• DOLAR 34.651
  • EURO 36.42
  • ALTIN 2928.634
  • ...

İmam Hasan Saklanan, Kudüs’te Yahudi siyonist barbarlarca şehit edildi. Türkiye’den Mescid-i Aksa’yı ziyarete giden ve burada Yahudi barbarların, Müslümanlara yönelik vahşetine daha fazla tahammül edemeyen Hasan Hoca, Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yakın bir sokakta sözde siyonist polislerce ateş edilerek şehit edildi. Her izzetli Müslümanın zulüm karşısında takınması gereken onurlu davranışı ortaya koymuş ve mazlumane şehit edilmiştir.

Siyonist terör şebekesinin sözcüleri ve enikleri, ilkin koro halinde bu Müslümanın onurlu davranışı karşısında şaşırmış ve bir anlam verememişlerdi. Daha sonra saldırıya geçerek bu Müslümanın izzetli eylemini karalamaya başlamışlardır. Tabi bu siyonist enikler saldırıya geçince, içimizdeki siyonizme zihnen bağlı olan, insan kılıklı bazı yaratıklar da hemen şehit imama yönelik bir karalama kampanyası başlattılar. Her yerde, küfrün tek millet olduğu gerçeğini bir kez daha görmüş olduk.

Özellikle Kemalist ve apoistlerin siyonizmin dilini kullanarak aynı ihanet noktasında buluşmaları, bu ülkeye ihanetlerini ve küfürdeki birlikteliklerini bir kez daha gördük. Kudüs’ün kurtuluşu ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için verilen onurlu mücadelenin karalanmaya çalışılması eskiden beri başvurdukları aşağılık bir yöntemdir. İhanetleri, algıları ve karalama faaliyetleri; barbar siyonistlerin Müslümanlara yönelik katliam ve zulümleri örtbas etme çabasından başka bir şey değildir.

Kudüs ve Mescid-i Aksa için verilen her mücadele, aslında ümmetin içindeki safları da netleştiriyor. Her Müslümanın üzerinde farz olan, Hasan Hoca gibi mücadele etme azim ve kararlığı gittikçe yaygınlaşıyor. Daha önce sadece dua ve niyazlarda andığımız Mescid-i Aksa için artık gösteriler düzenliyor, maddi imkânlarımızı seferber ediyor ve Hasan kardeşimiz gibi gayret sahibi insanlar, bu uğurda canlarını feda ederek şehit olma arzusunu gerçekleştiriyor.

Küfür cephesinin söz ve eylem birlikteliği, içimizdeki hainleri de cesaretlendirmiş ve siyonizmin dilini kullanarak karalama ve algı oluşturma faaliyetlerini en üst seviyeye çıkarmışlardır. Yalan söyleme ve algı oluşturmada oldukça usta olan siyonistlerin, içimizdeki yerli uşakları da aynı yalan ve iftiralarda bulunmaya ve Mescid-i Aksa için mücadele eden herkesi yerelinde de karalamaya gitmekte ve yaptığı eylemi itibarsızlaştırarak siyonist efendilerine yaranmaya çalışmaktadırlar.

Kudüs davası, Müslümanları uyandırmaya devam etmektedir. Siyonistlerin katliam ve zulümleri ise dünyanın diğer insanlarını özellikle batılı insanları uyandırmaya devam etmektedir. Her yerde saflar ayrışmakta, siyonizmin alçak yüzü her gün biraz daha net olarak görülmektedir. İçimizdeki siyonistperestlerin kara yüzleri her gün biraz daha ortaya çıkmakta ve ihanetleri daha bir belirgin hale gelmektedir.

ABD üniversitelerinde de öğrenci intifadaları dalga dalga büyürken ve dünyanın diğer duyarlı öğrencileri tarafından büyük bir istekle desteklenirken; artık siyonizm ve ABD’nin batışının da işaretleri ortaya çıkmaya başladı. Siyonist terör çetesi ve onun babası ABD’nin zulümde bu kadar ileri gitmeleri ve bu zulmü ısrarla sürdürmeleri, artık kendi halkları tarafından da lanetlenmektedir.

Lanetli kavmi destekleyen devletler de lanetlenmektedir. Onlara her türlü desteği sağlayan Müslümanlar da lanetleniyor. Özellikle içimizde siyonizmin dilini kullanarak, bu terör çetesini aklamaya çalışan gazeteci kılıklı şarlatanlar, onların zulümlerini perdelemeye çalışan ajan devşirmeler de sergiledikleri ihanetleriyle daha açık bir şekilde lanetlenmelidir.