Bedevinin istediğinden biz de isteyelim

Allah Teâla ‘…Duanız olmasaydı Rabbim size ne diye değer versin?...’ diye buyurmuştur.  (Furkan: 77. Ayet)

Bu hem bir uyarı hem de bir müjdedir.

Elbet, fiili ve kavli dua birbirini tamamlar. Ama biri yoksa diğeri olmaz da değil.

Her halükarda istemek lazım. İstekte bulunduğumuz, çok merhametli, cömert, Kerim’dir.

Gücü ve kuvveti sonsuzdur, kimseye hesap vermez ve kimse O’ndan hesap soramaz.

Bu dua ve istek, en makbul zaman ve mekânlarda istenirse kabul olma ihtimali daha yüksektir.

Bu mekânlardan biri de mübarek ve kutsal beldelerden olan Kâbe ve Mescid-i Nebevi’dir.

 Ki tarihe kaydedilen şöyle bir rivayet vardır.

Hz. Ömer (radiyallahu anh) Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in kabrini ziyaret ederken bir bedevinin dua ettiğini görür ve arkasında durup duasını dinlemeye başlar.

- Şöyle dua etmektedir bedevi:

“Yâ Rabbi! Bu Senin Habibin, ben de kulunum. Şeytan da düşmanın. Eğer beni bağışlarsan Habibin sevinir, kulun kazanır, düşmanın üzülür.

Beni bağışlamazsan Habibin üzülür, düşmanın sevinir, kulun helak olur.

Yâ Rabbi! Sen habibini üzmekten, düşmanını sevindirmekten, kulunu helak etmekten daha cömertsin.

Yâ Rabbi! Araplar arasında asil insanlar vefat ettiklerinde kabri başında kölesini azat etme geleneği vardır. İşte Âlemlerin Efendisi vefat etti. Kabri başında Beni cehennemden âzât et”.

- Bunun üzerine Hz. Ömer avazı çıktığı kadar:

“Yâ Rabbi! Bu Bedevi’nin Senden istediğini ben de istiyorum” diye haykırır.

Sakalı ıslanıncaya kadar hıçkıra hıçkıra ağlar… (Hadis, Tirmizî, 14)

Mübarek bir aydayız. Milyonlarca kardeşimiz ümmetin dört bir tarafından Allah’ın misafiri olarak evi olan Kâbe’ye, Habibi’nin medfun olduğu Medine’ye giderek Onun huzuruna varacaklar. 

Farklı diller, renkler bir araya gelerek kardeşlik potasında eriyerek tek renk olacaklar.

Bütün vakitlerini namaz, dua ve ibadetle geçirecekler. Ferdi, ailevi ve ümmet için istek ve niyazda bulunacaklar.

Ümmetin içinde bulunduğu ahval ve hassaten Gazze için dua ve niyazda bulunacaklar.

Ümmete uyanış, diriliş, birlik ve vahdet isteyecekler.

İşte bu ortamda Hz. Ömer’i ağlatan ve kendisine imrendiren Bedevi’nin ihlas ve samimiyetiyle Gazze için, Gazze’nin zaferi için, işgalci Siyonistlerin ve avenesinin kahrolması için dua edelim.

Büyük, çok büyük, çok fazla şeyler isteyelim.

Misafiri olduğumuz ev sahibi çok cömert ve çok Kerim’dir. Gücü ve kuvveti her şeye yeter.

‘Bir şey istedi mi, ol demesi yeterlidir ve o şey de hemen oluverir…’