• DOLAR 34.61
  • EURO 36.225
  • ALTIN 2905.449
  • ...

Bismihi Teâlâ

Bizde neredeyse ölüm kalım meselesi gibi görülen iki sınav vardır:

LGS ve YKS…

YKS için, sene/seneler alternatifi olsa da,

LGS için nitelikli liseye geçiş için sadece ve sadece iki/üç saate gömülen yarınlar!

LGS bu yıl da yapıldı. Yangından mal kaçırır gibi...

Zaten otomatikman sistemsel olarak her öğrencinin aday olarak gösterildiği sınav...

Yani sınava müracaat etmene gerek yok.

Bir anekdot:

Milli eğitim müdürü sınav günü şehrin okullarını gezer, bakar ki; bireyselleştirilmiş eğitime tabi olan, kaynaştırma öğrencisi,  dört işlemi bir araya getiremeyen vs.  görünce ağzından kaçırır.

“Bu şekilde de olmaz ki tüm bu yekun şehrin başarı grafiğini altüst eder…”

Herkes kendi penceresinden bakar ya!

Maalesef ‘gösteriş budalası’ bir toplumdan beklenen bu!

Sen şehrin çapına göre belli okulları nitelikli okullar listesine alırsan, gerisi de niteliksiz olarak anlaşılacak ve ardından adrese dayalı okullaşma diyecekin…

Eee, vatandaş da iki arada bir derede kalmaz mı?

Bizim öğrencilik yıllarımızda çok değil 90’lı yıllarda fen lisesi, kurumlar ve meslek liseleri vardı.

O sistem bana göre bundan çok çok iyiydi.

En azından farklı zekâ kuramlarına hitap edecek alternatifler sunuyordu…

    Gelelim, pandemi şartlarında LGS sınavına:

4 milyon öğrencinin çevrimiçi de olsa derslere giremediği, kitap ağzını açamadığı, dezavantajlı öğrencilerin telafi eğitimini bulamadığı(özel okul, özel ders, dershane vs), sosyal dengesizliğin kök saldığı bu zeminde bu yıl LGS yapmak çok mu maharetli bir iş?

Ya da ekser öğrencinin matematik dersine karşı iyimser olamadığı realitesi bilindiği halde, özellikle bu pandemi koşullarında matematik dersini zorlamanın alkış tutan yanı var mı?

Diğer deyişle sınav esnasında öğrencilerin ağlatan sorular karşısında gözyaşı dökmesi, stres dolu saatler yaşaması sanırım istenen bir durum değil?

Sınav sonrasında psikolojinin dumura uğraması geçiştirilecek bir durum olmasa gerek!

Hele hele matematiğe karşı ön yargıyı daha da tetikleyecek, “matematik fobisini” kamçılatmak

İstenir bir durum olmasa gerek!

Hülasa:

BİR: Adrese dayalı okullaşma daha ekonomik ve daha güvenliklidir.

İKİ: Sınavla öğrenci alacak fen ve sosyal bilimler gibi üst düzey okullar dışında çok da kafa karışıklığına yol açmaya gerek yok.

ÜÇ: Nitelikli/niteliksiz okul; öğrenciyi ayrıştırdığı gibi öğretmeni de ayrıştırır.

En önemlisi kaliteyi arttırmaz aksine düşürür.

Hatada inat, sorunu daha müşkül hale getirir.

     Neticede, liselerarası eşitlik ne kadar bol olursa, öğretmen performansı o kadar artacaktır.

Yani homojen okullardan heterojen okullara derhal geçilmelidir.

Hele özellikle bu pandemide!..

Kalın sağlıcakla…