Yasin Börü’den sonra Pkk iflah olmamıştır!
İflah olmamıştır ve bundan sonra da asla iflah olmayacaktır.
Gerek Türkiye içerisinde gerek Kuzey Suriye’de ve bulundukları her yerde geldikleri son noktaya bir bakar mısınız?
Kendileri bir gün Pkk’nin tarihçesini yazacak olurlarsa ”Yasin Börü öncesi ve Yasin Börü sonrası” diye ikiye ayırmak durumunda kalacaklarını söyleyelim.
Oldubitti, geçti gitti gözüyle bakanlar geriye dönüp baktıklarında hiç de öyle olmadığını, Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmelerinin Pkk için bir dönüm noktası olduğunu çok rahat görüp anlayacaklardır.
Pkk’nin, Yasin Börü ve arkadaşlarını hunharca katlettikleri o günden bugüne verdikleri zayiata bir bakar mısınız? Hiç bir dönemde bu kadar mensubunu kaybetmemiştir.
Suriye’deki son durumunu da göz önünde bulundurarak bundan sonra da asla iflah olmayacağını söyleyebiliriz.
Aslında Pkk, Yasin Börü gibi daha nice masumların kanlarına girmiş, canlarına kıymış ve annelerini ağlatmıştır. Fakat bu gözyaşları sadece dar bölgelerde hapsolup kalmış ve çabuk unutulmuştur.
Fakat Yasin Börü ve arkadaşlarına, doğusundan batısına bütün bir ülke ağlamış, sadece onun annesi değil bütün anneler ağlamış ve beddua etmiş, Marksist örgütün gerçek yüzü bu kadar net bir görüntüyle ortaya çıkmıştır.
Fakat yine de Yasin Börü’nün annesi bir başka ağlamış, Kâbe’nin örtüsüne sarılarak bir başka beddua etmişti. Aslında Pkk o sahneyi gördüğünde her şeyi anlayacaktı, kendilerini nasıl bir akıbetin beklediğini tahmin edecekti. Kurulduğu günden bu yana hiç bir zaman böyle binlerce elemanı ölüme gitmemişti.
Başta da söylediğimiz gibi örgüt bir gün oturup kendi muhasebesini yaparken şunu diyecektir;
“O çocukları, o kurban eti taşıyan çocukları öldürmeyecektik, hele hele o şekilde hunharca öldürmeyecektik, üçüncü kattan aşağı atmayacaktık, kafasını otomobille ezmeyecektik, bütün bunlardan sonra bir de yakmayacaktık...”
Son Suriye bozgununun başlangıcının Yasin Börü ve arkadaşları olduğunu, ilahi gazabın düğmesine o gün basıldığını çok iyi anlayacaklar.
“Nerede hata ettik de başımıza bunlar geldi?” diye boş yere yorulmasınlar diye hatırlatıyoruz vesselam.