• DOLAR 32.368
  • EURO 34.687
  • ALTIN 2387.862
  • ...

Hasat günleriydi, Susa köyü sarıya bezenmişti

Ekinler biçilmekte nasır tutmuş eller, kan ter içinde kalan benizler

Tüm yorgunluklar bitiveriyordu camide buluşunca yiğitler

Koca taşlarla örülü camide koca yürekli adamlar doğuveriyordu

Amine’nin Yetiminin davasına arka çıkan, ahdine vefalı bahadırlar

Bilendikçe bilenen imanlar, Kur’an’dan feyizleniyordu kalpler

Rahmet ikliminde Nurs’lu Said’in izinden beslenen yürekler

Tüm bu vasıflar kabahat mıydı ki oysa!

Kana susamış cellatlar ekin yerine kan biçecekti bir 26 Haziran günü

Gecenin karanlığındaki sessizliği kahpe kurşunların sesi bozuyordu

Farqin semaları kancık yüzleri deşifre ediyordu bir daha

Susa Camii duvarı dibinde on mümtaz beden Allahuekber feryadıyla kavuşuyordu Rablerine

Kucaklıyordu Şehit Hacılar, Saitler, Salimler yarenlerini

Hüseyin’in hakikat mektebine bir karine oluyordu kalpleriniz

Binlerce aşık muvahhidin hayallerini süsleyecekti haykırışınız

Mazlumların manifestosuydu adeta kıyamınız

Üç beş satırdan ibaret sıradan bir haber gibi geçiştirilecekti

Yığınla Müslüman dolu olan ülkemde

Oysaki ses vermeli değil miydi?

Susa’dan yükselen mustazafların çığlığına

Müslüman dostların sessizliği ayrı bir hüzün katıyordu acılara

Bu çığlığa ses veriyordu Abdüsselam’lar, Adil’ler, Ramazan’lar

Durmayacaktı bu kervan Darü’l-Erkam’dan bugüne kadar

Ey bire bin isteyen şehadet bezirganları

Dökülen kanlarınız Hüseyin’in sevdasına ışık tutuyordu

Toprağa serpilen tohumlar dallanıp budaklandı

Koca çınarlar misali Furkan’ın yılmayan bekçileri oluverdi

Yaktığınız meşale dimdik ayakta durmaksızın

İstanbul’dan Çukurova’ya, Trabzon’dan Zilan’a, Konya’dan Amed’e kadar

Hatta

Basra’ya, Kahire’ye, Yemen’e ve Filistin’e umut ışığı oluvermiş uhuvvet ve vahdaniyet sevdanız

Şehit Hacı Ahmet, Mehmet Emin, Sait, Zeki, Mekki, Medeni, Adnan, Muhammed Ali, Abdülhalik ve Şehit Hüseyin ümmete adanmış on güzel insan…

Rahmet ve minnetle…

ABDULLAH ERDİ