Küçük ve büyük cihadı iç içe Ramazanda eda etmek…

On bir ayın sultanı Ramazan ayına ulaştık.

Ramazan, Kur’an ayıdır, ibadet ayıdır. Yardımlaşma ve dayanışma ayıdır.

Her türlü günahtan arınma ve temizlenme ayıdır.

İnsanın özgürlüğüne ve Allah’a teslim olmaya engel bütün pranga ve zincirlerden kurtulma ayıdır. Yemekten, uykudan, cinsel istek ve arzulardan, dünya malına olan bağımlılıktan ve diğer tutkulardan kurtulma ayıdır.

Ramazan, fıtrat ve özgürlüğe kavuşma ayıdır.

Azgınlaşan, istikametten sapan nefsin gemlerini ve yularını ele alma ayıdır. Eksik ve noksanlıkların tamamlanması, var olan güzel hasletleri kemale erdirme ayıdır.

Her açıdan Allah’a yaklaşma ve yakınlaşma ayıdır.

Allah’a yaklaşma ve yakınlaşmanın zirvesi, O’nun yolunda mücadele etmek ve cihattır.

Dünyevi bütün istek ve arzulardan vazgeçerek en kıymetli olan canını ve malını feda etmektir.

Cihat meydanları Allah’a en yakın olan yerlerdir. İhlas ve takvanın zirvede olduğu mekânlardır. Cihat meydanları bir körük gibidir. İnsandaki kir ve pası alır götürür.

Dünyevi istek ve arzular arasında sıkışan, siyasi oyun ve entrikalardan bıkan nice şahsiyet çareyi cihat meydanlarına gitmekte bulmuşlardır.

Ümmet olarak Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde Gazze, hepimizin imtihanı olmuş durumdadır.

Dünya, mal, makam ve mevki, aile ve sevdiklerimiz, kurumsal ve devlet olarak menfaat ve maslahatlardan kurtulmak, azade olmak için Ramazan ve Gazze bir fırsattır.

Ki Ramazanın bir anlamı da şöyle tarif edilmiştir.

 “Kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ramd masdarından türediği de ileri sürülmüştür.’ (TDV İslam Ansiklopedisi, Ramazan maddesi)

İşte Ramazan ayında ümmet, manevi dünyada şeytan ile mücadele ederken maddi dünyada da şeytan ve dostlarıyla savaşmalıdır. Fertler ve ümmet iki yalçın taşın arasına girerek temizlenecek, arınacak, dünyevi istek ve arzuları bir kenara bırakarak ok ve kılıç gibi olacaklar.

Gazze, altı aydır cihad ediyor. İsmi daha konmamış bebeklerini, çocuklarını, kadınlarını, en azizlerini feda ediyor.

Bir fert, bir aile, bir sokak, bir köy ve bir mahalle olarak değil topyekûn bir şekilde direniyor, cihad ediyor, büyük bedeller ödüyor ama asla teslim olmayı düşünmüyor.

İşte Ramazan ayı, Gazze’yi anlama, yardım etme, küçük ve büyük cihadın nasıl iç içe olduğunu ve birbirini nasıl beslediğini anlamak ve hayata geçirmek için büyük fırsatlar barındırmaktadır.

Bu fırsattan fert, aile, kurum, halk, devlet ve ümmet olarak istifade edilmelidir.

Ramazan ilerledikçe, bu değişim ve dönüşüm kendini göstermelidir. Bunun göstergesi de Gazze’dir.

Allah Ramazanı topyekûn arınmaya, dirilmeye, birlik ve beraberliğe, Gazze’nin ve Kudüs’ün kurtuluşuna vesile kılsın.