• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Aksa Tufanı sadece askeri anlamda değil diplomasi alanında da Tufan estirmeye devam ediyor.

Zaferler iki boyutludur.

Askeri boyutu ve diplomasi boyutu.

Sahada kazanılan nice zafer, masada kaybedilebilmiştir.

Nihai zaferler için sahadaki gücünüz ve kuvvetiniz oranında masada da mahir diplomat ve müzakerecileriniz olmalıdır. Yoksa sahadaki zaferleriniz kazanım ve başarıya dönüşmeyecektir.

Müslümanların 20. YY’daki nice zaferleri maalesef masada kaybedilmiştir.

Elbette salt bir diplomasi de yetmez. Diplomasi ve müzakere masasında elinizi güçlendiren, rakibinize isteklerinizi kabul ettiren sahadaki gücünüzdür

Askeri boyut ve diplomatik boyut birbirini besler ve tamamlar.

Tarihte askeri güç ile diplomasiyi hikmetle yürütebilen nadir şahsiyetlerden biri de Selâhaddîn-i Eyyûbî’dir. 

Kudüs’ü Haçlı işgalinden kurtarması ve başarının sırrı, bu yönünden kaynaklanmaktadır. 

Dostlarıyla ve düşmanlarıyla ilişkileri sürekli hikmetle olmuştur.

Neşter yerine merhem, merhem yerine neşter kullanmamıştır. Neşteri kullanırken de çok itinalı ve dikkatli olmuştur. Neşteri, kasap edasıyla değil, bir hekim edasıyla kullanmıştır.

Oğluna nasihat ederken bu hikmet kendini göstermektedir:

‘Ey oğul!

Komutan ve askerlerini memnun et, halka karşı ihsanda bulun, cömert ol. Unutma, benim bu makamlara gelişim insanlara iyi davranmamın sonucudur.

Kanı gözyaşı gibi gör, sakın elini-eteğini kanla kirletme! Dökülen her damla kanın mutlaka intikamı alınır…’

İşte Aksa Tufanı’nın diplomasi yönü de elhamdülillah bu edayla devam etmektedir.

Günümüze ve geleceğe yön verirken geçmişten ders alan, sahadaki reel gelişme ve gücünü gören, düşmanın bütün yönlerinin sağlıklı analizleri, Filistin halkanın sabitelerinden asla taviz vermeyen, mücadeleyi bütün yönleriyle gören bir bakış açısı…

Direniş, ilk andan itibaren sabitelerini açık ve net bir şekilde ortaya koydu.

  1. Gazze'ye yönelik kalıcı ateşkes ilan edilmesi
  2. İşgalci askerlerin Gazze Şeridi'nin tamamından tamamen çekilmesi
  3. Gazze şeridinde saldırılar sebebiyle yerinden edilenlerin şartsız bir şekilde evlerine geri dönüşünün sağlanması
  4. Gazze'ye yeterli miktarda insani yardımın ulaştırılması

5- İlk dört şart yerine getirildikten sonra kapsamlı bir esir takası anlaşmasının konuşulması ve müzakere edilmesi.

6 aydır devam eden müzakerelerde bu şartlar işgalci Siyonistlere dayatıldı.  Masada elinin güçlenmesi içi sahadaki operasyonlar ve direniş kesintisiz devam etti.

Ben serbest bırakmadan tek bir esirini dahi kurtaramazsın, sözü sahada karşılığını buldu. Esirlerini kurtarmak için benim isteklerimi yerine getirmek zorundasın, mesajı kavli ve fiili olarak yerine getirildi.

Bu noktada direk Deriniş’in yapması gerekenler olduğu gibi biz Müslümanların da yapması gerekenler var.

Filistin dışındaki biz Müslümanlara şu sorumluluklar düşmektedir.

  • Meydanları asla terk etmemek. Sürekli Gazze’nin gündemde tutulması, basın açıklamaları, miting, yürüyüş ve protestolar devam etmeli
  • Siyonistlere destek veren ürün ve malların boykotu,
  • Basın-medya ve sosyal medyada sürekli gündem edilmesi
  • Gazze’ye yönelik insani yardımların devam etmesi.. İşgalci rejim, bomba ve füzeler kadar açlığı da Filistin halkına ve direnişe karşı bir silah olarak kullanmaktadır. Bilelim ki bir defa ya da bir miktar vererek bu iş bitmiyor. Bu sürekli devam etmesi gereken bir görevimizdir.

Allah Teâlâ tez elden Gazze’yi, Kudüs’ü özgürlüğüne kavuştursun.