Direniş ve işgalin dönüm noktası
Siyonist işgal rejimi, Gazze’deki direnişi sona erdirmek için bütün yol ve yöntemlere başvurmaya devam ediyor.
Sahada elde edemediğini masada müzakereler yoluyla almaya çalışmaktadır.
Baskı aracı olarak hastaneleri bombalamak, halkı topyekûn aç bırakmaya çalışmaktadır.
Arabulucu ülkelere baskı uygulayarak ki arabulucu ülkeler işgalcilerin önerilerini olduğu gibi aktarmaktan öte bir şey yapmıyorlar.
Direnişin liderlerini ölümle tehdit etme, direnişi bir halkın mücadelesi olarak görmekten ziyade meseleyi şahsileştirmeye çalışmaktadır.
Yalan-dolan haberlerle direnişin moral ve motivasyonunu sona erdirmeye çalışmaktadır.
ABD, hakem rolüyle her iki tarafa eşit mesafede olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Direnişin de açıklamaları ve sahada gelen bütün bilgiler ABD, işgal rejiminin destekçisi, ortağı, müttefiki ve dökülen her kandan sorumlu olduğu yönündedir.
ABD olmadan Siyonistler bu vahşeti yapamaz, gücü de imkân ve olanakları da buna yeterli değildir.
Direniş ile işgal rejimi arasındaki dolaylı müzakereler Aksa Tufanından birkaç gün sonra başladı. Sancılı ve zorlu geçse de devam etmektedir.
Direniş, sahadaki mücadeleden ders aldığı gibi müzakerelerde de gereken ders ve tecrübeyi edinmiş durumda.
Müzakerelere salt bir esir takası ile bakmamakta.
Esir takası, mücadele ve müzakerelerin bir parçasıdır.
Müzakereleri bir bütünlük içinde yürütmektedir. Bu saatten sonra kaybedilecek bir şey yok.
Bir asırdır, büyük bedeller ödeniyor. İşgalse işgal, sürgünse sürgün, şehitse şehit, zindansa zindan, açlıksa ise açlık…
Bütün bu bedeller fazlasıyla verildi.
Aksa Tufanı ile birlikte bedeller peşin ve toptan veriliyor.
Bu saatten sonra kesinlikle geri adım atılmayacak.
Saldırılar tamamen durdurulmalı…
İşgalci, Gazze’nin tamamından çekilmeli…
Yerinden edilmiş bütün Gazzeliler evlerine dönmeli…
Yardım konvoyları engelleme olmadan yeterli düzeyde gelmeli…
Yıkılan Gazze yeniden imar edilmeli…
Ve en önemlisi işgalci rejim bu konularda garanti vermeli.
Garanti yoksa yapılacak bir esir takasının hiçbir kıymeti yoktur.
Salt bir esir takası sonucu işgalciler bir hafta içerisinde binlerce Filistinliyi tekrar esir alır, Gazze tekrar bombalanır, abluka kaldığı yerden en acımasız bir şekilde devam eder…
Dolayısıyla müzakereler işgalin bitmesi için bir dönüm noktasıdır…
Bunu direniş de, işgalci rejim ve bütün destekçileri de biliyor…
Bütün hesaplar buna göre yapılıyor...
Hiçbir şey Aksa Tufanı öncesi gibi olmayacak, sözü öylesine söylenmiş hamasi bir söz değildir.
