• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Siyonistlerin Gazze’de Filistinlilere karşı uygulamış olduğu soykırım devam ediyor.

Siyonist bu, ne Ramazan ne bayram ne hak-hukuk ne sivil ne kadın ne de çocuk dinliyor.

Tıynetinin gereğini yapıyor. Ayetin deyimiyle Müslümanlara karşı bu kadar acımasız davrananların içlerindeki kin ve nefretleri daha büyüktür.

Siyonistler varlıklarını Müslümanların kanı üzerine bina etmişler. Şehir ve köylerini Müslümanların işgal edecekleri toprakları üzerinden devam ettirmeye çalışmaktalar.

Mal ve servetlerini, sömürdükleri Müslümanların zenginlikleri üzerinden temin ediyorlar.

İşgal ve zulmü, sömürü ve hırsızlığı sona erdirmeleri varlıklarının bitmesiyle sonuçlanacaktır.

Bütün bu sayılanları vicdan sahibi olan, siyonistlerle ticaret yapan, siyasi ve diplomatik ilişki kuranlar dahil herkes kabul ediyor.

Ama iş pratiğe gelince, Siyonistlere karşı adım atmaya gelince durum değişiyor, farklılaşıyor.

Kişisel hesap ve çıkarlar, devletlerin -sözde- âli menfaatleri ve ulusal çıkarları bu karşıt adımları atmaya engel oluyor.

Kim ne dersi desin, nasıl davranıyorsa davransın; bizler fert olarak, Kudüs davasına gönül vermiş, Kudüs’ün özgürlüğünü, kardeşlerimizi yardım etmeyi bir akide meselesi olarak görenler böyle davranamayız…

Evet, Türkiye ile işgal rejimi arasındaki ticareti kesmeye gücümüz yetmiyor olabilir. Orduları harekete geçirecek yetki ve etkiye de sahip olmayabiliriz.. Ama elimizden geleni yapmakla da mükellefiz. Elimizden geleni pekala yapabiliriz.

Bugün Türkiye çapında yerel seçimler var.

Verilen her oy, yerel yönetimlerde bizi idare edecekleri belirleyecek.

Bir oydan ne çıkacak denilmesin. Bazen tek bir oy, seçimde belirleyici olabiliyor.

‘Kelebek teorisi’ni duymuşuzdur. Amazon ormanlarındaki bir kelebeğin kanat çırpması Amerika’da tsunami etkisi yapabiliyor.

Yerel seçimlerdeki sonuçlar Türkiye genel seçimlerini direk olarak etkilemektedir.

Bu da verdiğimiz oylarla, ülkenin en tepesine oturacak isim ve isimleri, iç ve dış politikada alınacak hayati kararları etkileyebiliyoruz.

Gazze’deki durumdan mustarip olan, yöneticilerin Gazze’ye duyarsız ve gereken adımları atmamasından şikâyetçi olanlar olarak…

Gelin bu seçimde bütün hesap ve menfaatleri bir kenara bırakalım.

Şahsi, kurumsal, şirket, ticaret, siyaset ve her türlü çıkar ve menfaati, hatta bedel ödemeyi dahi göze alarak, tavır alalım.

Vereceğimiz parti ve adayın hangisi Gazze’ye duyarlıdır?

Hangisi Gazze’deki gidişattan samimi bir şekilde içi yanıyor…

Elindeki imkân ve fırsatları Nureddin Zengi, Selâhaddîn-i Eyyûbî misali kullanacak, çalışacak, gayret edecek…

Filistinli kardeşlerine kol kanat gerecek, Siyonizm ve onun destekçilerinden değil, yalnızca Allah’tan korkacak kadar cesur, küfrün korkulu rüyası olacak ve ‘İşte Müslüman böyle olmalı’ tavrını gösterecek…

 Gelin bu vasıfları taşıyacak parti ve adaylara oy verelim, onları destekleyelim.

Gelin bu seçimin kazananı Gazze olsun, Kudüs olsun, mazlumlar olsun…

Seçimin kaybedeni, siyonizm ve onu destekleyenler olsun…