Tutarlı ve güven verici alternatifler sunarak çevremizdeki insanların hayır ve hasenata teşvikleri sağlanabilir. Bilinmelidir ki hayrın pek çok yolları vardır. Bazen içten ve tüm samimi duygularla yapılan bir iyilik ‘`birr``,kişiyi Rahmanın rahmet deryasına alabilecektir. Zamanın birinde zavallı,biçare,bitap düşmüş, can havliyle yanıp tutuşan bir hayvana su veren bir kadına; Resulü Ekrem cennet müjdesini vermiştir. Yağmurdan düşen bir damla okyanuslar için önem arz etmiyor mu?

Günah ve kebairin işlenmesinin yadırganmadığı bu asırda bol bol sadaka ve infaklarda bulunarak arınabiliriz. Zira günahların kiriyle kirlenmiş biri Resulü Ekrem efendimize müracaat eder; Allah resulü kendisine bol bol sadaka vererek arınmasını tembihler…

Sonuç olarak hayrı yapan, teşvik eden, hayra vesile olan herkes nasibini Yüce yaratıcıdan alacaktır. Bu arada hayır kervanına katılan ‘`Elazığ Umut Kervanı Gıda Bankası`` hayırlı olsun. Hayırlara vesile olması temennisiyle…

Sağlıkça kalınız.