Zalimleri topyekûn ret ve kurtuluş fişeğini ateşlemek
Günlerdir konuşan, gürleyen, sağa sola tehditler savuran şovmen Trump ve müttefikleri söylediklerini yapmalıydı. Dağ, taş, boş arazi de olsa illa Suriye`de bir yerleri vurmalıydılar. Bu kadar gürültüden sonra vurmamak olmazdı. Karizmaları fena çizik yiyecek, dost ve düşman nezdinde sözlerinin bir inandırıcılığı ve caydırıcılığı kalmayacaktı.
Saldırmışken bir bahaneleri de olmalıydı. İstese bahanesiz de saldırabilirdi, zalimlerin bahaneye ihtiyaçları yoktur. Lakin yine de bir bahane bulunmalıydı. Bahane de ürettiler. Esad`ın kimyasal silah kullanması. Bu onlar için kırmızıçizgiydi. Ne de olsa kısa bir süre önce kimyasal silah kullanılmasının kırmızıçizgileri olduğunu bağıra bağıra söylemiş, tehditler savurmuşlardı. Esasında Suriye`ye yapılacak saldırının fişeği bu açıklamaydı. Kılıf hazırlanmış, sıra minarenin çalınmasına gelmişti.
Yıllardır işkencelerde, açık ve kapalı kapılar ardında öldürülen, varil bombalarıyla evleri başlarına yıkılan, her türlü melun silahlarla vahşice katledilen on binlerce çocuk, kadın ve masum insanın katledilmesi onlar için kırmızıçizgi olmuyordu.
Siyonist rejimin her türlü silahla, kendi kanun ve yasalarında kabul edilen, bırakın sivillere karşı kullanılması savaşta dahi kullanılması yasak olan silahlarla mazlum Filistin halkını öldürmesi, katliamlardan geçirmesi, topraklarını işgal etmesi zalimlerin nazarında hiçbir mana ifade etmemekte.
Çok değil on gün önce Afganistan`da küçük hafızların icazet merasimini bombalayarak 200`ü aşkın kişiyi katletmek kırmızıçizgi olmuyor! Aksine terörle mücadele, IŞİD ve el Kaide ile savaş adına yapılıyordu!
Beşeri, İslami ve tüm hukuklarda insan öldürmek cinayettir. İster sopayla, ister taşla, ister silahla, ister bıçakla, ister zehirle, ister boğmakla veya herhangi farklı bir yolla. Hangi yol ve aletle işlenmiş olsa da cinayet, cinayettir. Fail ve katile ceza gerektirir.
Kimyasal, nükleer, biyolojik silah kullanmak kırmızıçizginiz ise Hiroşima, Nagazaki, Vietnam, Halepçe ve diğer yerlerde neden bu silahları kullandınız?
Dünyayı yok edecek, insan neslini yeryüzünden silecek kadar nükleer füze ve bombaları neden depolarınızda tutuyorsunuz? Neden hala geliştiriyor ve ha bire güncelliyorsunuz?
İşte bu soruyu sorduğun an zalimlerin gözünde bozguncu, anarşist ve terörist oluyorsun.
Zalimlerin defterinde kendilerinin yaptığı, hesap ve çıkarlarına uygun olduğu müddetçe hiçbir cinayet ve katliamın vebali yoktur.
Esad`a şu söyleniyor. İnsanları istediğin gibi öldür ama kimyasal silahla öldürme. Kimyasal silahlara karşı şimdilik alerjimiz var, bunu bilesin.
Suriye`ye yönelik son saldırı keşke mazlumların çıkar ve menfati için yapılsaydı. Keşke zalim Baas yönetimin yıkılması, yerine halka ve hakka dayanan bir yönetimin kurulması için olsaydı. O zaman çıkar hep birlikte alkışlardık.
Ama maalesef öyle değil. Zalimler birbirini vurmak, birbirini kötülemek ve hesaplaşmak için biz mazlumların kanını bahane ediyor. Tepişmek ve hesaplaşmak için de bizim topraklarımızı, şehirlerimizi, köylerimizi ve evlerimizi kullanıyorlar.
Ortada bir tiyatro oynanıyor. Kamuoyu önünde farklı, kapalı kapılar ardında farklı şekilde konuşuluyor. Kimi kınıyor, kimi memnuniyetle karşılıyor, kimi şu kadar füze attık derken kimi şu kadarını imha ettik diye halay çekiyor, yaşasın zalimimiz diyor.
Amerika, Rusya, tüm emperyalistler ve onların uşakları birbirinden kötü, zalim ve birbirinden necisler.
Cümlesine şu denmeli: Sizin vereceğiniz özgürlüğü, hakları, devletleri, yönetimleri, silahları, sözüm ona yardımları istemiyoruz. Zalim ve diktatörlerimizi devirmenizi de istemiyoruz. Vereceğiniz, yapacağınız hiçbir şeyde hayır yoktur ve olamaz. Topraklarımızdan, köylerimizden ve evlerimizden çekilin. Biz kendi zalimlerimizle hesabımızı kendimiz görürüz.
Çekilmezseniz; sizi başımıza musallat ettiğiniz uşaklarınızla birlikte tarihin karanlık sayfalarına gömeriz. Bunu dediğimiz ve gereğini yaptığımız an kurtuluş meşalesini hep birlikte yakmışızdır.