• DOLAR 34.493
  • EURO 36.577
  • ALTIN 2914.531
  • ...

Bir beldede, zihinsel işgal yer edinmişse, toplumsal yok oluş da başlamış demektir. Düşmandan daha düşmanca bir saldırganlıkla inancımıza saldıran, toplumu ayakta tutan manevi değerlerimizi küçümseyen ve milletin; 'kırmızıçizgimizdir' dediği sembolleri tahkir etmeye yönelik faaliyetlerin, yıkıcı unsuru haline gelen sağır, kör ve sefil insanların ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz.

Zihnen işgale uğradığını bilemeyecek kadar ilkel bir hale dönüşen zavallılar, işgaline uğradıkları düşmanlarının/yeni efendilerinin söylem ve saldırı silahlarını taklit ederek, kendi toplumlarına saldıracak kadar pervasız bir misyonere ve şahsiyetsiz bir kurşun askere dönüşmektedirler. Bu şahsiyetsizlik onları öyle bir savurmuştur ki, kendi mahallesinin değerlerine, kendi sokağının kültürüne, kendi komşusunun hassasiyetlerine saldıracak kadar özünü kaybetmiş ve daha tehlikelisi insani değerlerini tamamen yitirmiş olmasıdır.

Zihinsel işgalin müptelası olanların sayısı artıkça, toplumun huzur ve güvenliği tehlikesi de artmaktadır. Toplumun dini değerlerine, kültür ve geleneklerine oryantalist/düşman bir bakışı açısı ile bakmaya başlar. Bu değer yargılarının, ötekileştirilip değersiz hale getirilmesi ve neticede düşmanlaştırılıp saldırı hedefi haline getirilmesi esas emelleri haline gelmektedir.

Son zamanlarda camilerin merkezi ses sistemine saldırı düzenleyerek, minarelerde İslam'a düşman ses ve müziklerin çalınması, şahsiyetini kaybetmiş içimizdeki beyinsizlerin acıklı hallerini ortaya koyması bakımından tam bir ibret tablosudur. Birilerinin bu ses ve görüntüleri sosyal medyada sevinç çığlıkları eşliğinde paylaşması ise bu oryantalist zihniyetin kokuşmuşluğunun ne dereceye vardığını göstermektedir. Hele bunun bir siyasi parti üyesinin/görevlisinin eliyle yapılıyor olması adeta insanı dehşete düşürmektedir.

Verilen örnek mücadelelerle, düşmanlar memleketten kovuldu. Şehitler verildi, ağır bedeller ödendi ve büyük fedakârlıklar gösterildi, neticede ülke düşmanların işgalinden kurtarıldı. Ama maalesef zihinsel işgaller devam etti. Düşmanın, fiili işgaline karşı ortaya konulan bilinçli tavır ve bu toprakları düşman işgalinden kurtarmak için sergilenen azim ve kararlılık; zihinsel işgalin bitirilmesi için gösterilmedi, gösterilemedi.

Düşmanın acımasızlığını biliyoruz. Daha önce ülkeyi ve hâlihazırda İslam ülkelerini işgal ederlerken ortaya koydukları vahşetleri, gerçekleştirdikleri katliamları ve halen sürdürdükleri talan ve sömürüleriyle ne kadar barbar olduklarını da görüyoruz. Ancak içimizden devşirdikleri ve zihnen iğfal ettikleri 'zihin işgalli' sürüleri gördükçe, düşmanın esas gaddarlığını burada ortaya koyduğunu görüyoruz.

Özelde Türkiye'de, genelde bütün İslam beldelerinde zihinsel işgalin vardığı boyutları görmek için, televizyon kanallarının içeriklerine, gazete sayfalarının önceliklerine ve eğitim sistemlerinin yetiştirdiği insan tipine bakmak yeterlidir. Bu büyük tahribatı göremeyen zavallılar ya kör ve sağırdırlar ya idrak edemeyecek kadar akıldan yoksundurlar ya da bu dehşeti normal karşılayacak kadar zihin işgalini içine sindirmiş kişiliksiz birer yaratıktırlar.

Camilere yönelik son çirkin saldırı bize gösteriyor ki, zihinsel işgali içine sindirmiş ve bunu kendi dünya görüşü olarak kabul eden 'sürüler' daha bunun gibi birçok melun faaliyette bulunmaya devam edecekler.

Çünkü düşmanın nihai emeli ve daimi çıkarları, ülkelerin fiili işgallerini sonsuza kadar sürdürmek değil; zihinsel işgallerle elde ettikleri taşeronlarının eliyle sömürülerini zahmetsizce ve bedava yaptırmak, ulusal çıkarlarını herhangi bir bedel ödemeden, bilakis çok bedel ödeterek en üst seviyede sürdürmektir.

Bu iş için en uygun olan piyonlar, zihinsel işgali tam olarak içine sindirmiş, şahsiyetinden ve ideallerinden tamamen koparılmış olan figüranlar eliyle gerçekleştirmektir.

Bayramınızı en kalbi duygularla tebrik ediyorum.