Kudüs Cephesinin Mevzileri
Kudüs işgal altında. Filistin işgal altında. Ümmet işgal altında. Bugün İslam milletleri içinde kendi özgür iradeleri ile yönetimlerini oluşturmuş kaç halk var?
Halkın önüne sandık koyanların düzeni de, kendilerinin istediği şıkları sadece halktan işaretlemelerini istemekten öteye geçmeyen bir mekanizmadan ibarettir. Gerçek anlamda halkın isteklerini ortaya koyacak bir sistem yok ne yazık ki.
Dolayısıyla ümmeti ilgilendiren meselelere her devlet kendi ulusal çıkarları penceresinden bakmakta ve sorunu o minvalde çözüme kavuşturmaya çalışmaktadır. Bu da İslami çözümden çok uzaktır. Bu çözüm de Müslümanların içine hiç sinmemektedir.
Zaten Kudüs’ün bu hale gelmesine de bu yaklaşım sebep olmadı mı?
Şimdi Müslüman halklar bunu gördüler ve inisiyatifi ele almaya çalışıyorlar. Meydanlara indiler ve hükümetlerini İslami ve insani çözüm noktasında zorlamaya çalışıyorlar. Çünkü bundan başka da adil ve insani bir çözüm de yoktur.
Halkın sokağa inmesi, bu işin çözümü için istekte bulunması ve işgalci israili telin etmesi, bazılarınca küçük görülmekte. Efendim neymiş bu iş kınama ile olmuyormuş. Kınamakla iş hal olmazmış. Doğrudur kınamakla bir kısım işler hal olmuyor. Ama bu işin de birçok cephesi vardır. Bu cepheler topyekûn bir taarruza geçtiğinde, işin hal olup olmayacağını o zaman göreceğiz.
Bu Filistin savunma cephesinin mevzileri vardır sevgili kardeşim. Herkes imkanına göre bu mevzilerden birine girerek üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu mevziler ilk önce devletlerin oluşturduğu diplomatik ve askeri mevzilerdir. Sonra da halkın oluşturduğu propaganda, maddi yardım, manevi yardım, sosyal medya, kınama, basın açıklaması, TV ve radyo programları ve çeşitli toplantılardır. Bunların tümü bir araya geldiğinde büyük bir taarruz oluşur. Adeta damlaya damlaya göl olur. Damlacıktan sel olur. O sel de inşallah bir gün bu siyonist işgali sürükleyip götürecektir.
Dolayısıyla herkes yapabileceğinden mesuldür. İnsanlar ve Allah katında bunun hesabını verecektir. Bu iş için yapılan en ufak bir çabayı bile kimsenin küçümsemeye hakkı yoktur.
Kaldı ki bu işleri küçük ve gereksiz görenler de bundan daha iyi bir alternatifi de ortaya koymamışlardır. Onların istediği herkesin evinde oturmasıdır herhalde. O zaman da Siyonistler istedikleri gibi yakıp yıkmaya fırsat bulacaklardır. Yani tam da onların istediği bir şey. Bundan Allah’a sığınırız.
Ey kardeşim Filistin’in bu dar gününde ona destek ve moral olacak ne varsa, bunu yapmaktan geri durma. Kendini onların yerine koy ve diğer Müslümanların ne yapmasını istiyorsan bugün sen de onu yap. Senin mesuliyetin gücün kadardır. Bu gücü de sakın küçümseme.
Filistin cephesinin birçok mevziisi vardır. Ve sen bu mevzilerden sana uygun olanına gir ve zalimlere karşı savaşmaya başla. Sakın mevziiyi tek etme!