• DOLAR 34.664
  • EURO 36.375
  • ALTIN 2950.84
  • ...

Allah kâinata bir nizam koymuş ve bu nizam tıkır tıkır işliyor. “Yüzünü çevir de bak” diyor Allah, “bir açıklık veya çarpıklık görebilir misin?” diye de soruyor.

En akıllı insanlar bugün kâinattaki sırları ve düzendeki mükemmeliyeti hayretle çözmeye çalışıyorlar; ama bir çarpıklık ve düzensizlik bulamıyorlar.

Allah bu mükemmel düzeni, gönderdiği kitap ve peygamberlerle insan hayatına da koymuştur. Birey, aile, toplum ve devlet düzenine de mükemmel bir nizam ve intizam koymuştur. Ve sonuçta kâinat düzeni gibi toplum ve devlet düzeni de bu sayede mükemmelleşmiştir.

Ama gel gör ki insanoğlu kendisini Allahtan daha akıllı ve bilgili kabul edip, Allahın koyduğu bu düzeni değiştirip heva ve hevesine göre bir düzen kurmuştur. Ondan sonra da bela ve musibetler, kriz ve kıtlıklar peş peşe gelmeye başlamıştır.

Son yaşadığımız bu ekonomik buhran da yine insan aklının yarattığı bir kaostur.  Bu kaostan kurtulmanın da çaresi aklı yaratanın bilgisine ve düzeni oluşturanın düzenine uymaktır. Bu da ancak İslam ekonomi sistemine ve düzenine uymakla mümkündür. Varsın İslam düşmanları bağırıp çağırsınlar. Büyük halk kitleleri Müslüman olarak bunu istemekte ve bunu beklemektedir. Her  yirmi yılda bir bu şekilde bir keriz yaşayıp perişan olmaktansa bu işi kökünden çözüme kavuşturmak lazımdır.

Halk bugün hüküm sahiplerinden hakkını korumasını istemekte, elindeki varlığının bir avuç sermayedara peşkeş çekilmesine isyan etmektedir. Bu adaleti ortaya koymak hükümetin görevidir. Adil bir adalet de ancak İslam ile mümkündür. Dolayısıyla hükümet halkın menfaatini korumak ve adil bir bölüşümü ortaya koymak için adım adım İslam ekonomi modeline geçmelidir. Bunun için altyapı ve hazırlıklar yaparak bir geçiş süreci oluşturmalıdır.

Biz ancak kendi değerlerimizle batı medeniyetine meydan okuyabiliriz. Onların değerleri ancak onları ihya eder. Biz özümüze dönmedikçe özgür bir millet ve ekonomi olamayız.

Bugün bu kriz ve buhran tam da geleceği İslam üzere inşa etmek için atılacak adımların başlangıcı için iyi bir ortamdır. Her kriz bir fırsatı da beraberinde getirir. Dolayısıyla ekonomik alanda atacağımız İslam ekonomi modelinin adımlarını da şimdi atabiliriz. İnancımızla, vicdanımızla ve fıtratımızla barışık bir ekonomi modeli için şimdi tam zamanıdır.

Batının faizci, sömürücü, krizden beslenen, karaborsacı bu düzenini tekmeleyelim. İnsan emeğini ve zenginliğini çalan bu hırsızın elini cebimizden keselim.

Zenginliği tabana yayan, emeği ve üretimi besleyen, hakça bir bölüşüm ortaya koyan Müslümanca bir ekonomi sistemi oluşturup dünyaya örnek olalım. Böylece sadece ahlak ve inançta değil ekonomi, refah ve zenginlikte de tek çarenin İslam olduğunu çağdaş dünyaya gösterelim.