• DOLAR 34.602
  • EURO 36.178
  • ALTIN 2981.016
  • ...

Allah`ın adıyla

Hayat sınavından geçtiğimiz bu dünyada, Rabbimize karşı kulluk görevimizi yerine getirmek ve O`na ibadet etmekle mükellefiz. Oruç, bu kulluk görevlerimizden önemli bir tanesi, bir ibadet ve İslam`ın da beş şartından biri olup Müslümanlara farz kılınmıştır. Ramazan ayı, bu farzın eda edildiği mübarek bir aydır.

Sınav salonundaki bir talebenin sınavı kazanma şevk ve gayreti misali, Allah`a ve ahirete inanan Mü`minler olarak hayat sınavını kazanmak ve Allah`ın huzuruna O`nun razı olacağı bir halde gitmek için bu mübarek ayı iyi değerlendirmek gerekir.

Her konuda en güzel örnek olan Allah`ın Rasulü (sav), Ramazan ayını iyi değerlendirme ve istifade etme konusunda Selman-i Farisi`nin (ra) rivayet ettiği bir hadiste önemli tavsiyelerde bulunmaktadır.

Selman-i Farisi (ra) anlatıyor: “Allah`ın elçisi Şaban ayının son günü bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu:

Ey insanlar!

Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. O öyle bir ay ki Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini nafile ibadet (teravih namazı) ile geçirmeyi teşvik etmiştir.

Kim Ramazan ayında hayır işlerse, Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farzı eda ederse, Ramazan ayı dışında yetmiş farzı eda eden kimse gibi sevap kazanır.

Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir.

Ramazan, yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda mü`minin rızkı artar. Kim bu ayda oruç tutan bir mü`mine iftar yemeği verirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azad olmasına vesile olur, iftar verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabından da eksilme olmaz. Sahabe, ‘Ey Allah`ın elçisi! Hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz` dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, ‘Allah, bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de verir` buyurdu.

(Ve konuşmasına şöyle devam etti)   

Ramazan; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda hizmetçisinin yükünü hafifletirse Allah onu bağışlar ve cehennem ateşinden azad eder.

Ey insanlar! Ramazan ayında dört şeyi çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz. Diğer ikisine ise sizin ihtiyacınız var. Rabbinizi razı edeceğiniz şeyler; kelime-i şehadet ve tevbe-i istiğfardır. Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise Allah`tan cenneti ister, cehennemden O`na sığınırsınız. Kim oruç tutan bir mü`mine su ikram ederse, Allah da onu benim (Kevser) havuzumdan içirir. Bu havuzdan içen cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”

(İbn Huzeyme, Beyhaki, İbn Hibban. Bkz. Münziri, et-Terğib ve`t-Terhib, II, 94-95)

Rabbim, bu mübarek ayı, ümmetin vahdetine ve Müslümanların zulümlerden kurtuluşuna vesile kılsın, bu aydan hakkıyla istifade etmeyi nasip etsin. 

Allah`a emanet olun.