• DOLAR 34.573
  • EURO 36.213
  • ALTIN 3016.271
  • ...

Bismihi Teâlâ                                                                                                                  

(…)

  Her türlü terbiyesizliği yapacaksın, sonra da ‘aklı yerinde’ değil diye işin içinden çıkacaksın. O, ne güzel bir formül, bundan daha iyisi mi var(?!) Hani kusurunu kabul etse ya da bu halden ötürü tedavi görse; diyecek bir şey yok.  Ya rapor alır ya da tımarhaneyi boylar. Böylelerine zaten kimse bir şey de demez… Hatta saygı bile duyulur. Zira mazeretleri var. Asıl musdarip olduğumuz, anlayışında hastalık olan tiplerdir.

Bu hastalıklı anlayış bakın nerelerde hortluyor? Ona bakalım:

BİR: Toplu taşıma araçlarında,

İKİ: Kentlerin en yoğun olduğu yerlerinde,

ÜÇ: Çarşı, Pazar, AVM’lerde,

DÖRT: Sosyal medyada,

    Akıllara ziyan!.. Hemcinslerine saldıran yaşı kemale ermiş lakin aklı kemale ermekten uzak tipler orda burada görünür hale gelmeye başladı. Kimdir bunlar?..

 PROFİL BİR: Gencecik başörtülü hanım kızlara ulu orta tekme tokat saldırmayı marifet(!) bilen densizler!

PROFİL İKİ: Kendisini sözde uygar, okumuş gören, geçimsiz kibirli suratlılar!

PROFİL ÜÇ: Ya da kendisini efendi(!) diğerini başka gören zavallılar!..

   Hakikaten izahı müşkül bir durum, insanı insanlığından hicap ettirecek hallerdir bu numuneler.

Velhasıl zihniyet değişmiyor, yer, mekân, renkleri farklı olsa da…

  Geçenlerde İstanbul Karaköy’de yolda geçen yaşları 19’larda olan genç kızlara saldırıp küfürler, tehditler yağdıran anlayış ile İngiltere’nin Güney Yorkshire’daki Sheffield bölgesinde 14 yaşındaki gencecik başörtülü kızı derdest eden anlayış arasında fark var mıdır?..

  Umumun gözü önünde, meydanlarda, arsızca sergilenen bu haller düşündürücü değil midir?

Bu hazımsızlık sahte şizofrenik raporlarla geçiştirilecek türden hadiseler midir?

Arka zeminde sebepler yok değil fakat bu kadar aleni yapılması bana göre kadınlığın dibe vurduğu, ibrenin hiç de iyiyi işaret etmediğidir.

 ‘’Benden değildir’’, ’’nemelazımcılık’’, ’’bana dokunmuyorsa eyvallah!’’ gibi düşünüşler, anlayışlar insani standartlarla ne kadar uyuşuyor?

Göz göre göre yapılan haksızlıklar, hak ihlalleri karşısında; elinle, yapamıyorsan dilinle, onu da yapamıyorsan en asgari de olsa kalbinle buğz edemiyorsan akıbetinden kork!!! Zira ‘tarafsızlık taraftır’ deyişin tarafı olursun.

  Bu dünya sahte yüzlerden, yalan sözlerden, dolandırıcı tacirlerden gına geldi. Deniz dalgalarının kıyıya vurduğu karabataklara sahte gözyaşı dökenler, dev dalgaların kıyıya vurduğu üç –beş yaşlardaki Suriyeli Aylan ve Galip Kürdi kardeşlere yüreği yanar mı?..

   Türkistan’ın doğusundaki Uygur Müslümanların Çin zulmü altında kendi evlerinde dahi komutla gözlerini kapatıp, komutla ağzına lokma alan namahremlerin tasallutunda inim inleyen  mazlumlara reva görülenler, umurunda mı dünya halklarının?!

 Son olarak belki de şairin,

’Adiloş Bebenin Ninnisinde’’ dile getirdiği tercüme türünden;

‘’Bunlar,

Engerekler ve çıyanlardır,

Bunlar,

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır,

Tanı bunları,

Tanı da büyü…’’

 Kalın sağlıcakla…