• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bismihi Teâlâ

Şöyle yüksek bir yerden bakıp gözün alabildiğince fikirler serdedilebilir.
Ortaöğretim deyim yerindeyse katalizör işlevi görür.

Zira birey yeni bir süreç, sancılı ve nabız atışlarının hızla arttığı bir sürecin arifesindedir.

İlköğretim öğrencisinden sıyrılmak ister, kimlik kazanma arayışı had safhadadır.

Birey, ergendir ve geleceğinin inşası için önemli bir basamaktadır.

Diğer yandan yükseköğretim için giriş kapısını aralamaktadır.

LGS sonuçları açıklandı.

Veriler hiç de iç açıcı değil.

180 bin öğrenci sıfır çekmiş. Başı 72 binle matematik çekiyormuş.

97 öğrenci tüm sorulara cevap vermiş.(Geçen yılın hemen hemen yarısı)
500 puanlı sistemde Yüzde 73’ü 100-299 puan aralığında puan almış.

Dövünmeli mi, sevinmeli mi?...

İllere/bölgelere göre başarı grafiği henüz ortada yok.

Kamuoyuna paylaşılır mı, hep göreceğiz…

Ebeveynlerin tahsil durumu farkı net şekilde göze çarpar minvalde...

Yani tahsili yüksek olan ailelerin çocuklarının ortalama puanı daha ağır basmış.

Bu da galiba sosyoekonomik durumla izah edilir.

Ancak şu var ki;

Akademik başarı grafiği düşüşte...

Rakamlar iyimserliğimizi zorluyor…

Umutsuzluklar artıyor, kopmalar/kaymalar kartopu gibi büyüyor.

Sınavlı eğitim sisteminde tek ve belirleyici ölçüt sınavda alınan puandır.

Dolayısıyla ilgi ve yetenekler ölçülmüyor.

Beceri ve değerler ölçülmüyor.

Tek referans sınavlar olunca iyi /kötü lise, yüksek /düşük lise, nitelikli /niteliksiz lise ayrışması hopluyor/ofluyor.

97 öncesi lisede olduğumuz yıllarda meslek liseleri parlak bir alternatifti.

Değerlere olan kinin, hinin faturası toplumsal bir kangrene dönüştü.

İdeolojik saplantılarda hızını alamayan sözde efendiler, ilk yaptıkları icraat, nedense eğitimin kodlarıyla oynamaktır.

***
LGS sonuçlarının ardından lise tercihleri başlayacaktır.

Sınavla öğrenci alan okullar eğitimsel yönden çok iyidir anlamına gelmiyor tabi ki.

Başka deyişle her LGS ile öğrenci alan lise iyi lisedir diyemeyiz.

Lise öğrenimi başta belirttiğim gibi kimliğin kazanıldığı yıllardır.

O açıdan öğrencinin gittiği okulun sosyal çevresi önemsenmelidir.

Açık deyişle lise tercihlerinde ortam, idarenin vizyonu, okulun ekipman yönü gibi argümanlar yabana atılamaz.

Liseler ciddi anlamda revizyondan geçilmelidir. Herkes için nitelikli okul, nitelikli eğitim öğretim sunmak sistemin asli görevi değil midir?

Kalın sağlıcakla…