• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Ne demişti Şehid Seyyid Kutub:

“Amerika’dan nefret ederim; ama Amerika’nın vicdanına sığınan Müslümanlardan daha çok nefret ederim.”

Biz de diyoruz ki:

“Zulümden ve küfürden nefret ederiz; ama kafirin ve zalimin av köpekliğini yapan bilumum zağalar ve av köpeklerinden daha çok nefret ediyoruz.”

İslam coğrafyasında öyle bir iflah olmaz taife türedi ki, zalimi ve kafiri hiç mi hiç aratmıyor. Hatta onların olduğu yerlerde ve alanlarda İblise hiç mi hiç iş kalmıyor. Ne idüğü belirsiz olan bu taifenin tek işi; İslam ve Müslümanlarla uğraşmak, İslam ve Müslümanlara düşmanlık etmektir. Kendilerini fikirleri ile ifade etmek yerine, karşıtlıklar ve gerginlik üzerinden kendilerini ifade etmeyi tercih etmektedirler. Bu vizyonsuz ve çapsız taifenin düşünsel bir zemini olmadığından, “durmadan cami duvarının etrafında” geziyorlar.

Yerli Ebu Cehiller, İslam düşmanlıkları ve kin ve nefretleri ile toplumda sürekli bir gerilim kaynağı olmaktadırlar. Ve bu duruşları ile toplumsal barışı tehdit etmektedirler.

Aynı şahıslar, bir ilçenin komünist belediye başkanını, göstermelik bazı faaliyetlerde bulundu diye yere göğe sığdıramadılar ve durmadan rol model olarak topluma takdim ettiler. Halkçı karakterde vizyon ortaya koyan nice şahsiyetlerden ise tek kelime ile bahsetmediler, tek satır bile yazmadılar.

Vietnam’da ABD’nin mağlup oluşunu on yıllardır işleyen ve göklere çıkaran ve hatta bunu direniş zemini olarak sunan bir zihniyet; Afganistan’daki ABD mağlubiyetini görmeyip, direnişçilerin zaferini ortaçağ karanlığı olarak takdim etmektedir. Rusya’yı tost yapıp Amerika’yı üzerine sos yapanlar, eğer İslam savaşçıları olmasaydı, şimdiden üzerlerinde onlarca kitap yazılmıştı. Ama söz konusu Müslümanlar olunca, ABD’nin yenilgisi ve Afganistan evlatlarının başarısı adeta tersine evrilmiştir. Amerika’nın, ülkeyi taş devrine çevirip yüz binlerce masum insanı katletmesinin işlenmesi yerine, onları topraklarından kovan Afganistan’ın evlatları adeta haydut gibi gösterilmektedir. Emin olun ki, algı oluşturma noktasında yerli Ebu Cehiller, mağlup olmuş ABD’yi bile geride bırakmaktadır.

Che Guevara’yı övenler, bir değil binlerce Che Guevara (devrimci anlamında) bünyesinde bulunan bir oluşumu mahkûm etmeye çalışmaktadır.

Bu topluma ve insanlığa bir sinek kadar faydası olmayan bir canlı, Taliban heyetinin giyimi üzerinden heyete ağır hakaretlerde bulunmuştur. Oysa aynı şahsın daha evvelki tvitlerine bakıldığında, Gandi’nin takunyası, gözlüğü vs. gibi eşyalarının olduğu bir fotoğraf eşliğinde Gandi’nin devrimciliğine büyük övgüler vardır.

Taliban’ın terlikleri üzerinden, zihniyetine ve fikriyatına değer biçmeye kalkışan ve alaya alan bir zihniyet, neden Gandi’nin daha ilkel görünen takunyalarını kutsar?

Bu sorunun tek bir cevabı vardır elbette. O da bu iflah olmaz İslam düşmanlarının İslam kokusu gelen her şeye düşman olmaları ve Ebu Cehil tabiatları dolayısı ile Müslümanlara saldırma dürtülerinden ileri gelmektedir.

Vakti zamanında işgalci güçler belki bu toprakları terk ettiler ama geride çok şey bıraktılar. Onların bıraktıkları veletler ve onların nesilleri, hala bu topraklarda ataları adına bizlere karşı vekalet savaşı yürütmektedir. Bu işgalci bakiyelerine zihni işgal edilmiş olanlar da eklenince, kendi halkının değer ve inançlarına saldırmayı marifet ve aydınlık olarak gören ve karanlıktan beslenen bir yarasalar taifesi ortaya çıktı.

Bu vaka bir zihniyet sorunudur. Münferit bir vaka değil ve sadece ucube bir kişilik ile sınırlı değildir.

Hatta şunu da rahatlıkla söyleyebilirim:

Eğer araştırılacak olursa bunların neredeyse tamamına yakınının efendileri tarafından fonlanan zağarlar korusu olduğu görülecektir. Halkının inanç ve değerlerine saldırmayı tek amaç olarak benimseyen bu taife ifşa edilmelidir.