Tek kişilik hareketler hiç olmazsa...
Sevgili Nezir Ergenç hocamızla sık sık bir araya gelir ve değerlendirmeler yaparız. Hocamızın hassasiyetle üzerinde durduğu bir konu vardır: İslami faaliyetlerde bulunan hocalarımızı değerlendirirken;
-Telefon rehberinde, ajandasında başka hocaların numarası var mı, başka hocalarla istişaresi var mı, bir iş yapacağı zaman, bir düşüncesini hayata geçireceği zaman görüştüğü danıştığı birileri var mı, başka camialarla, başka hocalarla, ağabeylerle ortaklaşa yapmayı düşündüğü projeleri var mı...?
Bu soruları mümkünse bizzat onlara, yoksa diğer temsilcilerine yöneltir.
Madem cemaat olarak, vakıf ve dernek olarak tek kişiye dayanmakta ısrar ediyoruz, varıp birilerine katılmıyoruz, birileriyle birleşemiyoruz, hiç olmazsa benzer düşüncede olanlarla temas halinde olmalı değil miyiz?
Varıp bir birimize iltihak edemiyorsak bile ortaklaşa bir şeyler yapamaz mıyız, ortaklaşa yaptığımız faaliyetlerin sayısını çoğaltamaz mıyız?
Hani Mecellemizde bir kaide vardır; bir şey tamamen elde edilemese bile tamamen de terk edilmez.
Bir önceki yazımda Ulema ümmetin emniyetidir demiştik. Hataların, yanlışlıkların genellikle tek kişiye dayanan hareket ve faaliyetlerde olduğunu izah etmeye çalışmıştık.
Tek kişiye dayanan çalışmaların sahipleri ortaya yeni bir fikir atacağı zaman, yeni ulaştığı tespitini topluma sunacağı zaman hiç olmazsa kendileri dışında birileriyle testten geçirmeli değil midir?
Hele bir de ortaya atılan bu düşünceler bir fikir ve düşünce olmaktan da öteye geçerek fiiliyata dönüşecek, ümmet için bir maliyeti olacaksa, Müslümanların mallarını, canlarını ve vakitlerini hatta ömürlerini ilgilendiriyorsa hangi cesaretle buna yelteniyor bu kardeşler?
Böylesi tek kişilik hareket içerisinde yer alan kardeşlerimiz liderlerini bu anlamda zorlamalıdırlar. Benzer camialarla irtibat kurmaya, istişarede bulunmaya zorlamalıdır. En basitinden liderlerini kendisi gibi hocalarımızı ziyarete zorlamalıdır.
Bu aynı zamanda o çalışmayı kapalılıktan kurtaracak, düşüncelerini İslami camialar nezdinde testten geçirmiş olacaktır.
Ve böylece ümmetin garip karşılayacağı bir takım garip fikir ve düşüncelerden kurtulacaktır.
Özellikle fikir ve düşüncedeki kapalılık bu ümmete çok pahalıya mal olmuştur.
Ümmete ağır bedeller ödeten fikir ve düşünceler eğer henüz işin başındayken Müslümanların denetimine açık olsaydı hiç böyle olur muydu?