İslami dayanışma oyunlarının 'İslamsızlığı'

İslam İşbirliği Teşkilatının kararı ile 2005'ten beri, teşkilata üye ülkeler arasında düzenlenen bir organizasyondur. Daha sonra teşkilata üye olmayan ülke sporcularının da katılımını öngören bir yol takip edilmiştir. Halihazırda Teşkilata üye ve üye olmayan birçok ülkeden, yaklaşık 21 spor dalında yarışmalar yapılmakta ve binlerce sporcunun bu etkinliğe katılacağı duyurulmuştur.

2005 yılında ilk organizasyon, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenmiş, daha sonraki yılda İran'da düzenlenmesi gereken yarışmalar, anlaşmazlıklar neticesinde ertelenmiştir. Ağır aksak bir şekilde de olsa bu organizasyon yoluna devam etmiş, ancak Kovid salgını dolayısıyla birkaç yıl ertelenmiş ve şimdi 5. organizasyonunu Konya'da düzenlemektedir.

Spor organizasyonlarının düzenlenmesi ve bir dayanışma zeminine dönüştürülmesi çok önemlidir ve her kes tarafından da kabul görmektedir. Buraya kadar bir sorun yoktur. Ancak İslami Dayanışma Oyunları adıyla düzenlenen spor aktivitelerinde kural, davranış, giyim ve etkinlikler İslam'a uygun olmak zorundadır. İslam adını kullanan her kim veya kuruluş olursa olsun, yapacağı çalışmaların tamamında İslam'a uygun hareket etmek mecburiyetindedir.

Düzenlenen spor dallarından tutun da gösteri ve eğlencelere kadar; buralarda yarışan sporcular, etkinlik ve gösterilerde görevli elemanlara kadar her kes İslami ölçülere göre giyinmek zorundadır. İslam ahlakının kerih gördüğü davranış, duruş ve uygulamalar burada sergilenmemelidir. Eğer İslam'ın adını böyle bir organizasyona verecekseniz, İslam inancının emir ve yasaklarını da harfiyen uygulamak zorundasınız.

İslam dininin spor organizasyonlarına ihtiyacı yoktur. Belki 'Müslüman sporcuların' müsabakalarda mücadele etme hakları vardır. Buradaki yarışmalarda da İslami ölçülere riayet etmek gibi bir zorunlulukları ve İslam ahlakının kabul edeceği ölçüler içerisinde giyinmek, davranmak ve etkinliklere katılmak şeklinde olmalıdır. Aksini ise kabul etmek mümkün değildir. Hele bu oyunların; büyük 'bir hinlikle' içinin İslamsızlaştırılması, çıplak bayanların yarıştırılması ve dansözlerin açılışlarda kullanılması açıkça İslam'a hakarettir.

Bu tür organizasyonları, İslam'ın adını kullanmadan istediğiniz kadar düzenleyebilirsiniz. Zaten dünyada ve ülkemizde hemen her alanda spor organizasyonları düzenlenmekte ve bu organizasyonların bazı spor dallarında sporcuların mücadelelerinden çok insan bedeni teşhir edilerek 'çıplaklık yarıştırılmaktadır.' İnsan fıtratına aykırı bu tür uygulamaları 'İslami' diye başlayan bazı organizasyonlara taşımak, kelimenin tam anlamıyla İslam dinine ihanettir.

İstediğiniz her yerde, fıtrat dışı davranış ve etkinlikleri düzenleme keyfiliğine sahipsiniz. Ama İslam dışı etkinlik ve ifsatlarınızı 'İslami Dayanışma Oyunları!?' adı altında, İslam inancına hakaret ve saldırı olacak şekilde düzenleme hakkına sahip değilsiniz.

Ey İslam İşbirliği Teşkilatı! Belki elinizdeki güç ve imkânlarla bugün bu ifsat ve hadsizlikleri büyük bir pişkinlikle sergiliyor olabilirsiniz. Ancak İslam ümmetinin nezdinde, sergilediğiniz bu fıtrat dışı eylemlerinizle lanetle anılacaksınız. Tez elden bu melun organizasyondan 'İslam' adını çıkarınız, Müslümanların gözünün içine baka baka hakaret etmekten vaz geçiniz, yaptığınız bu yanlıştan dolayı utanınız ve bütün Müslümanlardan özür dileyiniz.