Yaşanılanlara Dair…
İnsanların çoğu zor koşullarda hep hayal kurar. Felsefe bunu aynı zamanda gerçekleşmesi mümkün olmayan, gerçekleşmesi çok zor olan, olmayan ülke ya da ütopya olarak izah eder. Bu düşünce sistemini irdelediğimizde çok zor şartlarda insanların motivasyonunu sağlamak için ayakta kalabilmek adına öyle bir düşünce geliştirdiklerini söyleyebiliriz. Bu dünyevi bir bakış açısıdır.
Eskiden çok uzun süren savaşlar, yerlerinden yurtlarından edilen insanlar, kolu bacağını kaybedenler, anne -babasını kardeşini yakınlarını kaybeden insanların başvurdukları bir düşünce sitemidir. Öyle bir dünya olsun ki çocuklar annesini babasını kaybetmesin, öyle bir dünya olsun ki kimse hiçbir organını kaybetmesin, öyle bir dünya olsun ki herkes barış kardeşlik içerisinde yaşasın. Yerel bir dille kimse kimsenin kedisine pişt, köpeğine hoşt, tavuğuna kışt demesin.
Edebi olarak Cahit Sıtkı TARANCI’nın ifade ettiği gibi,
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Bugün yaşanılanlara bakıldığında herkes bir evinin olmasını ister, sıcak yuvasında uyumak ister. Her gün bomba sesleriyle gecelemek ya da sabahlamak istemez. Bugün Gazze’de yaşanılanlara bakıldığında ne gök mavi ne dal yeşil ne de tarla sarıdır. Kuşların rahat gezmediği bir memleket Gazze. Bütün canlıların hiçe sayıldığı, her gün zulümden etkilenen ya da gölgesinden etkilenen bir şehir.
Belki de bu çocuklar her gün rüyalarında ekmek, su, sıcak bir çorba bir yardım eli, belki de bir merhamet görüyorlardır. Her gün bu zulmü yapan, orantısız düşlere pranga vuran, fiziksel kayıplara neden olan, insanları çocuklarından ayıran, hayvanları yavrularından ayıran bu düşünceye lanet olsun. Rabbim onları kahru perişan etsin.
Maziye baktığımızda şair bugünü geçmişten çok güzel özetlemiştir.
Baktım şehitlere kalan mirasa
Baktıkça halime boğuldum yasa.
Ülkemde kan var ülkemde cinayet
Nice kez gördü bu dava ihanet.
Perişandır yurdum yurdum tarumar
birkaç harami yurdu yağmalar.
Çoban abasına bürünmüş kurtlar
Yağmalar sürüyü bitti umutlar.
Kabahat oldu hak batılsa erdem
Ne namusum kaldı ne hayâ perdem.
Sen gideli İslam mazlumlar öldü
Hak ve adaletin belli büküldü.
Koparıldı nice başlar uğrunda
Kutlu kıyam koru bizi bağrında
Şayet görseydi bu ahvali dedem
Eylerdi feryatlar figanlar her dem.
Şükür Rabbimize ey mazlum ümmet
Allah’ın yardımı yakındır elbet.
Belirdi lakin dir muştu ufuktan,
Yeter zillet attı ziya şafaktan…
Selam ve dua ile…