Merak ve istihbarat savaşları
Merak, ilmin akıl hocasıdır. Merak, insanoğluna verilmiş büyük lütuflardan biridir. Bebek, doğar doğmaz kendi vücudu ve çevresini merak eder. Gözleriyle bakarak, elleriyle yoklayarak, eşyaları ağzına götürerek tanımaya ve anlam vermeye çalışır. Konuşmaya başladıkça anne babasına sorular sorar. Merakı olmayan insan ilerleyemez, gelişemez. Bunun içindir ki “bilmiyor ki sorsun, sormuyor ki öğrensin” sözü hikmet ehlinin deyişlerindendir. Hz İbrahim, Allah`ın varlığını merak ederek, sorarak ve deneme yoluyla öğrenmiştir.
Her şeyde olduğu gibi merakın da bir ölçüsü vardır. Bu merak eğer insanların faydasına ve yararına kullanılırsa faydalı, menfi yönde kullanılırsa insanlığın zararına ve felaketine sebep olacaktır. İnsanoğlunun merak ettiği konulardan bir tanesi de düşmanlarının kendisi hakkında ne konuştukları, plan ve tuzaklarından, haberdar olmasıdır. Günümüzün deyimiyle istihbarat ve casusluk faaliyetleridir. Makineleşmeden önce istihbarat çalışmaları insanların birebir çalışma ve yetenekleriyle sınırlı iken günümüzde teknolojinin gelişmesiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Teknolojiyi ellerinde bulunduran güçler çekinmeden bu gücü dost-düşman ayrımı yapmadan hatta kendi halkına karşı da kullanmaktan çekinmemektedirler.
Son günlerde Amerikan istihbaratının dünya üzerinde yaptığı dinlemelerin basına sızmasıyla istihbarat ve dinleme tartışmaları tekrar alevlendi. Amerika ve diğer emperyalist güçlerin birçok konuda olduğu gibi bu konuda da sicilleri kabarık ve skandallarla doludur.
Amerika`nın istihbarat ve dinleme için ayırdığı bütçe ve istihdam edilen personel sayısı dudakları uçuklatmaktadır. Her yıl bütçesi ve çalışan sayısı katlanarak artan istihbarat kurumları birçok ülkenin bütçesini ve asker sayısını katlamaktadır. Basına sızan en son haberlere göre istihbarat faaliyetleri için istihdam edilen personel sayısının 200 bin olduğu ve ayrılan bütçenin de toplam 75 milyar dolar olduğudur. Gerek ülke içinde gerekse ülke dışında binlerce dinleme ve gözetleme istasyonlarından elde edilen verileri toplamak ve analiz etmek için Utah çölünde iki milyar dolara mal olan yeni bir merkez inşa etti. İstihbarat birimlerine bilgi servisi yapacak merkez, tüm bu bilgileri saklayabilmek için yalnızca bilgisayarlarına 2 bin 500 metrekarelik bir alan ayırdı. Bu merkezde birikecek bilginin büyüklüğünü açıklamak için şu örnek verilmektedir. Bilim adamları, insanoğlunun var olduğu günden beri biriktirdiği tüm bilginin 5 extabit büyüklüğünde olduğunu düşünüyor. NSA`nın Utah`taki merkezinde “milyon exabit” anlamına gelen yottobit birimleriyle işlem yapılacak. Daha basit açıklamak gerekirse burada biriktirilen bilgiler kâğıda döküldüğünde en az 500 000 000 000 000 000 000 (beş yüz kentrilyon) sayfa edecek!
Peki, bu kadar personel, bilgisayar, uzaydaki uydular, casus uçak ve istasyonlar kimleri dinleyecek? Bu kadar bütçe hangi şeytani plan ve faaliyetler için harcanacak? Kalkıp da bu devasa gücün sadece İran veya Kore için harcanacağı düşünülemez. Uzaylıları da dinleyecek halleri yok. O zaman dost-düşman gördükleri herkesi kendi halklarını dahi dinleyecek, kayıt altına alacak ve şeytani planları için kullanacaklardır. Kaldı ki bunu herkes biliyor. Ama basına sızınca sıkıntı oluyor. Bu çalışmaları herkes yapıyor veya yapmaya çalışıyor. Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya, Çin, siyonist israil ve diğer tüm ülkeler istihbarat çalışmaları için devasa bütçeler ayırmakta, istihbarat ve dinleme aygıtları üreten firmaların yıllık ciroları on milyarlarca doları bulmaktadır. Ve sonuçta bu alet ve makineler süs olsun diye de alınmamaktadır.
28 Şubat sürecinde Amerikan istihbarat gücünün yanında cüce olan BÇG`nin Türkiye`de siyasetçisinden artistine, Müslümanından ateistine, memurundan başbakanına kadar dinlemedekileri, fişlemedikleri kimse kalmadı. BÇG`nin yüzlerce belki de binlerce katı olan Amerikan istihbarat ağının dinlediği, fişlediği şahısları ve yapabileceği faaliyetleri varın siz hesaplayın.
Gelinen noktada imkân ve gücü olan herkes kendisi dışındaki dost-düşman herkesi dinlemeye ve takip etmeye çalışıyor. Bunların tümünün üstünde en büyük bütçe ve personele sahip olan Allah-u Teâlâ ise herkesi dinliyor. Her şey O`nun bilgisi dâhilinde; O her şeyden haberdar, işiten ve görendir. İzlendiğinin, dinlendiğinin, yaptığı her şeyin hesabını vereceği korkusuyla yaşantısını ilahi düsturlarla yürütenlerden olma temennisiyle Allah`a emanet olun!