BU BAROLAR KİMİN BARONLARI
Diyanet İşleri Başkanı, adı üstünde Diyanet İşleri Başkanı, toplumsal bir meseleyi, dini bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Nerde? Cuma hutbesinde. Mesele, sapık ve sapkın kişilerin yaptığı gayri ahlaki ve gayri insani fiillerinin Kur’an’da lanetlendiğini açıklaması.
Vay sen misin bu açıklamayı yapan? Adamı söylediğine pişman etmeye çalışıyorlar.
Niye? Çünkü sapıklara sapıksınız diyor? Kur’an’ın laneti ile lanetliyor. Topluma verdiği zarardan bahsediyor.
Bunu bugün mü söylüyor Kur’an. Hayır, bin dört yüz yıl evvelden söylemiş. Herkes de bunu biliyor. Peki, bu barolar neden rahatsız oluyor? Çünkü kendi milletinin temsilciliğini yapmıyor? Birkaç sapık ve sapkının temsilciliğini yapıyor. Baro değil baronluk yapıyorlar.
Şimdi bir zamanlar bu sapık düşünce Avrupa’da dışlanıyordu ve yasaktı. Daha bunun gibi uyuşturucu, kumar, zina ve buna benzer topluma zarar veren fiiller yasaktı. Fakat Avrupa toplumu zaman içinde özgürlük adı altında şehvetinin ve nefsinin esiri olarak bunları peyderpey serbest bıraktı. Kendi toplumunda yaygınlaşıp önü alınamaz bir hale gelince bu sefer onu bir hak olarak görüp koruma altına aldı. Ve geri kalan diğer dünya devletlerine de bunu dayattı.
Batı ekonomik ve teknolojik anlamda ileri olduğu için bu değerlerinin de dünya tarafından kabul göreceğini zan ediyor.
Ama gelip İSLAM DUVARINA ÇARPTI. Şimdilik bunun karşısında dik duran tek din İslam kalmış. Bu engeli de ortadan kaldırıp dünya hâkimiyetini sağlamak istiyor.
Kendisinin desteklediği taşeronlarına bu görevi vermiş. Onlar da it gibi İslam’a ve İslami değerlere saldırıyorlar.
Bugün batı dünyası önünü alamadığı bu sapkın saplantıları yüzünden gelecek elli yılda yaşlanıp tarih çöplüğüne yuvarlanma riski ile karşı karşıya. Kendi halkına lüks bir yaşam verirken, halkı zevk ve sefaya daldığından çocuk yapmak istemiyor. Bu yüzden medeniyeti batmış. İnsanlığa vereceği bir erdemi kalmamış. Birbirinden maske çalacak kadar adileşmiş bir hale gelmiş. İhtiyarlarını ölüme terk etmiş. İnsanlığı tüketmiş.
Birileri batının bu batmış ahlak ve yaşantısını bir eder imiş gibi toplumumuza pazarlamaya çalışıyor. Biz onların bu çabalarını görüyoruz. Ama nafile bir çırpınış olduğunu biliyoruz. Çünkü altının yanında tenekenin bir kıymeti yoktur.
Ama kalkıp aziz İslam’a ve İslam’ın değerlerine dil uzatmalarına tahammülümüz yoktur. Bu alçaklar bunu iyi bilmeliler ki burası Müslümanların memleketidir. Bu vatanı atalarımız Allah Allah diyerek kanlarıyla, canlarıyla o batılı düşmanların elinden kurtarmıştır. Bu halk onların o pis medeniyetlerini dün kabul etmediği gibi bugün de, yarın da kabul etmeyecektir.
Biz biliyoruz ki bu sapkın düşünceler adım adım gelecek, önce zina, kumar, içki, sonra eşcinsellik, hayvanlarla evlenme, aile mefhumunu yok etme ve nesli ortadan kaldırma. Böylece toplumu rezil bir hale getirme projesini uygulama.
Allah’ın izniyle İslam ve Müslümanlar buna izin vermeyecektir. Savaşla giremediğiniz bu topraklara yaydığınız mikropları da temizleyerek kültürel emperyalizminize de son verecektir.