• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Ekonomik kriz bütün acımasızlığıyla devam ediyor. İnsanlar artık markete ve pazara gitmeye cesaret edemiyor. Abartısız her gün değişen fiyatlar karşısında, artık şaşırmıyoruz. Eskiden bir ürünün fiyat değişikliği dikkat çekerken, bir gün sonra fiyatı değişmeyen ürün dikkat çekiyor. Artık her gün 'zam'a zam geliyor.

Denetim mekanizmasının yetersizliği, adam kayırma, rüşvet ve usulsüzlükler başını almış gidiyor. Her yapılanın, yapanın yanına kar kaldığı şu dönemde, insanlar artık bunalım noktasına gelmiş durumdadır. Kanunların yetersizliği, adamına göre denetim ve 'sen yaptıklarımı görme, ben de seni göreyim' şeklindeki rüşvet çarkı piyasayı allak bulak etmiş durumdadır. Dış etkenler ve yanlış politikalar da eklenince boğazına kadar krizi yaşayan zavallı halk karşımıza çıkmaktadır.

Dış saldırıların farkındayız. Ancak her şeyi dış saldırılara bağlamakta ucuzculuktan başka bir şey değildir. Uygulanan yanlış politikalar ve 'hala halkı anlamayan' teknokratların hamaset yüklü konuşma ve yaklaşımları krizin makasını daha bir açmaktadır. Bu teknokratlar, bir gün pazar ve markette alış veriş yapma zahmetine katlanabilselerdi, ne demek istediğimizi gayet güzel anlarlardı.

Belki o zaman 'iğneyi kendilerine batırıp, çuvaldızı vatandaşa batırma' hakkına sahip olabilirlerdi. Ama anlaşılan onların böyle bir dertleri yok. Fakat sırtında politika yaptıkları 'reisin' kuyusunu kazdıkları da artık sır değil. Zira bu seçimde pazara ve markete uğrayamayan vatandaşlardan oy isteyeceklerini unutuyorlar. 'Mevsiminde sebze ve meyve alınsa kriz olmaz' diyen bir Tarım Bakanımız var artık. Ve bu anlayışla krizi atlatacağız. Bu anlayıştaki bir Tarım Bakanı ile krizi iliklerine kadar yaşayan vatandaştan oy istenecek.

Bu krizi, bu anlayıştaki teknokratlarla atlatmayacağımızı net olarak biliyoruz. Ancak bu krizi ne zaman atlatacağımızı bilmiyoruz. Zira gidişat hiçbir umut vaat etmiyor. Ümit verici hiçbir tedbir de alınmış gözükmüyor. İnsanlar geleceğe daha bir karamsar bakıyor. Çünkü gelecek haftaki pazar alışverişinde göreceği fiyatların, bu hafta pazarda karşılaştığı fiyatlardan daha yüksekte olacağını net olarak biliyor. Çünkü şimdiye kadar hep böyle oldu.

Bu artan fiyatlar, piyasayı allak bulan edenler ve bundan bir şekilde nemalananlar, bu krizin sistematik hale gelmesini istiyorlar. Elbette bu kriz girdabında herkes kendi payına düşen acı sonuçları yükleniyor. Ama bu krizin esas faturasının hükümet yetkililerine çıkacağını unutmamak gerekir. Zira yetkili olanlar, sorumlu olanlardır. Sorumluluk makamında olanların görevlerini yerine getirmemeleri durumunda, seçim sandıklarında acı bir tablo ile karşılaşmaları şaşırtıcı olmamalıdır.

Zira bu kriz insanımızın canını ciddi bir şekilde acıtmaktadır. Zamlar insanları bunaltmış durumdadır. Her gün alım gücünün daha bir yok olduğunu hüzün ve çaresizlik içerisinde gören insanlar, bu hüzünlerini başkalarıyla paylaşacaklardır...

Bizden söylemesi...