Dünyanın en zenginleri ve fakirleri arasındaki uçurum
İki haftada bir yayınlanan ABD merkezli iş dünyası ve ekonomi dergisi Forbes adında meşhur bir dergi var. Burada verilen haber, analiz ve raporlar ekonomi çevrelerince dikkatle takip edilir. Forbes her yıl dünyanın en zenginler listesini yayınlamaktadır.
Bu listede dünyanın ekonomisini örmüş oldukları ağ sayesinde ellerinde tutan ve servetleri tam olarak bilinmese de 15-20- trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen tefeci Rotschild ve Rockefeller aileleri her zaman olduğu gibi yoklar. Dünya ekonomisinin yaklaşık dörtte birini oluşturan ABD’nin yıllık bütçesinin toplam 20 trilyon dolar olduğunu göz önüne alırsak tek bir ailenin sahip olmuş olduğu 15-20 trilyon dolar çok büyük bir paradır. (Türkiye: 730 milyar dolar) Bu Yahudi ve tefeci ailelerin devasa serveti ve dünyadaki güçleri ayrı bir yazı konusudur.
Gelelim Forbes’in açıklanan bu yılki listesine…
Dünya genelinde 2 bin 95 kişi dolar milyarderidir. Geçen yıla göre 58 eksik var.
Dünyadaki Corona salgını ve krizlerden dolayı 51 milyarderin malvarlığı azalmış. Yanı 2 bin 44 kişi her şeye rağmen servetlerine servet katmış.
2019 yılıyla kıyaslandığında milyarderlerin toplam mal varlığı 700 milyar dolar azalmış. Bu milyarderler toplam 8 trilyon dolara sahip. ABD 614 zenginle en çok milyardere sahipken, ikinci Çin ise 456 isme sahip.
Listenin ilk 10 sıralaması şöyle…
- Jeff Bezos, 113 milyar dolar-ABD
- Bill Gates, 98 milyar dolar- ABD
- Bernard Arnault ve ailesi, 76 milyar-Fransa
- Warren Buffett, 67,5 milyar dolar-ABD
- Larry Ellison, 59 milyar dolar-ABD
- Amancio Ortega, 55,1 milyar dolar- İspanya
- Mark Zuckerberg, 54,7 milyar dolar-ABD
- Jim Walton, 54,6 milyar dolar-ABD
- Alice Walton, 54,4 milyar dolar-ABD
- Rob Walton, 54,1 milyar dolar-ABD
Bu listeyi baz alırsak şöyle bir kıyas ortaya çıkacaktır.
- En zengin 8 kişinin serveti, dünya nüfusunun yarısının servetine eşit.
- 2 bin 153 milyarder, dünya nüfusunun yüzde 60’ını oluşturan 4.6 milyar kişinin toplamından daha büyük bir servete sahip.
- Yüzde 1’lik en zengin kesim, 6.9 milyar kişinin toplam varlığından 2 kat daha zengin.
Bütün bunlarla birlikte, Dünyadaki 3.6 milyar insan yoksulluk sınırında yaşam savaşı veriyor. 820 milyon insan açlık çekiyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre her 10 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor.
Raporlarda görüldüğü üzere bir tarafta insanlar açlık ile boğuşurken, öte tarafta doyumsuz ihtiras sahipleri dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını hızla tüketmektedir. Bu zenginlerin önemli bir kısmı var olan savaş ve kaoslardan besleniyor, halkların zenginliklerini sömürerek, emeklerini zayi ederek servetlerine servet katıyorlar.
İnsanın merkeze alınmadığı bu kapitalist ekonomik sistemle dünyaya adalet hâkim olamaz. Böyle bir düzende savaş, kaos, çatışma, fakirlik ve yoksulluk sona ermez, barış, kardeşlik ve huzur gelmez. Kişi başına düşen gelir artıyor gözükse de yoksulluk devam edecektir. Çünkü zengin daha zengin fakir ise daha fakir olacaktır.
Bu sömürü çarkının sona ermesi için: İnsan merkezli iktisat politikaları yürürlüğe konmalı, yoksulluk ve mahrumiyetin kökten kazınması ve insanın ihtiyaçlarının hürriyeti de korunarak giderilmesi için fıtrata ve insani değerleri baz alan iktisadi sistemler yürürlüğe konmalıdır.
Var olan zenginlikler insanlara arasında bölüşülmeden, ekonomik zenginlik bir elit sınıfla sınırlı kalmadan bütün tabana yayıldığında ancak dünyaya huzur gelecektir.