• DOLAR 34.662
  • EURO 36.624
  • ALTIN 2941.713
  • ...

İnsanoğlu her canlı gibi dünyaya gelirken bir takım özellikleriyle birlikte dünyaya gelir. Taşıdığı özelliklerin kendisini farklı kılması farklı davranış geliştirmesini zorunlu kılmıştır. Diğer varlıklar içerisinde akıl sahibi olması, verilen özellikleriyle birlikte çevresel faktörleri de dikkate alarak gerçek anlamda sosyalleşmesi gerekir.

Bu süreci tamamlayamayan bireyler ciddi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Toplumsal algının sorunu çözmede yetersiz kalması, sonunu görmemezlikten gelmesi, “gençtirler! Normaldir!” algısı, sorunu daha da derinleştirerek çözümsüzleştirmiştir. Vaktinde çözülmeyen basite alınan sorunların toplumda ciddi yaralara sebebiyet verdiği unutulmamalıdır. Bunu fırsat bilerek sosyalleştirme adı altında gençlerimizin düşüncelerini kavramlarla değiştirmeye çalışanların sayısı küçümsenemeyecek kadar çoktur.

Bu kavramın önemine binaen irdeleyelim. Sosyalleşme derken neyi kastediyoruz? Sürekli bodrum katlarında tasvip edilmeyen oyunlar oynamak mı? Yabancı madde alarak bağırarak çağırarak insanları rahatsız etmek mi?  Yabancı yazarları okumak mı? Farklı bayanlarla muhabbet etmek mi?

 Çevremizdeki birtakım insanların sosyalleşmeyi böyle algılayıp onlar gibi düşünmeyenleri asosyal olarak yorumlaması sizce doğru mudur? Bu düşünceden etkilenip yabancı kitaplar okuyarak giyim kuşam noktasında onlara benzemeye çalışan insanların sosyalleştiğini söyleyebilir miyiz?   Yoksa sosyalleşme; sadece cenaze namazını, cuma namazını kılarak kendini kurtulmuş görmek midir?

                                  O halde sosyalleşme nedir?

Sosyalleşme;  ‘`Bireyin, içinde yaşadığı toplumun normlarını, değerlerini, kendisinden beklenen rolleri, tutumları ve davranış yapılarını, toplumsal etkileşim için gerekli becerileri, benlik ve kimlik duygusunu kazanma, içinde yaşadığı kültürü içselleştirme sürecidir.`` Bu süreç içinde insan; içinde doğduğu toplumun kültürel değerlerini öğrenir, kendine has beceriler edinir, kendi bilincine ulaşmış bir birey haline gelir.

Bu algıya sahip olan birey, dünyaya çevredekilerin gözüyle bakmayı, onların kavramlarıyla düzenlemeyi ve tanımlamayı, yaşadıklarına onların duyguları ve değer yargılarıyla yaklaşmayı ve bu dünyanın gerçeklerine ilişkin kendi tekniklerini geliştirmeyi öğrenecektir.

Bireyin toplumsal değerlerini hiçe sayarak hareket etmesi ise önleyici rehberliği meşru kılar. Bu anlayışa baktığımızda gelecekte istenmeyen olay ve durumların önlenmesi için ya da gelecekte istenen durumları artırmak için bazı etkinliklerde bulunmak biçiminde tanımlanır.

Risk altında olan ya da olma olasılığı olan kişilerin potansiyel sorunlarını önceden görüp, gerçek müdahalelerden önce dolaylı ya da dolaysız olarak verilen hizmettir. Bu müdahaleler risk altındakilerin duygusal sağlamlıklarını artırmak aracılığı ile onları hem korumayı hem de daha yeterli olmalarını sağlayarak zarar verici ortamlarla karşılaştırıldıklarında, hastalıkların tekrar oranını azaltmayı hedeflemektir.

Bu bilinçle sosyalleşme; insanın kendisini programlayıp dünyaya gönderen bütün mahlûkatın sahibi, bütün varlıkları koruyan, rızkını temin eden sonsuz kudrete iman etmesidir. Onun gösterdiği çizgide hareket etmek ya da sosyal dengeyi bozmaya çalıştıklarını zannedenlerin kendi dengelerini korumalarına yardımcı olmaktır.

Bu tür insanlarla kardeşlik bağlarımızı geliştirerek onların doğru adımlar atmalarına yardımcı olmak hem kendimizin hem de bu tür insanların ebedi mutluluklarına vesile olacaktır.

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları