• DOLAR 34.426
  • EURO 36.455
  • ALTIN 2846.745
  • ...

İslam`ın güncellenmesi meselesini dile getirip savunanlar her dönemde olmuştur. Ancak yaşadığımız dönemde özellikle yaşadığımız ülkede bu iddialar sıklıkla dile getirilmektedir. Bu iddialar ortaya atılmış basit iddialar olmanın ötesinde İslam'ın temelini sarsmaya ve hatta İslam`ı yıkmaya dönük iddialardır. Dolaysıyla bu iddiaları hafife alıp görmemezlikten gelerek bunun önüne geçmemiz mümkün değildir. Bu iddialara karşı yapmamız gereken, doğru İslam anlayışını savunup korumaya çalışmak ve bunu İslami mücadelenin en önemli parçası olarak görmektir. Peki bu mücadele nasıl verilebilir? Kanaatimce bu mücadeleyi yürütebilme potansiyeli olan en önemli merci Medreseler ve Medreselerden yetişen Âlimlerdir. Zira Medreseler geçmişten günümüze doğru İslam anlayışını muhafaza eden mekanlar olmuştur. Medreseler, İslam'ın tam anlamıyla yasaklandığı cumhuriyetin ilk yıllarında bile bu görevi yerine getirmeyi başarabilmiştir. Ancak sonraki yıllarda yaşam şartlarının gelişmesi ve değişmesiyle Medreseler güncellenmediği için beklenen etkiyi gösterememiş ve görevini hakkıyla yerine getirememiştir. Medreselerin temel görevi ise toplumu her açıdan yönlendirecek ve irşad edecek, doğru İslam anlayışını savunarak İslamı muhafaza edecek Âlimleri yetiştirmesidir. Tarihte gerek Selçuklu veziri Nizamul-mülk`ün İmam Gazali gibi Âlimlerin desteğiyle kurduğu Nizamiyye Medreseleri, gerek Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi`nin kurduğu Şam Medreseleri ve batıni düşüncelerden temizlediği Ezher Medresesi bu hedef doğrultusunda eğitim vermiştir. Bu Medreselerden yetişen Âlimler toplumu aydınlatarak İslam`a aykırı düşüncelere karşı mücadele edip güncellenmeye ve değiştirilmeye karşı İslam`ın muhafızlığını yapmış ve doğru İslam anlayışının günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır.

 Günümüzde ise Medreselerin ve Âlimlerin bu görevi hakkıyla yerine getirebilmeleri için dinin gerçeklerini ifade etme konusunda yöneticilerin etkisi altında kalmamaları ve bağımsız olmaları gerekir. Aksi takdirde bu görevi hakkıyla yerine getirmeleri mümkün olmayacak ve İslam'ın muhafızlığını yapamayacaklardır. Dolaysıyla günümüz şartlarında siyasi yönetime bağlı olarak çalışan kurumlardan bu görevi hakkıyla yerine getirmeleri beklenmemelidir. Bu görevi ancak siyasi yönetimden bağımsız olan Medreselerimiz hakkıyla yerine getirip İslami gerçekleri net bir şekilde ortaya koyabilir. Bunu yapabilcek etkili aydın Âlimlerin yetiştirilebilmesi için Medreselerimizin bağımsız konumu güçlendirilip Medrese eğitim içeriği zenginleştirilmeli ve güncellenmelidir. Böylece Medreselerde yetişen Âlimler, İslâm'ın temel ilkelerinin güncellenme ihtiyacının olmadığını, bununla beraber İslâm'ın güncel konulara verebileceği güncel çözümleri olduğunu etkili bir şekilde ortaya koyarak İslâm'ın güncellenmesi iddialarına mahal vermeyeceklerdir. Zira İslâm'ın güncellenmesi iddialarının önüne geçebilmek için güncele hitap edebilen bir İslâm anlayışı ortaya konmalıdır. Aksi takdirde güncele hitap edemeyen bir İslam anlayışı savunulduğu takdirde İslamın güncellenmesi iddialarının daha yüksek bir sesle dile getirilmesinin önü açılacaktır.