• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Bilindiği gibi bu günden itibaren, bütün bir Milli Eğitim camiası tatile girmiş bulunmaktadır. Bir eğitim yılı boyunca çocukların, gençlerin döktüğü terin, harcadığı çaba ve gayretlerin karşılığını, bu gün ellerine verilecek bir karne cetvelinde bulacaklar. Tabii olarak bunun neticesinde kimileri sevinçli, kimileri de üzgün ve buruk...

Bir eğitim yılı boyunca gecesini gündüzüne katarak gayretle çalışan, vaktini düzenli kullanıp bereketlendirenler emeğinin karşılığını görünce sevinecek ve göğsünü kabara kabara evlerine, velilerine koşacaklar. Karneleri ellerinde büyüklerine ve arkadaşlarına gösterip başarılarını göstermek ve takdirlerini almak isterler.

Ama tembel tembel oturup kendini yormak istemeyen, oyun eğlenceye dalan, vaktini televizyon başında veya sosyal medyada öldürenler tabi ki, üzülecekler. Keşke ben de çalışsaydım, keşke falan falanla arkadaş olmasaydım diyerek kendi kendini kınayacak ve yapmadıklarına hayıflanacaklardır. Kimileri de velinin korkusundan eve gidemez firari olurlar. Karne durumları sorulunca da sıkılgan sıkılgan: "normaldir veya daha almadım, bilmiyorum" gibi ifadelerle geçiştirmeye çalışırlar.

İşte bütün bu mahcubiyetler, bu sıkılmalar ve mahkûmiyetler tembelliğin, vurdumduymazlığın, nefse uymanın, oyun ve eğlenceye dalmanın bir neticesidir. Şu halde suç, karneyi dolduran öğretmende değil, çalışmayan öğrencinin kendisindedir.

İşte dünya hayatı da böyledir. İyilerle kötülerin, inananlarla inkârcıların, peygamberlere ve kitaplara uyup itaat edenlerle isyan edenlerin, iyi amel işleyenlerle kötü amel işleyenleri ayırt edilmesi için böyle bir imtihan yeridir dünya.

Yarın ahiret gününde insanın dünyada işlediği ne varsa tıpkı bir karne misali onun eline bir amel defteri verilecektir. İyilik olsun kötülük olsun dünyada işlediği, söylediği ne varsa hepsini o kitapta yazılı veya görüntülü olarak bulacaktır. Bu öyle bir kitaptır ki okuma yazması olan da olmayan da okuyabilir. Kişi bütün hayatını çekilmiş bir film gibi o kitabın içinde mevcut bulacaktır.

Müminlerin kitabı sağlarından sağ ellerine verilecek, kâfir ve münafıkların da kitabı arkalarından sol ellerine verilecektir:

"Ogün Kitabı sağ eline verilen kimse, (sevinçle yakınlarına ve arkadaşlarına koşacak.) işte benim kitabım! Alın okuyun; Şüphesiz ki ben, hesabımla karşılaşacağımı (hesabımın böyle çıkacağını) zaten biliyordum, diyecektir. Artık o kimse, hoşnut olacağı bir hayat içindedir. Meyvelerinin sarkmış olduğu yüce cennetlerdedir. Onlara: geçmiş günlerde (dünya hayatında) yapmış olduğunuz amellere karşılık olarak afiyetle yiyin için" denilecektir.

"Ogün kitabı (amel defteri), solundan verilene gelince, o da (dehşet içinde eyvah bu ne biçim kitap diyecek) keşke bana kitabım verilmeseydi; hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; keşke ölümüm sonum olsaydı (da tekrar dirilmeseydim); malım bana hiçbir fayda sağlamadı; gücüm, saltanatım da benden yok olup gitti" diyecektir.

İşte o kimsenin hesabı görüldükten sonra yüce Allah tarafından Cehennem Zebanilerine şöyle bir ferman gelir: "onu yakalayın ve bağlayın. Sonra alev alev yanan cehenneme sallayın. Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun. Çünkü o, (dünyadayken) yüce Allah'a iman etmiyordu; yoksula yedirmeyi teşvik etmiyordu; bu sebeple bu gün burada onun samimi hiçbir dostu yoktur; suçluların ancak yediği irinden başka, onun bir yiyeceği de yoktur." (Hakka: 18–37) 

Evet, ahirette kaçınılmaz olarak her insanın karşılaşacağı hesabın ve bu hesaba dair ellerine verilecek iyi veya kötü karnenin sonucu böyle! Varın şimdiden kendi hesabınızı kendiniz görün ve karnenizi kendi elinizle kendiniz doldurun. Böylece "hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin" düsturuyla, yarın Rabbinizin huzuruna vardığınızda nasıl bir hesapla karşılaşacağınızı şimdiden tahmin edebilirsiniz.

O halde henüz daha amel günündeyken iyi düşünelim. Attığımız her adımın, sarf ettiğimiz he sözün mutlaka bir hesabı, bir sorumluluğu olduğunu unutmayalım. Her zaman beraber olduğumuz, dostluk kurduğumuz ve peşinden gittiğimiz insanları iyi tanıyalım. Ve bilelim ki: "ahiret gününde muttakiler dışında tüm dostlar birbirlerine düşman kesilecektir."

Hesap günü gelmeden güzel amele acele edenlerden olmanız dileğiyle!