• DOLAR 34.635
  • EURO 36.577
  • ALTIN 2929.229
  • ...

Gazze’de devam eden savaş, bütün insanlığı kuşatacak bir potansiyele sahiptir. Siyonistler, siyonizmin dünya efendiliği için ABD’yi de savaşın tam ortasına çekip savaşı yaygınlaştırmaya ve önündeki engelleri bizatihi Amerika’nın fiili müdahalesi ile ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. ABD’nin vermiş olduğu devasa desteği yeterli görmeyen terör örgütü israil, ABD’yi bizzat savaşa sokarak başta Lübnan ve Hizbullah meselesi olmak üzere, Gazze bahanesiyle, israil’in güvenlik ve çıkarlarının muhkemleştirildiği yeni bir Ortadoğu için çabalamaktadır. Buradaki savaş her ne kadar Gazze meselesi gibi gösterilse de asıl plan bunun çok ötesindedir. Mesela; Gazze karasularındaki devasa petrol ve doğalgaz rezervlerinin varlığını kimse göz ardı edemez. Bunu yanı sıra bu karasularının, Türkiye ve Libya’nın yapmış olduğu anlaşma ile oluşan deniz bölgesine olan komşuluğu yani aslında Türkiye’nin buradaki pozisyonu; komşuluğun, yardım ve yarın ortaklık açısından da bir potansiyel taşıdığı göz ardı edilemez. Detaylı bir döküm yapıldığı zaman; aslında bu meselenin arka planının, görünenin çok ötesine geçtiği görülmektedir. Hazır ortalık karışmış iken, daha sular durulmadan Siyonistler birçok hesabı bir arada kapatmak istemektedir. “Kendi yumurtalarını pişirmek için komşunun evini ateşe verme” zihniyetine sahip olan Siyonist çete, bütün insanlık için bir tehdittir. Zira şu an gerçekleştirilmesi için çabaladığı şartlar, üçüncü bir dünya savaşına sebep olacak potansiyele sahiptir. Dünya, bir avuç siyonistin çılgınca ve tüm insanlığı yok sayan haince planlarına teslim olmamalıdır. Gazze’deki ateş daha fazla insanlığı yakmadan, küresel ve bölgesel aktörler, insanlığın selameti adına bu ateşi söndürmeli ve Siyonistlerin terör eylemlerinin son bulması için tüm baskı araçlarını kullanmalıdır. Tüm insanlık bilmelidir ki; Gazze’deki savaş bitmeden kimse selamette değildir. Çünkü burada tutuşan yangın tüm dünyayı sarabilir. Dünyadaki şu an mevcut krizler de göz önünde bulundurulduğu zaman, bu krizlerin tırmanması durumunda, ticaret ve enerji koridorlarının daha fazla tehdit alına girmesi durumunda geri dönülmez krizlerin kapısı açılabilir. Mesela Yemen’in bu savaşa dâhil olmasının müsebbibi Siyonistlerdir. Ama ortaya çıkan zarara gelince; birçok devlet ve şirket bu olumsuzluktan etkilenmektedir. Siyonistlerin terörünün, soykırımının ve zararlarının bedelini neden insanlık ödüyor, sorusunu sormanın zamanı çoktan geçmiştir. Bu şımarık, azgın ve küstah teröristlerin çıkardığı fitnenin ve yıkımın enkazının bedelini insanlık sırtlamak zorunda değildir. Bu küstah terör oluşumuna haddini bildirmek için; küresel, bölgesel ve uluslararası bütün mekanizmalar harekete geçirilmelidir. Bu gün Güney Afrika ve benzeri ülkelerin, israil’in saldırganlığını durdurmak adına, bazı mekanizmaları işletmeleri; insanlık adına umut verici takdire şayan girişimlerdir. Özellikle İslam ülkeleri, daha fazla bir çaba ile bu saldırganlığı durdurmaya çalışmalıdır.

Gazze’deki savaş hemen durdurulmalı ve israil’in işlediği savaş suçlarının hesabı sorulmalıdır. Eğer bu gün bu utanç verici soykırımın hesabı sorulmaz ise bu suçun tekrar edilmesi kaçınılmazdır.

Üçüncü dünya savaşının ayak seslerinin işitildiği günümüzde, geç olmadan gereken tedbirler alınmalı ve Gazze’deki savaş derhal bitirilmelidir.